Mehmet ALTAN
Dün 2011 yılının son günüydü...
Maalesef yılı korkunç bir facia ile kapattık...
Bugün, yeni bir yılın ilk günü, inşallah bu yıl sonunda geçen yılı arar hale gelmeyiz... Tüm dileğim bu.
***
Ne yazık ki bu diyarlarda insanların mutlu olmasının formülü bir türlü hayata geçemiyor... Bu formül hayata geçemediğinden, herkesin de tek amacı tebaa olmaktan kurtulup Saray’a kapağı atmak oluyor...
Saray’a kapağı atan da bir zaman sonra Saray tarafından ‘devşirildiği’ için aynı yerde dönüp duruyoruz...
Hâlbuki formülü sekiz yüz yıl önce Şeyh Edibali, romanlara da yansıyan biçimiyle Osman Gazi’ye söylemiş:
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’
Biz ise ‘yöneteni’ yaşatıp, ‘yönetileni’ parçalıyoruz.
***
Şeyh Edibali’nin mezarı Bilecik’te...
Ben Bilecik’e bir zaman önce, eski bir hâkim olan ve hâkimlikten siyasete atılan kentin sempatik ve ilginç Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın davetiyle gitmiştim.
Zaman içinde faaliyetlerini epeydir yakından izlediğim Vali Halil İbrahim Akpınar da Bolu’dan Bilecik’e atandı.
Vali Halil İbrahim Akpınar’ı yakından izlerim, çünkü bürokrasinin dar kalıplarına zor sığacak kadar açık sözlüdür... Bu çok önemli vasıf bizde şimşekleri çekmek için yetiyor da artıyor bile...
***
Hâlbuki Vali Akpınar’ın söylediği, bugün de bu toprakların ihtiyacı olan, Şeyh Edibali’nin öğüdünün günümüze uyarlanmasından başka bir şey değil.
Vali Akpınar’ın söylediği şu:
“Çözüm biziz, çözüm birinci sınıf demokratik hukuk devletinde, çözüm özgürlüklerin daha geniş yorumlanmasındadır. Çözüm ağlayanı daha az, güleni daha çok ve yarınlara umutla bakan toplumla olur. Her uygulama ya da olayı tevekkülle kabul etmenin değil, tartışmanın ve gerekirse ilgililerden hesap sorabilmenin mümkün olduğu birinci sınıf demokrasi ile huzuru bulabiliriz. Çözüm Jakoben bürokrasinin paşa gönlünden koptuğu kadar değil, sonuna kadar demokrasidedir. Çözüme olan ihtiyacımız yıllar sonrası için değil hemen ve şimdidir.”
***
Geçen gün gene Bilecik’teydim...
Bu kez Vali Halil İbrahim Akpınar’ın ve Bilecik Üniversitesi’nin rektörü Azmi Özcan’ın davetlisiydim...
Tuzla Kaymakamı Mümin Heybet’in gidiş ve gelişteki çok keyifli bir yol arkadaşlığı ile yılın son haftasında Şeyh Edibali’nin memleketine bir kez daha gidip gelmekle kalmadık, üniversite camiasıyla da sıcak bir sohbet yaptık.
***
Bu hızlı ziyaret trafiği içinde, Vali Halil İbrahim Akpınar’ın kentteki göleti kelimenin tam anlamıyla ikinci bir Abant yaptığını gördüm.
Bilecik maalesef ancak 2011 yılında yeni valisi Akpınar sayesinde olağanüstü keyifli ve modern bir mesire yerine kavuşmuş...
Kentin mermer ve porselen üzerinde yükselişine de şahit oldum...
***
2012 yılının ilk yazısını Bilecik’e ayırmak istedim...
Edibali’nin hala hayata geçmeyen görüşü ve bunun çağdaş versiyonu peşindeki valisi Akpınar nedeniyle...
Biliyorsunuz, Osmanlı kaynaklarına göre Ertuğrul Bey 1281 yılında ölmüştür.
Ertuğrul Bey, Kayı Türklerinin önderiydi. Kayı boyu ise Osmanlı Devleti’nin nüvesi, kurucusudur. Böylece Söğüt ve dolaylarında kök salan 400 çadırlık uçbeyliğinden bir devlet doğmuştur.
Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra Kayıların başına Osman Bey geçti. Osman Bey ve silah arkadaşlarının başarılarında Şeyh Edibali’nin büyük rolü olmuştu.
Şeyh Edibali, Ahi idi. Ahilik; tarım dâhil bütün zanaat dallarında halkı, çalışanları teşvik eden, herkesi kardeş bilen, çalışanlara her türlü yardım elini uzatan örnek bir örgüt anlayışı idi ve Şeyh Edibali Kayı Ahilerinin önderi idi. Şeyh Edibali o sıralar Eskişehir ili sınırları içindeki İtburnu köyünde oturuyordu. Daha sonra medresesini Söğüt ve son olarak da Bilecik’e taşıdı.
***
Hala da orada...
Ama o görüşü bu topraklarda egemen olamadı...
Yakınlarda kaybettiğimiz Çek Cumhurbaşkanı Havel de ‘insanlar sınırlardan önemlidir’ diyerek Edibali’nin bir diğer çağdaş versiyonunu dillendirmişti...
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’...
Ne diyelim, mutlu yıllar...
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025