Mehmet Acet
Milli İstihbarat Başkanlığı son dönemde dosta güven veren düşmana korku salan çok önemli işler yapıyor.
Son haber, Esad rejiminin en güvenli liman olarak gördüğü Lazkiye’den geldi.
Reyhanlı patlamasının sorumlularından Yusuf Nazik, film gibi bir operasyonla paketlenip Türkiye’ye getirildi.
Bu operasyonun niteliğini anlamımızı kolaylaştıracak bazı bilgiler verelim:
-Operasyonu MİT tamamıyla kendi imkanlarıyla yaptı. Yabancı herhangi bir devletten istihbari ya da lojistik bir destek alınmadı.
-Lazkiye şehir merkezi, Şam rejiminin askeri birlikleri, kolluk güçleri ve istihbarat birimleri (Muhaberat) tarafından sıkı bir şekilde kontrol altında tutuluyor. Ayrıca, rejimin arkasında duran Rusya tarafından radarlarla da sıkı bir gözetim söz konusu.
-MİT, Yusuf Nazik’i paketlemeden önce uzun süre sabırla takipte tutuyor. Burada amaç, hedef kişinin alışkanlıklarını ve rutin hayatını tespit etmek.
-Operasyonun sofistike niteliğini ortaya koyan bir başka bilgi daha var. Paketlenen kişi, Reyhanlı saldırısını doğrudan Suriye Muhaberatı'ndan aldığı talimatla yerine getirdiği için, rejim tarafından verilen kimlik ve sağlanan imkanlarla korumalı bir hayat sürüyordu.
-Kotarılan işin, Suriye iç savaşını körükleyen Muhaberat'ın prestijine ağır bir darbe vurduğunu da buraya eklemek lazım.
Sözün burasında, bu kadar yoğun koruma altında tutulan bir kişinin Rusya destekli rejimin kalesinden tereyağından kıl çekilir gibi alınarak nasıl paketlenebildiği sorusu karşımıza çıkıyor.
İstihbarat birimleri, işin bu kısmını ‘meslek sırrı’ olarak tutuyor.
Bunun anlaşılabilir bir gerekçesi de var tabii.
Uygulanan yöntemin ortaya çıkması, bundan sonraki hedef kişilerin işine yarayabilir.
MİHRAÇ URAL’IN YARALANMASI: RASTLANTI MI OPERASYONUN BİR PARÇASI MI?
Yusuf Nazik ile birlikte Reyhanlı saldırısının planlayıcısı olarak bilinen Şam Kasabı lakaplı Mihraç Ural Türkiye’de daha yakından tanınan birisi.
Ural’ın birkaç gün önce yüzü gözü sargı içinde yaralı halde çekilmiş bir fotoğrafı, kendisine ait olduğu söylenen “Beni bu hale MİT getirdi” beyanı eşliğinde ortaya çıkmıştı.
Bu bir rastlantı mıydı, yoksa Yusuf Nazik’in paketlenmesiyle ilişkili operasyonun bir parçası mıydı bilmiyoruz.
Ama rastlantı bile olsa, bu adamların hem kendilerini koruyanlara karşı güvensizlik duygularını pekiştirecek, hem de bir MİT efsanesinin yürüyüp gitmesini sağlayacak büyük bir psikolojik tahribatla karşı karşıya kalacakları kesin.
TERÖRÜ KAYNAĞINDA ÖNLEME KONSEPTİNİN SAHA UYGULAMASI
MİT’in Suriye dosyasına hakimiyeti konusunda hükümet çevrelerinden de sitayiş dolu cümleler işitiyoruz.
Sadece operasyon yapma ya da istihbarat toplama anlamında değil, politika oluşturma konusunda da MİT’in Ankara’daki karar alıcılar nezdinde yüksek bir itibarı söz konusu.
Müzakereler, pazarlıklar, bunların saha uygulamaları…
Fırat Kalkanı, Afrin harekatları…
Bunların hepsinde MİT’in ve teşkilat başkanı Hakan Fidan’ın çok önemli katkıları oldu.
Bu gördüklerimizi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya çıkan, benim kişisel olarak ‘Güvenlikte Erdoğan Doktrini’ adını koyduğum ‘Terörü Kaynağında Önleme’ konseptinin saha yansımaları olarak nitelendirebiliriz.
2015 yazında başlayıp, 2016 sonuna kadar devam eden kabus günlerini gözünüzün önüne getirirseniz, terörü kaynağında önleme konseptinin uygulamasında ne kadar mesafe kat edildiğini anlayabilirsiniz.
Lazkiye operasyonuna da, müstakil bir başarı hikayesi olarak bakmak yeterli olmayacaktır.
Geçen ay, PKK’nın kırmızı listede ismi yer alan Sincar sorumlusunun yine MİT tarafından takibe alınıp etkisiz hale getirildiği operasyonu hatırlayalım.
Ayrıca, kırmızı listeden, gri listeden çok sayıda terör örgütü elemanının etkisiz hale getirildiğine dair haberlerdeki artış gözden kaçmıyor olmalı.
Buna dünyanın değişik ülkelerinden paketlenip Türkiye’ye getirilen FETÖ’cüleri de eklerseniz resim tamamlanmış oluyor.
Hepsinden önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının canını acıtan her kim varsa, bundan sonra bulundukları bölge ya da ülkelerde kendilerini düne göre daha az güvende hissedecek olmaları.
Bu tür operasyonlar en çok bu işe yarıyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020