Mehmet YILDIZ
Seçmenin % 50’sine varan büyük bir çoğunluğun oyunu aldıktan sonra Başbakan Erdoğan kendisini, duygularını, düşüncelerini çok önemsemeye başladı.
Elinde güç olan şahısların duyguları önemlidir, özellikle bu şahısların kızgınlıkları çok tehlikelidir. Liderlerin kişisel kızgınlıkları toplumsal felaketlere yol açabilir. Başbakan Erdoğan kızınca tedirgin olmak gerekir. Bir başbakandır o. Emrinde on binlerce polis var. Milyonlarca dolar harcayarak gaz bombaları ithal etmişler. Ellerinde coplar, sopalar, altlarında panzerler var polislerin. Nitekim Taksim’e huruç eylediler, göz çıkardılar, ağız-burun dağıttılar, tekmeleri altında ezdiler insanları, sopalarla vura vura öldürdüler insanları. Kanlı sopalarını protestocu gençlerin beyaz gömlekleriyle sildiler.
Başbakan Erdoğan’ı kızdırmak tehlikelidir çünkü Türkiye bir hukuk devleti değildir. Dünün işkencecileri polis müdürleridir, polisler, müdürler, valiler Başbakan Erdoğan’ın koruyucu kanatları altındadır. “Kimsenin kellesini vermem ben diyor!” Mert bir koruyucu, helal olsun!
Başbakan Erdoğan’ı kızdırmak tehlikelidir çünkü demokratik, adil bir hukuk sistemi yoktur; onun yerine bir kadı hukuku kurulmuştur. Yargıçların yerini alan kadılar sistemi kuran iktidardaki partiye çok müteşekkirdirler, yakın duruyorlar.
İktidardayken kızan liderler milyonlarca insanı öldürebilirler.
İktidardayken kızan liderleri birbirleriyle kıyaslarken siyasi eğilimlerini, ideolojilerini, dinlerini veya dinsizliklerini bir tarafa bırakmamız lazım. Çünkü bu noktada önemli olan sadece kızgınlıklarıdır. Hareketi doğuran temel güç kızgınlıktır. Kızgınlık ortaktır. Farklı olan sadece kurbanlarının sayısıdır. Birilerinin kızgınlığı 50 milyon insanın, birilerinin kızgınlığı 50 bin insanın, birlerinin kızgınlığı da 50 insanın ölümüne sebep olabilir.
İdeolojileri ve dinleri itibariyle çok farklı olan kızgın liderleri gerçekçi olmayan bir siyasi homojenlik içinde eritmek doğru değildir. Liderlerdeki en sağlam, en saf, en önemli ortak özellik, motor güç yahut tarihin motoru kızgınlıktır. Siyasi abartmalar yaparak muhakememizi zayıflatmamalıyız, kızgınlık paydasını veya motorunu gözden kaçırmamalıyız.
Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa aslında savaşta kendilerini madara eden Ruslara ve müttefiklerine kızdılar. Gücü yetmedi onlara gelip Ermenilere kızdılar. Paşaların kızgınlığı Anadolu Ermenilerinin sonunu getirdi.
Sakallı Hırsız Nurettin Paşa ve Topal Osman Ağa Koçgirili Alevilere kızdılar. Bu kızgınlık Koçgirili Alevilerin imhasını sağladı.
Mustafa Kemal Paşa Dersimlilere çok kızdı. 1937’de Başbakan İnönü “Paşa hazretlerini kızdıran Dersimlileri terbiye ettik. Haydi imar işlerine başlayalım” dedi mecliste. Paşa hazretleri hem Dersimlilere hem de İnönü’ye kızdı. İnönü’yü görevinden aldı, Dersimlileri kırdı.
Stalin Kulaklara kızdı. Milyonlarca köylü yok oldu.
Hitler Avrupa devletlerine çok kızmıştı. Hitler Yahudilere de kızmıştı. Hitler Stalin’e de kızmaya başladı. Hitler milyonlarca insanı yok etti.
Mussolini komünistlere kızdı, Mao köylülere kızdı, ABD Vietnamlılara kızdı, Pol Pot gözlüklülere kızdı, ABD Allende’ye kızdı, Şah demokrasi isteyenlere kızdı, İmam Humeyni imansızlara kızdı, Saddam Hüseyin Kürtlere ve Şiilere kızdı.
Kenan Evren politikacılara kızdı. Kızgınlığını solculardan aldı. “Ne yani onlar beni bu kadar kızdırırken ben onları cezaevlerinde kapuska ile besleyecek miyim?” dedi daha da kızarak. Gitti mahkemelerde yalancı şahitlik yaparak 17 yaşındaki masum çocukların yaşını büyüttü ve boğarak öldürdü.
Başbakan Tansu Çiller Kürt işadamlarına kızdı. Kürt işadamları cesetleri Sapanca ölüm üçgeninde bulundu.
Mehmet Ağar solculara kızdı polislere “Onları müdürlüklere, karakollara getirmeyin, sokakta halledin!” dedi.
Son günlerde Başbakan Erdoğan çok kızgın. Sarhoşlara kızıyor, meyhanecilere kızıyor, alkoliklere kızıyor, solculara kızıyor, Alevilere kızıyor, banklarda yan yana oturan gençlere kızıyor, kızlara kızgınlıkla “Kız mısın, kadın mısın?” diye soruyor, iffetsizlere kızıyor, namussuzlara kızıyor, imansızlara kızıyor. En çok da Beşar Esad’a kızıyor.
Beşar Esad da az değil, o da Tayyip Erdoğan’a kızıyor. Uçaklarını düşürüyor, şehirlerini bombalıyor.
O zaman da Erdoğan “Yapma, yapma eşim yanımda!” diyor.
Makul bir insan olmaktan çok uzak olan Beşar Esad bir ayağını öne atıp altındaki toprağı kazarak geri çekiyor. Bu hareketi üst üste yapıp duruyor. Ortalık toz duman, cehennemi bir toz bulutu, göz gözü görmüyor, sokaklar ölü dolu, ceset parçaları, evler yerle bir olmuş. Gencecik pilotlar kayboluyor.
Erdoğan “Yapma, yapma eşim yanımda!” diyor.
Son protestolar sırasında İzmir’de eşinin yanında polis tarafından dövülen adam avazı çıktığı kadar bağırıyordu: “Yapmayın, yapmayın karım yanımda!”
Şark erkeklerinin başına gelebilecek en utanç verici olay karılarının gözleri önünde dayak yemektir. Şark erkekleri karılarının yanında kendisini döven polislere “Yapmayın, yapmayın karım yanımda!” diyerek yalvarmayı onur kırıcı bulmazlar, dayak yemeği onur kırıcı bulurlar.
Eşinin gözleri önünde Beşar Esad’dan dayak yiyen Başbakan Erdoğan kalktı acısından ABD’ye gitti. Başkan Obama’ya samimiyetinden ön ismiyle hitap ederek “Sevgili Hüseyin, sevgili Kenyalı çikolata renkli kardeşim gel Şu Sünni kardeşlerimiz üzerinde diktatörlük kuran Alevi Beşar Esad’ı birlikte halledelim!” dedi.
Obama her türlü yanlış anlamanın önüne geçmek için “Let’s set the record straight Recep” dedi. “Beni kardeşin ilan ederken, sinsilik yaparak beni Dersimli Alevi Kılıçdaroğlu’nu Sünnilere ‘Yazıklar olsun size, bir Alevinin genel başkanlığını kabul ediyorsunuz’ diyerek şikayet ettiğin gibi Hıristiyan beyaz çoğunluğa şikayet etmiyorsun değil mi?” dedi.
Başbakan Erdoğan ABD’den hayal kırıklığı içinde geri döndü.
Erdoğan yine “Yapma, yapma eşim yanımda!” demeye başladı.
Sonra gitti bütün hıncını alkoliklerden, rakıcılardan, çevrecilerden, özgürlükçü gençlerden, solculardan, Alevilerden, Çarşı grubundan aldı.
Fetullah Gülen Hocaefendi de alkoliklere, rakıcılara, çevrecilere, özgürlükçü gençlere, solculara, Alevilere, Çarşı grubuna kızmaya başladı. İkisi birlikte sosyal mühendislik projelerini açıklamaya başladılar. Ahlakı bozulmuş toplumu düzeltecekler. Herkesin yaşama biçimine müdahale etme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar. Kendilerini ahlaken ve entelektüel olarak herkesten üstün görüyorlar.
AKP’nin iki büyük gösteri yapma kararı iktidarın toplumun bir kesimine karşı savaş açması anlamına gelir. Toplumun bir kesimine, örneğin %30’una savaş açan bir Başbakan yasalarla ve toplumun genel rızasıyla sağlanmış olan tüm deontik gücünü kaybeder. Artık gerçek bir başbakan, herkesin başbakanı değildir. Bir diktatördür. Başbakan Erdoğan hızla bu yönde ilerliyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2014
26.08.2014
15.08.2014
6.08.2014
15.07.2014
22.06.2014
12.06.2014
9.06.2014
7.06.2014
20.05.2014