Mehmet TIRAŞ
Başbakan Erdoğan 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Yerel seçimleri stardına TBMM başı örtülü kadın milletvekillerinin şovuyla girmeye denedi ama CHPP bir kere daha yazdım Erdoğan’ın bu seçim stratejisinin elinde patlattı ve kedi olalı da bir fare tuttu.
Eğer CHP 28 Şubat’taki Merve Kavakçı’ya uygulanan bir tutuma girseydi Erdoğan için tam bir seçim hasat dönemi olacak başörtülü bacılarım edebiyatıyla;yandaş 15 televizyon kanalı yayın akışını kesip TBMM’den canlı yayına geçecek yandaş gazetelerde manşet çekecek,ülke gündemini kilitleyip sabahlara kadar tv programlarında tartışmaya hazırlanıyorlardı ama olmadı..
Öyle ya sormadan geçemiyor insan;bu başörtü şovuna soyunan milletvekili bayanlar 2,5 yıldır meclise başları açık giriyor da,birden rüya mı gördüler vahiy mi indi kendilerine,birden başlarını yerel seçimlere beş ay kalarak açtılar?Bu Başbakanın tezgahıydı yani seçim planlarından biriydi ama hayal kırıklığına uğradı,Erdoğan için her seçim arifesi bir gerginlik oya dönüşen taktik olarak döndü.
Başörtüsü seçim stratejilerinden Erdoğan’ın ‘A’ planıydı bu tutmayınca, ‘B’ planını devreye soktu ;bu da ortada fol yok yumurta yok misali kız – erkek öğrenci evlerini gündem getirip kızlı-erkekli paylaşılan evlerde ahlaksızlar yaşanıyor diyerek, buna muhafazakar bir demokrat olarak sessiz kalamayız,gerektiğinde müdahale ederiz,vatandaş devlet nerede diye haykırıyor,gerekirse yasal düzenlemeler yapacağız demesi,yardımcısının böyle bir yasal düzenleme yok demesine rağmen Erdoğan var diyerek yardımcısını itibarsızlaştırması,partisinin içinden gelen beklenmedik sert tepkiyle karşılanması, bu planı da suya düşünce başka bir arayışa girdi..
Bu iki planını tutmaması ve hatta toplumun farklı kesimlerinden en önemlisi de kendi partisinin içinden çok sert tepkiler Erdoğan’ı çok zora soktu,gündemi değiştirmek ve toplumun nabzını tutmak için hiç beklenmedik bir açıklamayla gündemi eline aldı o da;Kuzey Irak Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’yi ve 38 yıldır sürgünde yaşayan ünlü Kürt sanatçı Şiwan Perver’i Diyarbakır’da yapacağı açılışlara davet etmesiydi..
Aslında Diyarbakır’da Erdoğan kendisini protesto edecek topluma bir mesaj vermekti bu ziyaretle geçmişte olduğu gibi..Kitlesel gösterilerle PKK’lılar terör estirecek ,esnafın kepenk kapattığı bir protesto edilerek o bölgeye ve tüm ülkeye bir mesaj verecekti; bak biz geliyoruz bunlar bize karşı oldukları gibi,kendi soydaşı olan Kürt lidere de karşı diyecekti..
Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti ,Barzani v e ünlü Kürt şarkıcı Şivan’ı davet etmesi açıkçası BDP ve PKK’lılar anlamakta ilk önce çok zorlandılar,seçim yatırımı demeleri doğruydu ama hiç beklenmedik plansız ziyaretin yanında en çok Barzani ve Şivan’ın gelişi şaşırttı Kürtleri çünkü;Kürtler Newroz da Barzaniyi Diyarbakaır’a davet etmişler Barzani gelmemişti.
BDP’li milletvekilleri Diyarbakır Belediye başkanı ve KCK yöneticileri Barzani eğer Diyarbakır’a gelip Büyük şehir Belediye başkanlığını ziyaret etmezse bu işte bir hinlik var misali, çok sert tepki göstermeleri karşısında,Barzani’ den açıklama geldi Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesini ziyaret edeceğim demesiyle,Erdoğan’da önceden olmamasıana rağmen program bir değişikliğine gitti ilk defa Başbakan bir BDP’li belediyeyi ziyaret edecek olması, gerginliği düşürdü ve BDP ve KCK’lıların açıklamalarıyla aklı selim küçük bir bildiri okuyarak protestonun dışın da bu ziyaret sükunet içinde geçti..
Ama ilk defa Başbakan dünya kamuoyuna Diyarbakır’dan Kürdistan sözünden bahsetmesi ve Barzani’in ve heyetinin kendi yöresel kıyafetiyle davete iştirak etmesi ilk olanlardandı;bizim dikkatimiz çekenlerden biri buydu;bir ayrıcalığa daha vurgu yapmalıyız o da;Barzani’in AKP genel kuruluna takım elbiseyle katılmıştı, bunda ise farklı olarak kendisi de başta olmak üzere ziyaretteki heyetinin peşmerge kıyafetiyle gelmesiydi.
Bu daveti Suriye’deki Rojova Kürtlerinin kendilerine bir yarı devlet olma yönetim biçim ilan etmeleri bizim hükümeti perişan etmiş gibi gözüküyor ;Dışişleri Bakanı Davutoğlu ABD ziyaretini bile iptal edip Barzani’yi karşılaşmasında bulundu.
Yalnız bu Diyarbakır ziyaretinde Erdoğan’ın Kürdistan sözcüğünü TRT tarafından sansürlenmesi ise bir başka tartışmayı yanın da getirdi;Derin devlet kendini TRT üstünden mesajını veriyor olmasıdır!.
Erdoğan’ın Diyarbakır konuşmasında en vurucu cümlesi şu olsa gerek:”Gelecek farklı olacak.Dağdakilerin indiğini,cezaevlerini boşalacağını ve her şeyin yeniden inşa edileceğini” söylemesi kör topal yürüyen barış sürecine bir kapı daha araladı o da;Öcalan ve Kandilin olmazsa olmazlarından olan genel siyasi af ve dağda olanların tutuklanmadan evlerine dönmeleriydi.
Tabi biraz beklemek gerekiyor Öcalan ve kandilden gelecek Erdoğan’ın konuşmalarını nasıl okudukları,birde Başbakanın bu sözünün arkasında ne kadar duracak olması!.
Açıkça bu ziyareti çok yönlü okumak kadar doğal bir şey olamaz çünkü ilk olanın çokta zor bir yorumu vardır.
Yalnız şu gözüküyor ki, ülke demokratikleşmeden, kimi davet ederseniz edin gerçek özgürlüğün sahiplerini muhatap almadan yeryüzünün de desteğini arkanızda bulmadan, iç ve dış huzuru sağlayamazsınız.
Başbakan seçimle iş başına gelmiş bir siyasetçi gibi değil de,bir diktatör dili ve anlayışıyla konuşması çok düşündürücü..
Yardımcısı Bülent Arınç’ın tepkisine verdiği yanıt demokrasilerde kabul edilir bir durum değil;”bu çıkışlar düşmanları sevindirir demesi” çok tartışılan bir sözdür..
Çünkü,Seçimle gelmiş bir devlet adamı muhaliflerine düşman diyemez ve demokrat ta olamaz, kendisi de bir düşman olmuş olur.
Demokrasilerde muhalefeti olmayan iktidar meşru değildir.
Erdoğan’ın Barzani ve Kürt sanatçı Şivan’ı davet etmesinde belirleyici faktör Suriyeli Rojovalı Kürtlerin Nusaybin sınırında kendilerine yarı devle ilan etmeleri, bizim hükümetin iki ayağını bir pabuca sokmuş gözüküyor.
Eğer Başbakan demokratikleşmeye hız verir de içte ve dışta yaşadığı sorunları AB’liği standartlarında bir demokratik yasalarla çözmeye soyunursa,gerçi çok zor gözüküyor; çünkü,11 bir yıldır demokratik bir anayasa yapmayı beceremeyen iktidarın bundan sonra yapması da,inandırıcılığı da mucize olur.
Seçim kurnazlığıyla iç barışı sağlayamadığınız gibi sistemi de demokratikleştiremezsiniz, artık bunu Erdoğan’ın muhalifleri değil, bi,r dönem Erdoğan’a destek veren güçler de söylüyor ;başata AB ve ABD’nin Gezi olayları sürecindeki açıklamaları ve aldıkları kararlar bunu göstermiyor mu?
Birde dış politikada geldiği “değerli yalnızlığının” fotoğrafına bakmak her şeyi göstermiyor mu?
Başbakanın Diyarbakır ziyaretini birde böyle okumalıyız!.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025