Mehmet ALTAN
Bir önceki yazıda “ABD önderliğindeki Batı Bloku ile Sovyetler Birliği önderliğindeki Doğu Bloku arasında ortaya çıkan ve 1947’den 1991’e kadar devam etmiş olan siyasi, ekonomik, bilimsel, teknolojik ve psikolojik çatışma durumuna da Soğuk Savaş” adı verildiğini yazmıştım.
ABD Başkanı Johnson’un dönemin başbakanı İsmet İnönü’ye çok ağır bir mektup yazmasından dolayı 1964 yılından itibaren hem Sovyetlerin komşusu hem de NATO üyesi olan Türkiye “Soğuk Savaş” dönemini diğer ülkelerden daha farklı yaşamaya başladı.
Öyle ki mektup ertesinde İsmet İnönü “Yeni bir dünya kurulur, Türkiyede o dünyada yerini alır” diyerek tepki göstermişti.
***
İçerde sosyalist Türkiye İşçi Partisi yüzde 3 oy almasına rağmen düşünce dünyasını ve toplumsal hareketleri derinden etkiliyor, siyasal havanın değişmesinde büyük rol oynuyordu.
Sol basın da Türkiye'nin tarihinde eşi görülmemiş bir zenginliğe kavuşmuştu.
Çeşitli gazete ve dergilerde TİP'e yakın yazarlar, Türkiye için çok yeni sayılan sol ve sosyalist fikirler savunmaya başladı. Ama basında sadece Türkiye İşçi Partisi yoktu, solun her rengi, her eğilimi vardı.
Daha ayrıntılı göreceğimiz gibi 1960 ve sonrasındaki yıllar sol dergiciliğin de şahlandığı dönemdi. Yön (1961-1967), Devrim (1969-1971) ve Ant (1967-1971) dergileri bu dönemde yayımlandı.
Dışarda ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiler gerilmiş ve dümen Sovyetlere kırılmışken, içerde ise Demirel 1965 yılından itibaren Türkiye İşçi Partisi’nin Meclis’te grup kurması ardından “bin çiçek açan” sola karşı ağır bir saldırı yürütmeye başlamıştı.
***
1960 ile 1969 yılları arasında Türk-Sovyet ilişkilerinde sürekli artan bir ivme söz konusuydu.
Bu gelişmelerin iki temel nedeni vardı:
1- Türk ekonomisinin içinde bulunduğu zorluklar, özellikle kalkınmasını finanse edecek kaynak darlığı,
2- Türk-Amerikan ilişkilerinde, Kıbrıs olayından sonra ortaya çıkan anlaşmazlıklar.
Bu zorlayıcı şartlar ortaya “Sovyetlere dost, sola düşman” bir Demirel siyaseti çıkardı.
***
Ekonomi ile dış politika ve dönemin iki süper gücü ile Türkiye ilişkilerini incelediğim doktora tezimden esinlendiğim Süperler ve Türkiye kitabımda bu dönemi şöyle anlattım:
Süleyman Demirel, 1964 yılıından sonraki dış politika değişikliğini ise şöyle değerlendirmektedir:
“1965'te Türkiye'nin dış politikasına şu yeni unsurlar girmiştir:
1) Birincisi ve çok değerlisi İslam ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi;
2) Büyük komşusu Sovyetler ile ve diğer sosyalist ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi;
3) Bağlantısız ülkelerle olan ilişkilerine canlılık getirmesiİ
4) Ekonomik kalkınması için Japonya dahil, her kaynaktan faydalanmayı başarmasıdır…"
Anlaşmanın imzalandığı yılın Eylül ayında, Başbakan Süleyman Demirel Sovyetler'e resmî bir.gezi yapar. Demirel'in 19-29 Eylül tarihleri arasındaki gezisi sonunda yayınlanan ortak bildiride ‘Vietnam halkının kendi geleceklerini özgür bir şekilde 1954 Cenevre Antlaşmalarının çerçevesi içinde çözümleyebilmesi gerekliliği vurgulanmıştı. Gezi sırasında, İzvestia gazetesi, iki ülke arasındaki ticaretin 1964 yılında 17 milyon dolar iken, 1965 yılında 35 milyon dolar, 1966’da ise 44 milyon dolar olduğunu yazmıştı. Dönemin son gezisini Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay gerçekleştirmişti.12-21 Kasım tarihlerinde ziyaret ettiği Sovyetler Birliği'nde Brejnev ve Kosigin
ile görüşmüştü.
Türk-Sovyet ilişkilerindeki bu hareketlenmeyi değerlendirirken aşağıdaki görüşe hak verilebilir:
“… 1964 yılına varıncaya kadar çok yavaş ve çekingen bir şekilde gelişen, hattâ bazı uluslararası olayların zorlamasıyla darboğazlara giren Türk-Sovyet ilişkileri bu tarihten sonra yoğunlaşmıştır. Bunun nedeni Kıbrıs fiyaskosu sonucu Türkiye'nin geçmişte yapmış olduğu yanlışlıkların bir çoğunun farkına
varmış olmasıdır. Gerçi Türk dış politikasında temel bir değişiklik olmamıştır. Zaten içerdeki ekonomik ve toplumsal düzen değişmeden bunun olması da beklenemezdi, fakat mevcut iç düzenin ilişkilerinin
sınırlarını zorlamadan dış politikada bir takım değişiklikler yapılabileceği ve bunların çok yararlı olacağı
düşünülmüştür.
... Türk dış politikasının bu dönüşümü tamamen pragmatiktir. Kıbrıs davası için Sovyet desteği aranmakla işe başlanmış, alınan ekonomik yardım da bu politikanın primi olmuştur. Acaba Kıbrıs sorunu olmasaydı ekonomik yardım alma sorunu tıpkı 1960' da Menderes'i zorladığı gibi yeni Türk yöneticilerini de Sovyetlere yaklaştıracak en önemli faktör olacak mıydı?”
Makalede bu soruya, beş yıllık planın getireceği finansman zorlukları nedeniyle olumlu yanıt verilmekte, ancak süreci Kıbrıs olayının hızlandığı iddia olunmaktadır.
***
1971 ve 1980 askerî darbeleriyle iktidardan düşen Süleyman Demirel, 1960 yılında Menderes'in Moskova ziyaretini
ve Türk-Sovyet yakınlaşmasını daha sonra şöyle değerlendirmiştir:
“Amerika zaman zaman Türkiye'nin Sovyetler Birliği ile yakınlaşmasından rahatsız olmuştur.
Mesela, bilebildiğimiz kadarıyla, bunu bir dokümana dayanarak söylemiyorum, rahmetli Menderes'in
Moskova' yı ziyareti düşünmesinden rahatsız olmuştur.”
***
İç siyasette ise Demirel hükümetleri sola karşı çok baskıcı politikalar uygulamaktan çekinmemişti. Buna rağmen 1960’lı ve 1970’li yıllarda işçiler ve gençler arasında sosyalist düşüncenin yayılmasını engelleyemedi.
Sol düşünceye karşı mücadele ederken, hükümet programlarındaki taahhütlerin aksine, özgürlük ve demokrasi çok sıkça ihlal edildi.
Demirel hükümetinin daha ilk yılında, 1966’da, Orhan Kemal de dâhil olmak üzere pek çok sanatçı, aydın ve muhalif tutuklandı.
***
Benim de birçoğuna bizzat şahit olduğum bu skandallardan biri de daha sonra Basınköy’de komşumuz olan Orhan Kemal’in Cibali’deki mütevazı evinin yanı başında bulunan köftecide komünizm propagandası yaptığı iddiasıydı.
Baskı ve çıldırma o noktaya varmıştı ki tutuklananlar arasında yazdığı kompozisyonda Atatürk ve Lenin’i kıyaslayan 15 yaşındaki bir ortaokul öğrencisi olan Gürbüz Şimşek de vardı. Ayrıca Yaşar Kemal, Can Yücel, Ruhi Su ve Nesimi Çimen’in de aralarında bulunduğu pek çok aydın ve sanatçı yine komünizmle mücadele çerçevesinde soruşturmaya uğradı.
2 Eylül 1966’da da TİP’in yönetim kurulunda olan beş kişi Eskişehir’de, komünizm propagandası yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Bunlar sola, sol basına, solcu düşünür ve sanatçılara verilen gözdağıydı.
Üstelik bu baskılar o noktada kalmadı, ileriki yıllarda kreşendo çizerek azgınlaştı.
***
Demirel dışarda Sovyetler’le flörtü koyulaştırırken, içerde sola alabildiğine düşmanlık etmekten çekinmeyen, tanınması ve teşhisi zor bir politikacıydı. İçerde NATO’cu, dışarda Sovyetçi olmak siyasi yaşamını her dönem çalkantılı bir hâle getirmişti.
Sola ve soldaki insanlara zulmeden bu çelişkili politika hem Türkiye’yi hem de Demirel’i hırpaladı.
Kimseye bir yararı olmadı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025