Mehmet TEZKAN
İktidarımız kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez politikası izliyor da ondan.
Dün bir askeri kargo daha ABD’ye doğru yola çıktı. İçinde 500 bin maske, yüz siperliği, dezenfekten gibi tıbbı malzemeler varmış.
Önceki gün de bir uçak havalanmıştı. Washington’a gönderdiğimiz maske bir milyonu buldu.
Kendi vatandaşına maske veremeyen Ankara bunu neden yapıyor? ABD’nin dişinin kovuna gitmeyecek yardım için neden uçaklar kaldırıyor?
Cumhurbaşkanı yardımla birlikte ABD Başkanı’na neden mektup yolluyor?
Nedeni açık ve net: Ankara ilişkileri düzeltmek istiyor. Kamuoyunda, medyada, Kongre’de Türkiye aleyhine oluşan havanın dağılması için çaba harcıyor.
Tıbbı yardım jestleriyle Koronavirüs salgınını fırsata çevirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı’nın Kongre’ye ve medya yaptığı çağrı bunun somut kanıtı.
Cumhurbaşkanı yazdığı mektupta; "yaptığımız yardımı gösterdiğimiz dayanışmayı görün" dedi.
Öyle ya...
Kendi vatandaşına veremediği maskeyi onlara gönderdi. Kendi vatandaşına sınırlı adı altında tülbent dağıtırken, ABD vatandaşlarına gerçek maske gönderdi.
Daha ne yapsın.
ABD’den beklediği ne?
Dolar. FED, 15 ülkeyi Swap hattına aldı, dolar veriyor. Ankara o hatta girmek için bu sebeple jest üstüne jest yapıyor. Vatandaşından esirgediğini Amerikan halkına yolluyor ama istediği etkiyi yaratamadı. ABD basını görmezden geldi, ABD kamuoyunun haberi olmadı.
Yani iki uçak dolusu tıbbı malzeme ABD’deki Türkiye karşıtı havayı kıramadı.
Hülasa, tavukları esirgemedik kaz gelecek (dolar) umuduyla bekliyoruz!
Ankara dolar bekliyor, bizler de sokağa çıkmak için, işe gitmek otobüse, metroya, vapura binmek için maske bekliyoruz. Sağlık Bakanı her akşam televizyona çıkıyor; "maskesiz çıkmayın, izolasyon çok önemli, kritik aşamadayız" diyor.
Tamam, doğru maskesiz çıkmayalım ama maske nerde?
Bakan "kesinlikle para ile satılmayacak, telefonunuza kod gelmeden eczaneye gitmeyin" diyor.
Bekle Allah bekle kod gelmiyor.
Bana 16 Nisan’da barkod geldi, beş maske aldım, o kadar. Şanslıyım alamayanlar var.
Bakan’a soruyorum; basın toplantısına katılan gazeteci arkadaşlardan sormalarını rica ediyorum; beş maskeyle bir ay nasıl geçirilir? Bakan, o maskeleri nasıl kullanacağımızı izah ederse bilgileniriz, seviniriz.
Çamaşır suyuna mı atalım, kaynar suda yıkayıp ütüleyip yeniden mi kullanalım, ne yapalım?
Anlamıyorum, bu inat neden. Neden maskeye yeşil reçeteli ilaç muamelesi yapılıyor? Geçen akşam gördüm, bakanlığa maske üreten bir firmanın önünde polisler bekliyordu. Dışarıya el altından verilmesin diye, kaçak olmasın diye. Sanki silah üretiyorlar!
Kimse çıkıp Cumhurbaşkanı’na yanlış yaptık, elimize yüzümüze bulaştırdık, tülbent parçasını bile dağıtamadık diyemiyor.
Eee, otokrat rejimler böyledir. Her şeye yönetimin yegane temsilcisi karar verir. Karşı çıkılamaz itiraz edilemez. Bertelsmann Vakfı Türkiye’deki rejimi 'ılımlı otokrasi' olarak tanımlamış.
Haksız mı? Cumhurbaşkanı’na sormadan adım atılıyor mu?
Son örnek; Milli Eğitim Bakanı’na liseye geçiş sınavının ne zaman olacağı soruldu?
Amiyane tabirle "ben bilmem Cumhurbaşkanı bilir" demeye getirdi. Sınav tarihini Cumhurbaşkanı açıklayacakmış. Tek belirleyici.
Bu, Eğitim Bakanı’nın görev alanı değil mi? O niye açıklamıyor?
Bakanlar her söze neden "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla" diye başlıyorsa ondan. Bu yaklaşım haberlerin diline de girdi. Haber kanallarını izliyorum aynı dili kullanıyorlar. Dünkü yayımlanan haber; "Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla Filistin’e tıbbı malzeme gönderiliyor" cümlesiyle başlıyordu. Haberde "Filistin’e tıbbı malzeme gönderiliyor" denmiyor, "Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla gönderiliyor" deniliyor.
Yeni rejimin, tek adam yönetiminin geldiği yer bu.
Bugün İşçi bayramı. 14.00’e kadar marketler açık daha sonrası tam sessizlik. Biz evlere çekilirken 65 yaşa nefes alma izni verselerdi ne güzel olurdu. İçlerinde eski tüfekler var. 1950 doğumlular, 1940, 1945 doğumlular.
1968 kuşağında olanlar, 1977 kanlı 1 Mayıs’ı yaşayanlar. Şimdi 70, 75, 80 yaşındalar.
Belki onlardan bir grup sosyal mesafelerini koruyarak 1 Mayıs’ı bizim adımıza kutlardı. Hatta Valilik yardımcı olsaydı 8-10 kişilik grubu Taksim’e götürseydi.
Hoş olmaz mıydı?
Benim ki de fazla hayalcilik.
Devlet sokağa çıkma yasağı olduğu halde Atatürk Anıtı’nın çevresini bariyerle çevrildi. Ne olur ne olmaz, ya ecinniler gelirse!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021