Melih ALTINOK
Geçen gece kimsenin ses tonunu bile işitmediği, çok az kişinin canlı gördüğü genç bir adam, neredeyse tüm ülkenin arkasından konuştuklarına cevap vermek için ekrandaydı.
Bir romanın ya da film senaryosunun girizgâhını sizlerle paylaşmıyorum. Karakterimiz de gizemli şöhretine uygun olarak ekranda belirdikten sonra bir anda ortalığı kaplayan sisten yararlanıp Gotham şehrindeki gizli evine falan dönmedi.
Çünkü Türkiye'de bugünlerde sıradan olsa da kolektif bilincini muhafaza etmeyi başaran medeniyetlerde epeyce garip sayılacak bir durumdaydı, işi uzundu.
Nasıl bir absürtlükle karşı karşıya kaldığını daha iyi anlamak için kendinizi karakterimizin yerine koymanız faydalı olabilir.
Düşünün, ABD'de iyi bir eğitim almışsınız, saygın, başarılı ebeveynleriniz var. Genç yaşta evlenip aile kurmuşsunuz, babasınız. Mizacınız, sakin, mütevazı. Hakkınızda açılmış tek bir soruşturma bile yok. Ama cemiyete zararlı kötü bir vatandaş olarak yaftalanıyorsunuz.
Harvard mezunusunuz ve hakkınızdaki "cahil" iddialarına cevap vermek zorunda kalıyorsunuz.
Profesyonel olarak ilgilendiğiniz iş, kız çocuklarının eğitimine yardımcı olmak, onlara yurtlar açmak yani dünyanın her yerinde takdire şayan bir sosyal sorumluluk. Ama siz peşin satanların "niçin iyilik" sorularına muhatap oluyorsunuz.
Harika bir eğitim almış, vergisini veren, sicilinde tek bir suç bulunmayan iyi bir vatandaşsınız, üstelik referansınız da meşruiyeti tartışma konusu yapılamayacak bir dünya lideri. Buna karşın elebaşı ABD'de firarda olan, tüm yöneticileri yurt dışına kaçmak zorunda kalmış organize bir suç örgütünün sizinle alakası olmayan iftiralarını çürütmekle mesulsünüz.
Hafta sonları rahatlamak için amatör olarak bir spor dalıyla uğraşıyorsunuz. Diyelim ki oklara meraklısınız. Ne zaman elinize yayı alıp hedef tahtasının başına geçseniz, isabet ettiremediğiniz atışlar ertesi gün gazetelere, haber bültenlerine "vuramadı ki vuramadı ki" diye manşet oluyor.
Ailenizi de alıp birkaç günlüğüne İtalya'ya mı gidiyorsunuz? Keyifli bir kahvaltıda açtığınız gazetede, ülkenizden kaçtığınızla ilgili haberleri, hatta eşinizin ve çocuğunuzun da kaldığı evin krokisini görüyorsunuz. Vs. Vs...
Ne yapardınız? Bir cinnet hali değil mi? Evet, Bilal Erdoğan'dan bahsediyorum.
Cumhurbaşkanının oğlu.
Perşembe akşamı A Haber'deydi. Salih Nayman'ın, bir teki bile somut delilere dayanmayan iddialardan, basındaki iftiralardan, sosyal medyadaki düzeysiz dedikodulardan, sokak geyiklerinden derlenmiş, hakkındaki sorularına cevap verdi. Sabırla, sakin sakin, tane tane, belki anlarlar diye...
Sahne aynı roller başka... Ama burada bitmedi elbette. İonesco tiyatrosunu andıran bu absürt oyun, Bilal Erdoğan konuşurken ve program bitikten sonra da sürdü.
Genç bir adamı, sadece babasının siyasi pozisyonundan ötürü yıllardır komik iddialarla bıktırıcı bir sistematik linç kampanyasına tabi tutanların her zamanki yüzsüzlükleri üzerlerindeydi.
Dün "öğrencileri kıyma makinesine attı" dedikleri Menderes'i ve yakınlarını ipe götüren tetikçilerin reenkarnasyonları, tek suçu halkın sandıktan çıkan iradesini vesayetçilere teslim etmek olan bir siyasi oğluna en lümpen halleriyle çemkirdiler.
Dolaşıma soktukları dedikodulara canlı canlı cevaplar aldıkça isteri krizleri daha şiddetlendi. Sosyal medyada, iftiralarının amacının yalnızca ses getirmek, yıpratmak olduğunun açık itirafı niteliğindeki şu yorumlarla eğlendiler biçareler: "Onu televizyona çıkartmak zorunda bıraktık ya, bu da yeter."
Sanmıyorum, bu ayıp da size yetmez! Hiç yetmedi ki.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019