Mehmet TIRAŞ
AB ülkelerine gitmek isteyen binlerce Türk vatandaşı seyahat için “Shengen vizesi” alamıyor.
Konuyu besleme basın görmüyor.
Muhalif basın da yeterince üzerinde durmuyor.
Konu gittikçe daha da dallanıp budaklanıyor.
Türkiye’nin AB üyeliğinin mücadelesini verenlerin ne kadar haklı olduklarını da “Schengen vizesi” bir kez daha hatırlatmış oldu.
Türkiye AB üyesi bir ülke olmuş olsaydı Türk vatandaşları Shengen vizesi diye bir sorunu yaşamayacaktı.
Uzatmadan konunun detaylarına girelim.
Schengen vizesi nedir?
Shengen,aynı zamanda uygun kurumlarca verilen ve Avrupa Birliğine(AB) bağlı ülkeler içinde seyahat etmeye izin veren bir vize türüdür.
Shengen vizesi aldığınız da şartlara bağlı olarak AB ülkelerinden birden fazla ülkeyi ziyaret edebiliyorsunuz.
Schengel vizeniz yoksa AB ülkelerine girmeniz mümkün olmuyor.
Türkiye’de son yıllarda gelecek kaygısı yaşayan başta gençler,yerli sermaye ve meslek erbabı hekimler olmak üzere; AB ülkelerine yerleşmek için iltica edenler ve iltica talebinde bulunanların önü alınamıyor.
Türkiye’den Avrupa ülkelerine Erosmuş projesi için gidip te ülkeye dönmeyen ve gittiği ülkeye iltica talebinde bulunan öğrenci sayısının, gittikçe artığı bir habere internet medyasında rastladım.
AB yetkilisinin resmi açıklamasına dayanıyordu bu haber.
TC’nin verdiği vizesiz seyahat edilen “Yeşil Pasaport ”un da, AB ülkelerinde ve başta Almanya’da geçersiz sayılmaya başlandı.
Yeşil pasaportların Suriyelilere de verilmesi güveni sıfırlamış gözüküyor.
Yeşil Pasaport kullanan ,Türk vatandaşı olan ve Türkçe bilmeyen yabancıların olması…
TC’nin imtiyazlı vatandaşına verdiği “Yeşil Pasaportun” AB ülkeleri tarafından, ilk defa geçersiz sayılması, bir ülkenin itibarı açısından kabul edilir bir durum olmasa gerek.
Bilindiği gibi yeşil pasaportu olan Türk vatandaşları vize almadan yurt dışına çıkabiliyorlardı.
Durum bu kadar vahim…
AB kaynaklarına göre…
Son 6 yılda Türkiye’den Almanya’ya 81 bin 388 Türk vatandaşı iltica etmiş.
2023 yılının ilk 5 ayında ise Türkiye’den Almanya’ya iltica talebi patlaması olmuş ve 26 bin Türk vatandaşı iltica için başvuruda bulunmuş.
704 bin 409 Türk vatandaşı ise kısa dönemli vize talebinde bulunurken…
Afganistan ve Suriye’den sonra Avrupa ülkelerine iltica başvurusu yapan üçüncü ülke durumuna gelmişiz.
Gerçi yıllardır başta AB ülkeleri olmak üzere Kanada ve ABD gibi ülkeler de Türk vatandaşlarına vize sorunu yaşatıyorlar…
Seyahat için başvuran Türk vatandaşları ise gittikleri ülkeye iltica talebinde bulunmuyorlardı.
Ya Yeşil pasaport kullanan, Türk vatandaşı olan ve Türkçe bilmeyen yabancılara ne demeli…
Gelin, Yeşil pasaportun AB ülkelerinde nasıl geçersiz sayılmasının hikayesini de, eski devlet bakanlarından Ahat Andiçen’in bir televizyon kanalında anlattıklarına kulak verelim:
”Yeşil pasaport ile yurt dışına çıkan bir kişinin Türkçe bilmediği ama Türk vatandaşı olması, Alman istihbaratçılarında şüphe uyandırır…
Hem Türk vatandaşı olacaksın hem de imtiyazlı vatandaşlık pasaportu kullanacaksın ama vatandaşı olduğun ülkenin, anadilini konuşamayacaksın…
Alman istihbaratı araştırma sonucu bu kişinin kısa süre önce Suriyeli bir mülteci olduğunu öğrenir.
Başta Alman ve AB ülkelerinin istihbarat örgütlerinin ortak çalışması sonucu, Türk vatandaşı olan ve Türkçe bilmeyen yüzlerce Suriye kökenli “yeşil pasaport” sahibi olan, yabancı kişilerin olduğunu saptarlar... Türk İstihbaratı ile de bu bilgiyi paylaşmış olmalarına rağmen, Türkiye tarafından hiçbir önlem alınmayınca, AB ülkeleri de Yeşil pasaportu böylece geçersiz sayarlar.”
AB ülkelerini tedirgin eden Türk vatandaşlarının iltica dalgasını “büyüteç altına” aldığımızda…
Ülke hukuktan uzaklaştıkça mülteci sayısının artması ve işlerin kontrolden çıkması,gayri meşru işler yaygınlaştıkça…
Uyuşturucu ticaretinde 100 milyar dolar gibi devasa inanılmaz bir kara paranın dönmesi, bu işi yapanların ülkenin kar marjı yüksek kurumlarına çöktüklerini, ülke yönetiminde söz sahibi oldukları, uyuşturucu kullananların ve uyuşturucu suçlarının artması da bunu gösteriyor.
Son 7 yılda uyuşturucudan hapiste tutuklu ve hükümlü sayısı,36 binden 126 bine çıkmış durumda.
Cezaevlerinde tutuklulukların üçte biri uyuşturucu suçundan yatıyor.
Başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri neden Türk vatandaşlarına schengel vizesi vermediği ve Yeşil pasaportu geçersiz saydığı şimdi,daha iyi anlaşılmıyor mu?
Binlerce Türk vatandaşı neden Shengen vizesi alamıyor, Avrupa’ya kapağı atanın neden ülkeye dönmüyor ve AB ülkelerine iltica etmek istiyorlar?
Ülkeyi yönetenlerin ivedi olarak bunu sorgulamalı ve arka planını araştırmalı?
Yabancı ülkelere göç dalgası ve iltica talebinin başlangıç tarihi, 15 Temmuz kontrollü darbe kalkışması ile başladığını görüyoruz.
OHAL ilan edip hukukun devre dışı bırakması, arkasından ucube Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçtikten sonra, yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanılması;muhalefetin terörist ilan edilmesi, iktidarın değişmez ortağı da Mafya olunca.
Ülkede “barış,refah ve özgürlük” arayanlar umutlarını yabancı ülkelerde aramaya başladılar.
AB kaynaklarını teyit eden göç rakamları:
Tabip odalarının açıklamasına göre, son 5 yılda sadece 10 bin doktor ülkeyi terk ederken bu sayı gittikçe artıyor.
Yalnız doktorlar değil, üniversite mezunu gençliğinin yüzde 65’i iş bulamadığından, özgürlüklerinin kısıtlandığından ve gelecek kaygısından dolayı, AB ülkelerinden birine gidip oralarda yaşamak istediklerini…
Yerli sermaye sahipleri de iktidara muhalif oldukları için,iktidarın kendilerine sık sık vergi operasyonları yaptığından yakınırken, yatırımlarını yabancı ülkelere kaydırmak zorunda kaldıklarını anlatıyorlar.
Ankara “şhengen ilticasına” karşı hiçbir önlem almayınca…
AB ülkeleri de haklı olarak ülkelerine yönelik Türk vatandaşlarının, kitlesel göç dalgasını önlemek için, “Shengen vizesini” kullanmak zorunda kalıyor.
Şahsım devletin sahibi ne diyordu:
“Almanya bizi kıskanıyor”, “AB’ de bizi bölmek istiyor…”
Sormasak olmaz;AB üyesi ülkelerin vatandaşlarından bugüne kadar kaç kişi, Türkiye’ye iltica talebinde bulundu?
Ülkeyi yönetemeyince rezil kepaze olmayı da yalan gizleyemiyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025