Mehmet ALTAN
Sizin için kutsal olan nedir?
İnsan mı? Yoksa “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatı mı?
İnsandan yana olanlarla… İnsanı yok sayanlar.
21. Yüzyıl’ı belirleyen en temel ayrışma noktası bence budur.
xxxxxxx
6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde Adıyaman’da 1485 bina yıkıldı.
4085 hasarlı bina ise yıkılmayı bekliyor.
4600 insanımız öldü. 17 bin kişi yaralandı.
Neden?
Bütün deprem bölgesinde olduğu gibi “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatının ardına saklanan “siyasetçi, müteahhit, bürokrat” cinayet üçgeninin vurgunları için.
Üstelik… Hayat bu kanlı gözü dönmüş çıkarcılığı belgeledi, ispatladı.
Nasıl mı?
Belediye binasının tamamen yıkıldığı Adıyaman'da, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın AB fonuyla, AB mevzuatına göre inşa ettiği Kommagene Kültür Merkezi sapasağlam ayakta kaldı.
AB, benim için depremde camı bile kırılmayan Kommagene Kültür Merkezi inşaatıdır.
AB, “vurgun kutsal” diyenlerin bina cinayetlerine karşın 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremlerde yıkılmayan ve insan canını kutsayan bina yapmaktır.
xxxxxxx
CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in hafta sonu konuşmaları arasında duyduğum bir cümle çok dikkatimi çekti:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa Birliğinin tam üyesi haline getirip gencimizin elindeki pasaportu ile istediğinde gittiği, istediği yerde okuduğu, istediği yerde gezdiği ama istediğinde de gelip müreffeh şekilde en büyük zenginliklerle bu güzel ülkede yaşadığı bir hale getireceğiz.”
Gençleri AB Pasaportu sahibi haline getirmek… Çok umut verici bir cümle.
xxxxxxx
AB ile rahatça müzakere edilebilecek, hiçbir engeli olmayan 3 çok önemli dosya var. Bunlar Türkiye’deki zihniyet değişimiyle birlikte karanlık raflarda kayboldu.
Bu dosyalar arasında örneğin “kamu alımları” dosyası var…
Örneğin “rekabet” dosyası var…
Örneğin "sosyal politika ve istihdam" dosyası var.
Ulusal Eylem Planı’nda bu dosyaların hayata geçirilmesi için neler yapılması gerektiği satır satır tanımlanmaktaydı.
Hiçbiri yapılmadı.
Kamu alımları (ihaleler), devlet yardımları ve rekabet, çalışma hayatı ve güvenliği dosyalarında hiçbir ilerleme yok.
Hatta öyle ki Dışişleri Bakanlığı AB Genel Müdürlüğü sitesinde “kamu alımları” listeden silinmiş bile….
Bunların yapılmamasının bugün kaç milyon insanın hayatını olumsuz yönde etkilediği daha sonraki yıllarda daha iyi ortaya çıkacaktır.
xxxxxx
Bu dosyalar açılsa, gereken köklü reformlar hayata geçse, çok farklı bir Türkiye olacaktı.
Cinayete dönüşmüş iş kazalarında her gün düzenli 5-6 işçimizi ölmeyecekti mesela.
Nam salmış yandaş müteahhitler her ihaleyi 21-b’den alıp inanılmaz karlarla rekabet dışı çalışamayacaktı.
İşsizlik bu kadar artmayacaktı.
Siyaset, canının istediğine devlet teşvikleri veremeyecekti.
xxxxxx
Siyaset kurumu çürüdü… Siyaset ile toplumsal sorunlar arasında ilişki koptu.
Siyaset, yapanlara yaradı, halka mutluluk, refah ve özgürlük getirmedi.
Bu yüzden bir siyasetçiden söz ederken, bir umut kırıntısı söz konusu olduğunda…
Cümleye “eğer” diye başlamamız gerekiyor.
xxxxxx
“Eğer” diyorum…
Eğer Özgür Özel samimiyse, AB ile ilgili söylediklerini laf olsun diye söylemediyse, önünde hiçbir engel olmayan bu 3 dosyanın müzakerelerinin başlaması için çok başka alemlerde seyreden siyasal iktidara tam saha pres yapabilir.
İş cinayetlerine, müteahhit talanına, teşvik vurgununa engel olabilir.
xxxxxxx
Nasıl mı?
Bir AB Gölge Bakanı atayarak.
Nasıl mı?
Azerbeycan’dan önce Brüksel’e ziyaret planlayarak.
Nasıl mı?
Her grup toplantısında bu 3 dosyayı anımsatarak.
Nasıl mı?
Parti örgütünü AB konusuyla ilgili çok daha fazla bilinçlendirerek.
Nasıl mı?
Her cinayet, her vurgun ve her talan sürecinde, AB normlarının olmamasından bu keyfiliğin sürdüğünü anımsatarak.
xxxxxxx
İnsan mı kutsal, hamaset mi?
Vurgun vampirlerinin deprem katliamlarının devamını mı isterseniz… Depremlerde camı bile kırılmayan Komagene Kültür Merkezi mevzuatına göre yapılmış binalar mı?
Ülkeyi bir iç sömürge gibi yöneten hukuksuz, ilkesiz ve denetimsiz bir keyfilikten mi yanasınız?
İnsanı kutsayan, planlı, programlı, ilkeli ve denetimli bir zihniyetten mi?
xxxxxxx
Gençlere “tam üyelik” ve “AB pasaportu” vaat eden Özgür Özel, “insanı” kutsal olarak kabul ettiğini ifade ettiğine göre, işe Türkiye’nin iş cinayetlerinin, kamu ihale vurgunlarının ve halkın kesesinden dağıtılan teşviklerin önünü kesecek olan bu AB müzakere dosyalarının hayata geçmesini sağlamaya çaba sarf etmekle başlayabilir.
Ve Türkiye için çok hayırlı bir iş yapmış olur.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025