Mahmut ÖVÜR
CHP'de şimdilik bir genel başkanlık sorunu yok. Aday çıksa da sonuç değişmez. Bu nedenle bütün gözler 60 kişilik Parti Meclisi'ne çevrilmiş durumda.
Kıran kırana bir mücadele var. Devreye "tanıdık" sokmaktan medyaya kadar her olanak değerlendiriliyor.
Kulislerde aday sayısının 700'leri bulacağı konuşuluyor. Peki, durum ne?
İşin doğrusu listede kimlerin yer alacağını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğludışında bilen yok. Onun elinde de 20-25 kişilik bir anahtar liste olduğundan söz ediliyor.
İşin ilginç yanı PM üye sayısı 60'a inince durum daha karmaşık hal aldı. Çünkü kadın kotası nedeniyle 20, gençlik kotası nedeniyle 6, bilim kurulu üyeleri nedeniyle de 8 üye zorunlu. Yani PM'nin 34 üyesi hazır. Geriye 26 kişi kalıyor. Bütün kavga bu 26 kişiden biri olmak için.
Bu, Kılıçdaroğlu'nun işini de zorlaştırıyor. Bütün dengeleri kurarak buraya öyle isimler yazılacak ki, hem delegeler "çizik" atmayacak hem de kamuoyu ikna olacak.
Peki, kimlere şans veriliyor? Kulislerde öne çıkan isimleri pozisyonlarına göre ayırmakta yarar var. Bir kere herkes, mevcut Merkez Yürütme Kurulu'nun 16 üyesinden kimlerin kalacağını merak ediyor.
Bu konuda çok şey söyleniyor ama şu çok net: Nihat Matkap, Erdoğan Toprak, Sencer Ayata, Gökhan Günaydın, Faruk Loğoğlu ve Faik Öztrak'ın kalacağına garanti gözüyle bakılıyor.
Yalçın Akkaya Türk-İş, Süleyman Çelebi veya Musa Çam DİSK'ten PM'ye girebilir. Kritik üç isim var: Sezgin Tanrıkulu, Bihlun Tamaylıgil ve Emrehan Halıcı... Tanrıkulu'nun misyonu nedeniyle girme ihtimali daha yüksek.
PM'ye alınacak milletvekillerinin sayısı da sınırlı olacak. Sanıyorum bu noktada sosyal demokratlar, sağdan gelen liberaller, Atatürkçüler hatta nasıl ayrılıyor bilmiyorum ama sosyalistler gibi bir ayrım yapılacak. Bu açıdan girmesi muhtemel isimler şöyle sıralanıyor:
Adnan Keskin, Gürsel Tekin, Engin Altay, Volkan Canalioğlu, Durdu Özpolat, Alaattin Yüksel, Aydın Ayaydın, Bülent Kuşoğlu, Osman Korutürk ve Haluk Koç...
Bunlar dışında PM'ye girmesine muhtemel gözüyle bakılan iki isim daha var: Muhammet Çakmak ve İhsan Özkes...
Bu isimler halihazırda CHP'de görev yapanlar. Bir de yeni katılması beklenenler var. Kulislerde Kılıçdaroğlu'nun sürpriz yeni isimleri de listesine alacağı konuşuluyor. Medyadan Can Dündar ve Koray Çalışkan ismi geçiyor. Ama bana kalırsa dışarıdan gelecekler, daha çok toplumda karşılığı olacak isimlerden oluşacak. Cemil Erhan, Bekir Ödemiş, Adil Emecanve Adem Cetem gibi...
Aday çok, sayı sınırlı... Eski yeni onlarca isim PM üyeliği bekliyor. Belki de İstanbul'daki çarşaf liste sendromunu atlatanKılıçdaroğlu, sürpriz bir çıkış yapabilir. 60 kişilik PM üyeliği için 120 kişilik bir liste sunarak seçimi delegeye bırakabilir. Tabii anahtar liste eşliğinde... İlginç isimler çizik yiyebilir.
Siyaset sürprizlere gebe
Başbakan Erdoğan'la Has Parti lideri Numan Kurtulmuş'un buluşması sürüncemede kalan bir soruna açıklık getirdi.
Nihayet netçe anlaşıldı ki Kurtulmuş ve eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu'yla Başbakan Erdoğan aylar önce görüşmüş.
Kim ne derse desin bu görüşme son yılların en önemli siyasi hamlesi... AK Parti veya Has Parti'den itirazlar yükselebilir ama bu sonucu değiştirmez. Siyasette bu tür gelgitler yaşanır. Burada önemli soru şu: Kurtulmuş ve Soylu AK Parti içinde nasıl bir rol üstlenecek?
Sorunun cevabını büyük olasılıkla AK Parti kongresinde alacağız. Bu noktada en sıkıntılı konu hiç kuşkusuz aynı siyasi çizgi içinden gelen Kurtulmuş'un pozisyonu. Süreç öyle bir gelişti ki, sanki Kurtulmuş'a, Cumhurbaşkanlığı sonrasının AK Parti başkanı olacak gibi bakılıyor.
Bunu söylemek zor, çünkü yaratacağı sarsıntı katkısında fazla olabilir. O zaman siyasetin farklı alanlarına bakmak gerekiyor. Kim bilir belki de asıl hedef ilk sıradaki yerel seçimler. Önümüzdeki süreçte Kurtulmuş ismiyle İstanbul birlikte anılırsa şaşırmamak gerekiyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İnce’nin şansı var mı?
6.08.2020 - En hakiki sahte siyasetçiler çağı
28.05.2019 - Yattaki sır isim: Abdullah Gül
6.05.2019 - Beşiktaş Kulübü’nde İmamoğlu kavgası
3.05.2019 - İmamoğlu’na o locayı kim ayarladı?
2.05.2019 - “AB’de HDP’ye siyaset hakkı vermezler”
28.04.2019 - Gel de şüphelenme
21.04.2019 - YSK İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verirse
19.04.2019 - Kurul başkanları o kadar insanı nasıl buldu?
18.04.2019 - CHP yönetimi neden susuyor?
13.04.2019
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Ad Soyad Giriniz...
Roni Bey, Şu kapkaranlık sonsuz boşlukta samanyolu galaksisinde bir toz hükmündeki bir gezegenin üzerinde dünyalara sığmayan ama içinde dünyalar saklayan insanoğlu, sınırlı bu yaşam macerasında görünen, görünmeyen alemlerin şaşmaz yasalarına tabi olmuştur. Kadın erkek yaşam macerasının değişmeyen oyuncuları... Onlar olmasaydı insanlığın hikayesi olmayacaktı...Bu hikayede kadına ve erkeğe farklı roller biçilmiştir. Kadın çocuğunu doğuran büyüten doğal yasalara uyumlu yetiştirmekle yükümlüdür.