Mehmet TIRAŞ
Kocaeli Çağdaş Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni değerli arkadaşım gazeteci Sadun Çetin ile bir telefon sohbetimizde yaşadığımız kentin sorunları üzerine sohbet ederken, sağ olsun benden şehrin sorunları üzerine bir yazı yazmamı istedi.
Ben ülkenin genel sorunları haline gelen ve Kocaeli ’ide de, bizi artarak hırpalamaya devam eden hukuksuzluktan, hayat pahalılığından, işsizlikten ve yoksulluktan bahsetmeyeceğim.
Sadece kentin toplu taşıma sorunlarına kısa değinip, Kocaeli’nin önlenmez “Plansız Göç Alma”, sorunu üzerinde durup, yerel yönetimleri aşan, Merkezi çözüm bekleyen sorunları büyüteç altına almak daha önemli gözüküyor.
Madem Kocaeli özelinde konuşuyoruz onları vurgulamalıyız; örneğin toplu taşımacılık günden güne büyük bir sıkıntı haline gelmeye başladı…
Otobüs ,dolmuş,tranvay ve vapur bilet fiyatları biz sabit gelirlilerinin her daim belini bükse de, akaryakıta yapılan zamlar karşısında makul zamlar olduğunu mecburen kabul ediyoruz.
Siyasal iktidarın halkı kasten fakirleştiren uygulamaların bizim kentimize taşımasının doğal sonucu oluyor
Toplu taşımacılıkta belediyenin otobüs hizmetleri düzeni ama otobüs sayısı çok yetersiz.
Özel halk otobüslerine gelince, başta hijyen olmak üzere çok bakımsız olduğunu, hareket halindeyken otobüslerin çok gürültü yaptığını, otobüslerin hiç birinde sıcak havalarda klimalarının çalışmadığını belirtelim.
Ancak esas problem Trafik..
.
Kocaeli’de karayolu toplu taşımacılığı tıkanmış durumda…
5-6 kilometrelik yolu en az 35-40 dakikada varabiliyorsunuz. Toplu taşımada trafik ve zaman sorunu okullar açılınca daha da ağırlaşıyor ve hayat çekilmez bir duruma geliyor.
Toplu taşımacılığın tramvay,metro gibi raylı sisteme ve deniz yoluna ağırlık vermeden trafik sorununu Kocaeli’de,tümden çözmek mümkün gözükmüyor.
Ben 46 yıldır Kocaeli’de yaşıyorum…
30 yıldır da bu ülkede yazarlık yapan, piyasada 7 kitabı bulunan,15 yıldır da internet ortamında, bir haber sitesinde haftada bir yazı yazan biri olarak;Kocaeli’nin önlenemez olan en önemli sorunu olarak ise,ardı arkası kesilmeyen göç sorununu görmekteyim.
Plansız “Göç Sorunu” sadece bizim kentimizin değil,ülkenin de en önemli toplumsal sorunlarından biri…
Ne var ki Kocaeli bu temel sorundan en fazla etkilen illerin başında gelmekte…
Tespitimi iki kentin milletvekili sayıları üzerinden kıyaslayarak somutlaştırayım:
“1977 yılında yapılan genel seçimlerde Yozgat’tan 6,Kocaeli’nden 5 milletvekili seçiliyordu…
Şimdi sıkı durun.!
2023 yılına geldiğimizde iki kentin göç alması o kadar farklılılaştı ki,seçilen milletvekili sayıları tahminlerimizin ötesinde değişti..
Yozgat 4 milletvekiline düşerken,Kocaeli 14 milletvekiline çıktı.”
Kocaeli’nin ne kadar göç aldığını gösteren en çarpıcı örneklerden biri bu…
Kentlerin aldığı göç nedeniyle değişen milletvekili sayılarından nüfus hareketlerini inceleyince,ilignç ve çarpıcı sonuçlara rastlıyorsunuz.
Örneğin…
2023 yılında yapılan genel seçimlerde ilk defa İstanbul’un milletvekili sayısı artmadı.
İstanbul’un artık göç almadığını,hatta az da olsa göç verdiğine tanık olduk.
Ülke genelinde milletvekili sayısı artan iki ilden biri Sakarya, diğeri de Kocaeli oldu.
Kocaeli şuan 2 milyon 130 bin nüfusla ülkenin 10’cu büyük şehri durumunda…
Son 35 yılda ülke genelinde 40 milyon insanın yer değiştirdiğini TÜİK rakamları gösteriyor.
Ülke nüfusunun yüzde 80’nin kentlerde, yüzde 20’sinin ise kırsal kesimlerde yaşadığını resmi rakamlardan öğreniyoruz.
Plansız göç sorunu ülkede toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda.
Birde buna ülkede sayıları 10 milyonla ifade edilen mülteci sorunu eklenince, kentlerde,işsizlik ve barınma gibi sorunlar daha da ağırlaşmaya başladı.
Kocaeli’den yola çıkarak göç sorunu ülke de; “ivedi olarak siyasi çözüm bekleyen partiler üstü bir sorun olduğunun altını çizelim.”
Her bir kişinin kente taşınması o şehirde ;” iş,aş,eğitim,yol,su,elektrik ve konut sorununu artırıyor.”
-Büyük şehirler olmak üzere belediyeler kentin etrafında olan ekilebilir tarım arazilerini, imara açmamalı ve kentin yetebildiği kadar sebzesini meyvesini bu arazilerden karşılamalı.
-Bugün 30 büyük şehirden kaçında ekilebilir arazisi imara kapatılmış ve sebze ve meyvesini etrafındaki ekilebilir araziden temin edebiliyor?
Göç nasıl durdurulacak, var olan kentlerde plansız göçün yarattığı toplumsal sorunlar nasıl çözülecek, buna odaklanmalıyız?
İnsanları doğduğu yerde doyuramazsanız,yetiştirdikleri ve ektikleri para etmiyor ve karınlarını doyurmuyorsa, göçü önleyemezsiniz.
7 kilo buğday satıp bir litre mazot alan bir buğday üreticisine buğday ektiremezsiniz.
Bu hayvancılıkla uğraşan,sebze ve meyve yetiştirilenler için de geçerli.
İşin en tehlikesi hayvancılık,tarım,sebze ve meyve yetiştiricileri yaptıkları işi bıraktığında, bir daha bu insanlar geri dönmüyor, dönseler bile çocukları bu işi yapmıyor ve kentlere taşınıyorlar.
Şuan köylerde ortalama 50 yaşın altında insan yaşamıyor.
Gıda sektöründe yaşadığımız süt ve et ürünlerindeki fiyatlarının el yakması, tarım ve hayvancılıkta üretimin durma noktasına gelmesi ve ithalatın getirdiği sonuçlar, bunu fazlası ile göstermiyor mu?
Göç sorunu olmak üzere toplumsal sorunları çözmek için,ülkenin acil demokratik radikal reformlara ihtiyacı var.
Türkiye “Merkeziyetçilikten”, “Âdemi Merkeziyetçiliğe”,yani yerinden yönetime geçmeli.
Hatırlanırsa doksanlı yıllarda dönemin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal yerel yönetimleri tartışmaya açmış; Büyük şehirler statüsünü hayata geçirmiş,İstanbul’un ise üç ile ayrılmasını gündeme getirmişti.
Hatta bazı siyasiler ise eyalet sistemi bile tartışılmalı diyordu.
Daha sonra Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel daha ileri taşıyarak artık; ”Türkiye Ankara’dan yönetilemez” duruma gelmiştir diye sistemden yakınıyordu.
Yine dönemin İstanbul Büyükşehir belediye başkanı ve bugün ülkenin tepe noktasında tek adam olan partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;yerel yönetimler konusunda radikal önerilerde bulunuyor ve demokratik reformlardan bahsediyordu...
Erdoğan,Valiler,kaymakamlar ve il Emniyet müdürlerinin seçimle göreve gelmesini isterken,ben seçimle göreve gelmiş bir Belediye başkanıyım ama Vali’den izin almadan il dışına bile çıkamıyorum, böyle bir saçmalık mı olur diyordu, haklı olarak.
Erdoğan iktidara geldikten sonra bu söylediklerini unuttu ve geleneksel siyasetin fabrika ayarlarına döndü.
Ama artık…
Valiler,Kaymakamlar ve emniyet müdürleri iktidar partilerininim birer partili elemanı gibi çalışıyorlar,haklarını teslim edelim istisnalarda yok değil.
Yerel yönetimlerde reform kaçınılmaz artık, belediyeler kentin su, kanalizasyon ve çöpünden sorumlu olan değil, eğitiminden, sağlığa ve işsizliğe kadar tüm sorunlardan yetkili ve muhatabı olan, yeni bir yapılanmaya ihtiyacı var.
İnternet çağında şehirlerde kimse muhtarlıktan bir belge almaya gitmiyor ve “e-devlet” üzerinden öğreniyor ve çözüyor.
Kentlerde sayıları 50 binle ifade edilen mahalle muhtarlıkları kaldırılmalı.
Yerini mahalle bazında seçilecek olan belediye meclis üyeleri almalı ve mahallede olan muhtarlık binaları, belediye meclis üyelerinin ortak kullanma ofis olmalı ve her ay veya iki ayda bir, mahallenin sorunları üzerine, mahalle sakinleriyle toplantılar yapmalı ve sorunları tartışılmalı ve Belediye ye taşımalı.
Yalnız Büyük şehir statüsüyle mahalle olan köylerde dahil, köylerdeki muhtarlık statüsü korunmalı, şuan buna ihtiyaç var gibi gözüküyor.
Yazımızı sonlandırmadan tekrar hatırlatalım, “Kocaeli’nin en yakıcı sorunu plansız göç almasıdır.”
Çözüm, üyesi olmak istediğimiz ve 50 yıldır kapısını çaldığımız,AB’liği standartlarında bir merkezi ve yerel yönetim reformuna acilen ihtiyacımız var.
Batı standartlarında bir demokrasiye geçmedikçe, gerçek özgürlüğün sahibi olan insanları çözüm sürecine katmadıkça:
”Olayları ve sorunları nedenleriyle değil sonuçlarıyla tartışır, bir arpa boyu yol alamaz ve havanda su dövmeye devam ederiz.”
Ülkenin göç sorununu Kocaeli üzerinden resmetmeye çalıştım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025