Markar ESAYAN
Son 13 yılın devrimci hareketi AK Parti'nin yaptığı reformlar, sürece önce gizli sonra da açık şekilde paralel örgütün manipülasyonları ve tarih sahnesinden çekilmekte olan eski Türkiye aktörlerinin çelmeleri da eklendiğinde kervan yolda düzülür mantığında ilerledi.
Birkaç yazıdır değindiğim “sekülerleşme tezi”ne göre kurulmuş kurum ve üretilmiş kavramlarla deli gömleğine sokulmuş Türkiye, dindarların öncülüğünü ettiği reformlarla kendini yeniden bulmaya, tarif etmeye ve kurmaya çalışıyordu.
Batı Osmanlı'yı yıkmak için Aydınlanma sürecine denk gelen bir zaman diliminde uğraş vermiş, onu haklı olarak kurucu ötekisi olarak algılamıştı. Batılı kurum ve kavramlar, askeri ve bilimsel başarılarla birlikte, sadece bölgesel olarak değil, zihinsel olarak da Osmanlı ve yeni Türk elitini (Jön Türkler, İttihatçılar, liberaller, komünistler) ele geçirmişti.
Sultan Abdülhamid bu anlamda son direnç noktasıydı ve doğrusu Osmanlı'nın daha yumuşak bir geçiş için şartları uygun değildi. “Premodern” Abdülhamid karşısında oluşan ittifakın “batıcı” ve “sekülerleşme tezini kabul edenlerden” oluşması bir tesadüf değildi.
Böylelikle, Abdülhamid'i doğrudan bu ülkenin çocukları olan İttihatçılara yıktırırken, yeni ülkeyi de yine bu ülkenin milliyetçi, jakoben laikçi ve sekülerleşme tezine inanan diğer çocuklarına kurdurttular.
Dolayısıyla, zihinsel olarak bir ülkenin dönüşümü, devşirilmesi tamamlanıyor, ülke bin yıllık tarih, kavram ve kök kurumlarından arındırılıyordu.
Çünkü ortak payda olan sekülerleşme tezine göre, dinler dünyayı karanlık çağlara götüren hurafelerden oluşuyor, akla, ilerlemeye ve özgürlüklere tezat bir kimyayı evrenselleştiriyordu. Giderilmesi gereken bir anomaliydi. Zaten bilim ve teknoloji ilerledikçe din de peyderpey dünya sahnesinden çekilecekti.
Bu anlayışın söze tercüme ediliş şekli “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması” oldu. Ama asla gerçekte böyle vuku bulmadı. Dini, dini kurumları ve dindarları baskı altında tuttu, onları tanımladı, ölçtü biçti ve bir şekle sokmak istedi.
Çok da beklenir şekilde, gittikçe oligarşik bir hal alan bu batıcı elit hakimiyeti, ülkede ciddi sorunların kaynağı oldu, halka dayalı siyasetten ve siyasetçiden korktu. Darbeleri destekledi. Son olarak da sözde dini bir cemaatin oyuncağı olurken görüldü.
Adalet ve meşruiyet çıpalarını yitiren bu elit oligarşisine cevap tabii ki onun değerlerini benimsememiş, daha sağlıklı modernleşmiş en büyük öteki grup olan dindarlardan gelecekti; öyle de oldu. (Belki de bunu önceden tahmin edenler, gladyoyu ulusalcılar yerine halkın daha rahat kabul edeceği, deşifre edilmesi çok güç olan dini bir yapılanma kılığındaki FETÖ'ye vermek için hazırlık yapmışlardı.)
AK Parti ve Sayın Erdoğan'ın en büyük avantajı, Sultan Abdülhamid'in sahip olmadığıydı. Zamanın ruhu dün ne kadar onun karşısındaysa, bugün o kadar Sayın Erdoğan'ın yanındaydı.
Ama, bu durum işin kolay olacağı anlamına gelmezdi. Çünkü AK Parti hem eski rejimin neden olduğu sorunları çözmek (PKK gibi), hem sekülerleşme tezinde payda bulan darbe ittifakının saldırılarına direnmek, hem enflasyonu yüzde onun altında, büyümeyi de yüzde beşin üzerinde tutmak ve aynı zamanda da bunu halka anlatmak zorunda.
Lakin en büyük zorluk, hala eski rejimin kavram ve kurumları ile bunu yapmak durumunda olmasıdır.
İşte yeni anayasa ve sistem sorununa çare aramanın karşısına dikilenler bu nedenle altın vuruşlarını Gezi krizinden beri yapmaktalar.
Kurum ve kavramlar halka ait olmadıkça, her zaman bir şanslarının olacağını biliyorlar.
Haksız da değiller.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
bayan amber chp esadı destekliyorda ne yapıyor?silahmı veriyor. askermi gönderiyor. paramı veriyor? yaptığı ve yapabileceği hiç bir şey.desteklemesi veya desteklememesi arasında hiç bir fark yok.peki herkesin ağzındaki bu sakız ne. esadı destekliyorlar.ve neden chp batsın.diğer taraftan akp muhaliflere silah vermeseydi bu kadar insan ölürmüydü?suriyeye iç işimiz diyen orta doğu bizim bakiyemiz diyen akp batmış olmasın?
Zeynep Yeşilova
Görüşlerinizin çoğuna katılıyorum. Ama "Hataydaki Aleviler Esadı destekliyor" demek nedir. Hele Reyhanlıda yaşanan bu faciadan/katliamdan sonra. Bu sizin yaptığınız en hafifiyle sorumsuzluk ya da yangına körükle gitmek. Diyebilirsiniz ki, "efendim ben gazeteceyim, doğruları yazarım." Eğer bu yönde bir doğru varsa bunun "haberini" yazın; biz de doğrusunu eğrisini öğrenelim. Yoksa böyle ne idüğü belirsiz iddialar psikolojik savaş gibi duruyor.
Ad Soyad Giriniz...
bayan ambere göre suiye iç işimidir demek bir ülkede rejim, değiştirmeye kalmak sınırlarımızı önüne gelene açmak emperyalist hevesler beslemek ve vatandaşlarını reyhanlıda olduğu gibi ateşe etmek önemli değil. önemli olan ne başbakanı esada benzetmek. ve bu nedenle chp batıyor.kılıçdaroğlu başbakanı övüyor olmasın?esadcı ya!!! esad iyi adamsa başbakanıda övmüş olmuyormu
Ad Soyad Giriniz...
bayan ambere göre suiye iç işimidir demek bir ülkede rejim, değiştirmeye kalmak sınırlarımızı önüne gelene açmak emperyalist hevesler beslemek ve vatandaşlarını reyhanlıda olduğu gibi ateşe etmek önemli değil. önemli olan ne başbakanı esada benzetmek. ve bu nedenle chp batıyor.kılıçdaroğlu başbakanı övüyor olmasın?esadcı ya!!! esad iyi adamsa başbakanıda övmüş olmuyormu
Ad Soyad Giriniz...
bayan amber chp esadı destekliyorda ne yapıyor?silahmı veriyor. askermi gönderiyor. paramı veriyor? yaptığı ve yapabileceği hiç bir şey.desteklemesi veya desteklememesi arasında hiç bir fark yok.peki herkesin ağzındaki bu sakız ne. esadı destekliyorlar.ve neden chp batsın.diğer taraftan akp muhaliflere silah vermeseydi bu kadar insan ölürmüydü?suriyeye iç işimiz diyen orta doğu bizim bakiyemiz diyen akp batmış olmasın?
Ad Soyad Giriniz...
Harika bir yazı, elleriniz dert görmesin Amberin hanım
Ad Soyad Giriniz...
Amberin,.güzelsin hoşsun da ,.CHPye geçiriyor gibi yapıp sanki ERDOĞANa geçirmişsin gibi geldi bana.