Mahmut ÖVÜR
Uludere'de 34 vatandaşımızın bombalarla katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Henüz olayın ne olduğu anlaşılmış değil.
Meclis araştırma komisyonu da üzerine düşeni tam olarak yapamadı ki açıklamakta zorlanıyorlar. Oysa Uludere, Türkiye'nin Kürt meselesinde bir kırılma noktası.
Sonucun PKK'ya hayat vermesi bir yana, asıl tehlike Türk-Kürt ilişkilerindeki kopuş... Özellikle de Başbakan Erdoğan ve partisinin Kürtlerle ilişkisini kesmeye yönelik bir operasyondu Uludere...
Peki, bunu hükümet bilmiyor mu? Başbakan Erdoğan, Uludere katliamından kısa bir süre sonra şu açıklamayı yapıyordu:
"Ne Uludere'deki 34 vatandaşımızın, ne de İstanbul'da, sokak ortasında hunharca katledilen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hrant Dink'in davası, hiç kimsenin endişesi olmasın, geçmişte olduğu gibi, Ankara'nın derin dehlizlerinde kaybolmaz, kaybolamaz. Türkiye artık eski Türkiye değil."
Bu açıklama bir şeylerin bilindiğini gösteriyor. Ancak, bu açıklamadan sonra derin dehlizlere girilemediği gibi MİT darbesinin gündeme gelmesi işleri karıştırdı. Başbakan'ın Alman Vakıfları'yla ilgili açıklamaları üzerinde de pek fazla durulmadı.
Anlaşılan olayın iç ve dış boyutlarına ilişkin bazı şeyler biliniyor ama rahmetli Özal'ın kendisine yönelik suikastta kimlerin olduğunu bilmesine rağmen üzerine gidememesi gibi bir durum var.
Sanıyorum bunu da en net biçimde Yeni Şafak'ta Abdülkadir Selvi'nin aktardığı, bir bakanın Uludere'ye ilişkin şu tespiti doğruluyor:
"Öyle stratejik bir operasyondu ki, çözüm iradesini mahvetti."
Kısaca hükümet de Uludere'nin bir operasyon olduğuna inanıyor. Tam da bu nedenle daha fazla geç kalmadan Uludere gerçeği açığa çıkartılmalı... Bu arada hükümet açısından kasıt olmasa da özür dilenmesi de bir erdemdir ve yeni bir başlangıca her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
Polis Çağlar Şen intihar mı etti yoksa öldürüldü
Ortada kendisinin araştırdığı hard disklerin bulunduğu bir olay varken neden intihar etti?
Bu soruyu daha güçlü biçimde sormamızı gerekli kılan ikinci olay İstanbul'da, polis olan eşinin oturduğu eve hırsız girmesi oldu. Denilen şu: Polis eşinin evine hırsızlar tesadüfen mi yoksa geride iz bırakacak bir evrak kalmasın diye mi girdi?
Olayı biraz Tunceli Emniyeti ekseninde araştırdım. Fişlemenin normal olmadığını ve iki mülkiye müfettişinin olayı araştırdığını söylendiler.
Ancak eve giren hırsızın neyi çalmak istediği konusunda şüpheleri var. Çünkü çalınması gerekenin ne olduğu bilinmediği gibi böyle bir evraktan söz eden de yok, deniyor.
Bu olay bana, yine Tunceli'de Jandarma Bölge Komutanı'yken lojmanında ölü bulunan Albay Kazım Çiloğlu "intiharı"nı hatırlattı.
Oğlu Gökhan Çiloğlu'nun ısrarlı takibi sonucu Çiloğlu'nun intihar etmediği, öldürüldüğü 2010'da başlatılan savcılık soruşturmasıyla anlaşıldı.
Acaba polis amiri Çağlar Şen olayı da buna mı benziyor?
Arkadaşları bu benzerliğe ihtimal vermiyor ama yine de soru işaretleri var.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019