Mehveş EVİN
Bundan 4 yıl önce, OHAL koşulları altındaki Türkiye zorla bir referanduma götürüldü.
16 Nisan 2017 referandumu sonrasındaki itiraz, usülsüzlük ve kanun değişiklikleriyle “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dendi.
Geçilen “şey”, AKMHP ittifakının desteklediği tek adam rejimiydi.
Bu şaheser rejimin ne olduğunu, Türkiye’nin nasıl yönetildiğini anlamak için salgın yönetimi performansının son bir haftasına bakalım...
Malum, cenaze törenlerine katılım, pandemi nedeniyle “yakın akraba” olan 9 kişiyle sınırlandırıldı. Pek çok tanıdığım, “tam kapanma” haricinde dahi cenaze töreni düzenleyemedi.
Tabii AKP’li bir yöneticinin cenazesinde sınırlama yok!
Hatta Cumhurbaşkanı cenazeye giderek daha fazla kalabalığın toplanmasına sebebiyet verebilir, gayet normal.
Tam kapanma, tam şenlik: Misal, turistlere denize girmek serbest, yerlilere yasak. Antalya’da tekneyle denize açılmak yasak, Muğla’da serbest.
AKP’lilere ise karada, havada, denizde yasak yok!
HALA “DOĞAL ÖLÜM” YAZILIYOR
Birkaç gün önce Kırıkkale ve Diyarbakır’da, ilçe yöneticilerine “parti çalışmaları” için sokağa çıkma muafiyeti verildiği ortaya çıktı. (https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/akp-il-baskanliklarinda-muafiyet-belgesi-mi-dagitiliyor-once-kabul-etti-sonra-sildi-1832225)
Peki başka illerde durum ne? Tek adam rejiminde kim nereden izin, koparabilirse, o!
Ekim 2020’de salgına dair resmi verilerin gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıkmıştı. Peki şimdi farklı mı?
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, koronavirüs vaka ve ölüm sayılarının gerçekleri yansıtmadığını açıkladı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise “Hastanelere yapılan başvurular azaldı” demekle yetindi.
İşte size cevap gibi cevap!
Bu arada İBB Medya İlişkileri Koordinatörü Şükrü Küçükşahin’in kardeşi koronadan öldüğü halde raporuna “doğal ölüm” yazıldı.
Düşünün, tanınmış, eski bir gazetecinin yakınına “doğal ölüm” yazılıyorsa kimbilir nerelerde, neler oluyor, haberiniz bile yok!
ALKOL YASAK ÇÜNKÜ AİLE İÇİ ŞİDDETMİŞ!
18 günlük kapanmada alkol satışı hiçbir hukuki gerekçeye dayandırılmadan “yasak” ilan edildi.
Tekel bayi “mücadelesi”yle satış bazı yerlerde devam etti, ediyor. En son İçişleri Bakanı’ndan tekrar “yasak” açıklaması geldi.
Peki AKP’lilere göre yasağın gerekçesi ne? “Aile içi şiddet ve sosyal mesafe ihlalini önlemek!”
Böyle bir ikiyüzlülük olabilir mi?
Aynı AKP, kadın ve çocukların eviçi şiddete karşı korunmasını güvence altına alan İstanbul Sözleşmesi’ni fesh etmek için ellerini kaldırdı. Fesih kararı, alel usul Resmi Gazete’de yayınlandı bile!
Aynı AKP, salgın döneminde “kadınlara şiddetin” azaldığını iddia edip tepkiler üzerine tviti silmemiş miydi?
Aynı AKP, koruma tedbiri başvurularına rağmen kaç kadının göz göer göre katledildiğini açıklayabildi mi?
Tek adam rejiminde “tam kapanma” yapılır, mavi yakalılar çalışmaya mecbur edilir...
Korkunç kayıplara uğrayan esnaf, sanatçı ölüme terk edilir...
Eğitim, öncelikler sıralamasında dinsel törenlerden çok sonra gelir.
Sokaktaki vatandaşa ceza kesilir ama kongre salonları doldurulup taşırılır.
Tam kapanma öncesi COVID19 göçü yaşanır, test yapılmadığı için virüsün her yere dağılmasının önünde hiçbir engel yoktur...
İşte tek adam rejimi, işte salgın yönetiminin 1 haftalık özeti!
Not: 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanırken Türkiye’de sadece salgına dair karartmalar, basına yapılan baskı ve sansüre dikkatinizi çekerim. Basın özgür değilse, hayatınıza doğrudan etki eden HER gerçekten bihaber yaşayacağınızı unutmayın.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
9.09.2025
2.04.2025
24.03.2025
28.02.2025
20.02.2024
4.02.2024
6.11.2023