Mehmet TIRAŞ
İkinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan’ın kazanacağı kesin gibiydi ve arada 5 puan gibi bir fark vardı.
Zaten 14 Mayısta yapılan seçimde Cumhur ittifakı 323 milletvekili kazanmıştı.
28 Mayıs’ta Recep Tayyip Erdoğan 3’cü defa Cumhurbaşkanı seçildi.
Oyların da yüzde 52.18’ni aldı.
Muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyları yüzde 47.82’de kaldı.
Seçimler iktidarla muhalefet arasında eşit şartlarda geçmedi.
Adil ve demokratik bir seçim olmadı.
Başta Erdoğan’ın üçüncü defa adaylığı anayasaya aykırıydı ama YSK kabul etti.
Seçimlerde iktidar muhalefete her türlü baskı ve kara propagandayı yapmaktan çekinmedi, devlet imkânlarını da sonuna kadar anti demokratik bir biçimde, kendi lehine kullandı…
Seçim süreci boyunca Cumhur ittifakı muhalefeti 7/24 saat terör örgütlerinin ortağı diye montaj videolar ve iftiralarla kendi seçmeninin adeta beynini yıkadı…
Muhalefeti hedef gösterdi…
Muhalefet partilerinin il ve ilçe binaları silahlı saldırılara uğradı.
Erzurum’u anımsayın.
TRT kanallarında Erdoğan 32 saat konuşurken, Kılıçdaroğlu’na 38 dakika konuşma süresi verildi.
PKK ‘da milyar dolarlar verse bu kadar reklamını yaptıramazdı.
Bunu Cumhur ittifakına borçlu…
Adeta iş o hale geldi ki:
“Yakında uluslararası medya bulmacalarında “PKK’nın açılımı” ne diye sorular çıkarsa buna da kimse şaşırmasın.”
Muhalefeti terör örgütü ilan ederseniz, terör tanımlamanıza ve terörle mücadelenize kimseyi inandıramayacağınız gibi, uluslararası kamuoyunu da yanınıza çekemezsiniz.
AKP Hizbullah’ı terör örgütü olarak görmeyen Hüda-par’ı meclise taşıdı,4 milletvekili ile temsil hakkı verdi.
ABD,AB,Japonya ve Kanada Hizbullah’ı terör örgütü olarak açıkladığını biliyoruz.
Şimdi seçim sonrası kargaşa içinde bunu konuşmuyoruz ama demokratik her platformda “terör sorunu” gündeme geldiğinde bunlar AKP’nin karşısına hep çıkacak.
Seçimde seçmenin yarısı 21 yılda çözemediği sorunları beş yıl da nasıl çözeceksin, diye bir “karşılaştırma ve sorgulama” yapmadan Cumhur ittifakına destek verdi.
Orta Anadolu,Doğu ve Batı Karadeniz’in tamamı, Güney Doğudan Urfa,Antep, Adıyaman Maraş,Malatya,Doğu Anadolu’dan Erzurum olmak üzere bu illerden ortalama; Erdoğan yüzde 63 oy aldı.
Çadırlarda yaşayan ve yoksul kesimin yüzde 63’ünün, 1152 odalı Saray’da yaşayan iktidara oy vermesi, akılcı değil ama muhtemelen psikolojik olsa gerek.
Ortaya çıkan tabloyu seçim sonuçlarını yoksulluk üzerinden analiz etmek yanıltıcı ve eksik olacağı ortada.
Diyanet, cemaatler, dini vakıflar, devletin kutsanması, mezhep, ırk, hemşericilik ve bölgeciliğin yanında; milyonlarca insanların sosyal yardımlar alması seçimlerde belli ki etkili oldu.
İktidar fiilen 23 milyon insana yardım yapıyor.
Muhalefetin daha fazlasını vereceğim vaadi anlaşılan seçmene inandırıcı gelmedi.
Bir toplum “sosyal ve hukuk toplumu” değilse “yoksulluk ve özgürlük” o toplumun yarısının umurunda bile, değil mi acaba?
Muhalefete ve demokrasi güçlerine düşen seçim sonuçlarını sağduyulu bir analiz yaparak,10 ay sonra yapılacak yerel seçimlere odaklanmak olmalı.
Hem de Cumhur ittifakının vatandaşa söz verdiği vaatlerini, yerine getirmesinin takipçisi olmalı.
Neydi Erdoğan’ın vaatleri onları da hatırlayalım:
*Mülakatı kaldıracaklarını…
*Yeni bir özgürlükçü Anayasa çıkartacaklarını…
*AB görüşmelerinin önünde engel olan yasaları değiştireceklerini…
*Vatandaşı enflasyona ezdirmeyeceklerini…
*Gelir dağılımındaki adaletsizlik, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığının önüne geçecekleri vaatleri gibi…
Peki bunları Erdoğan yerine getirir mi?
Bugüne kadar 21 yılda getiremedi ve toplumsal bir tane sorunu çözmüş değil,bundan sonra getirebilir mi, onu da zaman gösterecek.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra…
Ekonomi krize girdi ama Cumhur ittifakının seçmenini ekonomik kriz etkilememiş görünüyor.
Ama şimdi hep birlikte kavrulacağız, zam sağanağı da başlamış durumda.
İktidar hukuka dönmeden toplumsal sorunu çözebilir mi, eşit vatandaşlık hukukunu uygulamadan iç barışı sağlayabilir mi?
Haftaya tartışmaya devam edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025