Markar ESAYAN
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Nisan 2014 günü yayımlanan ve 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerinin torunlarına başsağlığı dilediği taziye mesajı Ermeniler için tarihi bir önem taşıyordu.
Değeri henüz tam bilinemedi. Ermeni sorunu Türkiye’yi dizayn etmek isteyenler için hâlâ değerli olduğu için, bu tarihi adım Gezi’de cismanileşen ittifakça değersizleştirildi. Önemsiz kılındı. Bunun yerine tamamen çarpıttıkları “Affedersiniz Ermeni” sözüne abandılar. Olgular yerine cımbızladıkları, çarpıttıkları sözlere yüklendiler.
Mesele değil, olmuş olan olmamış sayılamaz.
2002’ye kadar İttihatçı derin artıklarının yönettiği ülkemizde Ermeniler anma hakkına bile sahip değillerdi. Taziye mesajı ile bunun da önü açılıyordu. Kumkapı Meryem Ana Patriklik Kilisesi’ndeki ilk ayinde ben de vardım.
O ayinde, Başbakanımızın taziye mesajı sunaktan okundu. Güvercinler uçuruldu. O mesajı bir kez daha okuyun ve yayın.
Bu büyük bir açılımdı. Hiçbir siyasi getirisi yoktu. Erdoğan bu riski de aldı. Doğru bildiğini sonuçlarından bağımsız olarak yaptı.
Ermenilerin kayıpları en üst düzeyde saygı görüyor ve anılıyordu.
Kilisede güne özel vaazdaki şu iki cümle çok anlamlıydı.
“Hatırlayalım; hatırlayalım ki unutabilelim.”
Ve…
“Ermeniler, 1915 daha dün olmuş gibi bir yüzyıl daha yaşayamaz.”
Hatırlamak, sonra da onu artık hafızalarımızdaki saygın yerine yerleştirerek geleceğe doğru ilerlemek.
Ermenilerin asıl ihtiyacı olan buydu. Bir yüzyıl sonra beklenen ne olabilirdi? Yasını başlatıp bitirmek isteyenler, bunun gerçekleşmesi için ne olmasını bekleyebilirdi?
Bir Alman parlamentosu kararı mı? Ya da ABD, Fransız, Uruguay, Paraguay?
Ermenilerin atalarına saygı borcunu, parlamento kararları mı ödeyecekti? Acıyı “soykırım mı, değil mi” kayıkçı kavgasına meze etmek mi Ermenileri rahatlatacaktı?
Hrant Dink’in dediği gibi, 1915 metrelik bir kuyuda debelenmek mi?
Ya da Cem Özdemir gibilerinin, bu vesileyle, “Türkiye’deki Hıristiyanlar, Irak ve Suriye’deki Hıristiyanların bugün uğradığı zulümlerin aynısını yaşıyorlar” yalanlarını savurabilsin, Gezi artığı operasyonlara Tehcir’in acılarını garnitür olarak kullanabilsinler diye mi?
Bir yüzyıl daha?
Bundestag, Türkiye’de son 15 yılda hiçbir şey değişmemiş gibi davranıyor ve bizlere arabuluculuk yapmayı öneriyor.
Bu kadar densiz, bu kadar ikircikli, bu kadar olan bitene ilgisizler.
Eğer niyetleri Erdoğan’a biriken öfkeyi bu vesileyle boşaltmak olmasaydı, taziye açılımının alacakları karardan çok daha değerli olduğu teslim ederlerdi.
Yüzyıl önceki kötücül böl/yönet oyunu bunca trajediye neden olmuşken, şimdi de ölenler üzerinden, yaşananı “soykırım” ihtilafına indirgeyerek Türkiye’yi dizayn etmek için Ermenilerin acısını kullanmak.
Dün yapılmak istenen bugün de PKK/HDP üzerinden denendi de, ne oldu?
Taşnak/Hınçak ve İttihat/Alman ittifakının önce Sultan Abdülhamid’i devirip, sonra memlekete ödettikleri bedel ortada. Üstat Necip Fazıl kendi hükmünde bunu çok güzel anlatır.
O ittifakın bugünkü versiyonunun Gezi’den beri yaptıklarını görüyoruz. Yine siviller, masum halklar bedel ödüyor. Erdoğan direnmese, Türkiye’yi Suriye’ye çevireceklerdi. İyi mi olacaktı?
Hadi bu kötücül yöntem yüzyıl önce yeniydi.
Ancak yüzyıl sonra da aynı bayat tuzağa düşmenin bir âlemi var mı?
Ama kime söylüyorum! Küfe Türkiye’nin sırtında. Sorumlu davranmak Türkiye’nin üzerine düşüyor.
Birileri bu oyuna bir son vermeli. Bu da Türkiye olacak.
Türkiye ancak güçlenirse, Türk’ü, Kürt’ü Ermeni’si sırt sırta verip araya parlamentoları, sözde medya ve STK’ları sokmazsa bu dönem kapanacak.
Bunu 1. Dünya Savaşı’nda hayatını yitiren tüm atalarımıza borçluyuz.
Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’si, Çerkez’i, kim varsa.
Bizim atalarımız Taşnak veya İttihatçılar değil, o mazlumlar çünkü.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019