Mehmet TIRAŞ

FAKİR HALK ÇOCUKLARININ ORTAK KADERİ: ŞEHİTLİK!...
18.01.2024
513

Şehitler ve gaziler bu ülkenin hep yoksul ailelerinden çıkar ve kaderleri de hiç değişmez…

İster ülke güvenliğinden sorumlu olsunlar isterse de maden ocaklarında  işçi olarak çalışsınlar  fark etmiyor.

Yoksul toplumun çocuklarına “şehitlik” nasıp oluyor ama eceliyle ölmek nasip olmuyor…

Şahadet şerbetini neden ülkeyi yöneten siyasilerin, sivil ve silahlı bürokratlar ve  varlıklı insanlar içmiyorlar?  

Son Bartın’ın  Amasra ilçesinde  14 Ekim 2022 Tarihinde Grizu patlaması sonucu, cinayet ekonomisi 41 işçinin Azrail’i oldu ve fakir insanların kaderi yine değişmedi.

Maden ocaklarında kazalı ölümlerin 1941 yılından bugüne uzanan tarihine baktığımızda, ülkenin birçok değişik bölgelerinde, 3 bine yakın madenlerde işçi ölürken,100 bin işçi de sakat kalmış.

İş cinayetlerinde  hep aynı cinayet ekonomisi, değişen sadece artarak büyüyen, ölen işçi sayısı ve ölüm tarihleri.

Gelin son 40 yılda Maden ocaklarında ölen toplu iş cinayetlerinin kısa bir fikri takibini yapalım:

*7 Aralık 1983 Tarihinde Zonguldak Armutçuk’ta 103 Maden işçisi Grizu patlamasında  öldü,

*7 Mart 1990’da Amasya Yeni Çeltek’te madende patlama sonucu 3 işçi yanarak  65 işçi ise göçük altında kalarak öldü.

*13 Mart 1992 Tarihinde Zonguldak Kozlu’da 263 işçi maden ocağında iş kazasında ölürken,maden kazalarının en büyük faciasıydı.

*26 Mart 1995’te Yozgat Sorgun’da Grizu patlaması sonucu maden ocağında 37 işçi öldü.

*22 Kasım 2003 Tarihinde Karaman Ermenek’te grizu patlamasında maden ocağında 18 işçi daha öldü.

*3 Eylül 2004’de Kastamonu Küre ilçesinde maden Ocağında 19 işçi hayatını kaybetti.

2 Haziran 2006’da Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde maden Ocağında 17 işçi göçük altında kalarak öldü.

*10 Aralık 2009 yılında Bursa’nın Mustafa Kemalpaşa ilçesinde Grizu patlaması sonucu 19 işçi hayatını kaybetti.

*17 Mart 2010 yılında Zonguldak maden Ocağında 30 işçi, maden cinayetinde öldü.

*8 Ocak 2013’te Zonguldak’ta 9 işçi madende hayatını kaybetti.

*13 Mayıs 2014 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde Grizu patlaması ve su basması sonucu, tarihin en büyük maden cinayeti oldu ve 301 işçi göçük altında yanarak ve boğularak can verdi.

*2016 Yılında Siirt’in Şirvan ilçesinde maden kazasında da 16 işçi öldü.

Bir de ülkedeki iş cinayetlerinin çetelesini tutan İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği (İSİG) raporuna göz atalım:

AKP’nin 2002-2021 yılları arasında 19 yıllık iktidarında, 28 bin 380 işçi iş kazları altında cinayete kurban gitmiş.

2022 yılının ilk 9 ayında iş kazalarında ölen işçi sayısı ise 1359..

Türkiye’de her gün iş kazlarında 5 işçi ölürken,7 işçi de sakat kalarak iş göremez durumuna düşüyor.

Türkiye’de bir yılda iş kazlarında ölen işçi sayısı, AB ülkelerinde iş kazalarında ölen işçi sayısının tam 7 katı…

Avrupa’da iş kazalarında da birinci olduğumuzu, bizde ki iş kazaları Amerika da olan iş kazalarının 360 kat daha fazla olduğunu da hatırlatalım.

Her yıl ülkede bin 450 işçi iş cinayetinde hayatını kaybediyor.

Bu iş cinayetlerinde nedense bir tane yetkili tutuklanmaz, istifa etmez hatta görevden bile alınmaz iken…

21 yıllık AKP iktidarında 32 bin işçi iş kazası ile hayattan koparıldı.

Vahşi iş cinayetleri karşısında, üretimden gelen gücünü ve örgütsel potansiyelini kullanarak hayatı durdurması gereken İşçi konfederasyonları ve sendikalar neden, kitlesel bir tepki göstermez?

İktidarı sıkıntıya sokmayacak, konforlarını bozmayacak açıklamalar yaparak ölüm sessizliğine bürünürler.

Ölen fakir halk çocuklarının kaderi de böylece hiç değişmez.

Devleti yönetenlerin katıldığı görkemli cenaze törenleri  düzenlenir, televizyonlar canlı yayınlar, duygusal övgü dolu sözler, ahretlik dualar  yapılır, ölümün acısı da ailelerine ve sevdiklerine kalır.

Bir sonraki toplu iş cinayetleri ve asker ölümleri ile  tekrarlanır.

Siyasetçiler  bu ölümler üzerinden siyaset yaparlar  kader ve nasip” nutukları atarlarken.

Savaşta ve iş cinayetinde ölenler ölenler ölümün geleneğini bozarlar, “Gençler yaşlıları değil de yaşlılar gençleri toprağa verirler.”

Not: “Bu yazıyı Marmara yerel sitesinde 17 Ekim 2o22 Tarihinde yayınlanmıştı, tekrar yayınlıyorum.” M.T.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar