Metin Gürcan
Irak Başbakanı Haydar El Ebadi’nin 17 Ekim’de sert bakışlı ve kararlı generaller eşliğinde yaptığı açıklamayla başlayan büyük Musul operasyonu neredeyse ikinci haftasını dolduruyor.
Irak ordu birlikleri, Şii milisler ve peşmergelerden oluşan ve sayıları 30 bini bulan Irak güçleri operasyonun ilk haftası ABD liderliğindeki hava koalisyonunun desteğiyle Musul civarındaki 80’e yakın irili ufaklı köyü ele geçirdi. Ancak ilk haftaya sayıları 5 ila 6 bin civarında olduğu tahmin edilen IŞİD militanlarının karşı taarruzları damga vurdu.
Havika üzerinden petrol yatakları ve zengin etnik-mezhepsel yapısıyla ünlü Kerkük şehir merkezine geçerek uyuyan örgüt hücreleriyle buluşan IŞİD militanlarının bunun ardından düzenledikleri saldırı 21-24 Ekim tarihlerinde yaşanan en önemli gelişmeydi.
23 Ekim’de basına, IŞİD’in Anbar vilayetine bağlı Ürdün ve Suriye sınırına yakın Rutbah’a saldırarak kenti tamamen ele geçirdiği haberleri yansıdı. Örgütün Musul’u Suriye’ye bağlayan Sincar’a düzenlediği saldırının ise anti-IŞİD koalisyonu destekli Ezidi güçler tarafından durdurulduğu bildirildi.
Operasyonun temposu 24-27 Ekim tarihleri arasında ise düşüşe geçti. Peki IŞİD Musul’da da Felluce ve Ramadi’de direndiği kadar direnecek mi? Şimdi herkes bu sorunun yanıtını arıyor.
Öncelikle bir gerçek: Görünen o ki, IŞİD Iraklı güçler arasındaki çıkar çatışmalarını ve ölümcül güç mücadelesini doğru okuyor. Karşı saldırılarını da Irak’ta halihazırda gerilen etnik ve mezhepsel fay hatlarını harekete geçirecek şekilde tasarlıyor. Bombalı araç ve intihar saldırılarını da kapsayan bu taarruzlar devam edecek gibi görünüyor. Örgütün başta Şiiler için sembolik önem taşıyan türbe ve camilerde düzenlediği intihar saldırıları ve Kerkük gibi ihtilaflı bölgelerde gerçekleştirdiği saldırılar IŞİD’in Irak’ta da tıpkı Suriye gibi etnik-mezhepsel bir savaş çıkarmaya çalıştığını gösteriyor.
IŞİD Musul operasyonunun ilk haftasında Iraklı güçlerin kent merkezine ilerlemelerini geciktirmek için çevredeki köylere vur-kaç taktiğiyle bombalı saldırılar gerçekleştirdi. Operasyonun başladığı 17 Ekim’den bugüne kadar Musul’un çevresinde 20’yi aşkın bombalı araç saldırısı düzenlendi. Örgütün ayrıca Musul çevresinde toplanan birlikleri dağıtmak için çatışmayı Kerkük ve Rutba gibi yerlere taşımaya çalıştığı görülüyor. Dolayısıyla, operasyonun ilk iki haftasında sergilediği performans IŞİD’in direnmeye şu an için devam edeceğini gösteriyor.
Peki IŞİD topyekun bir mantıkla bu direnişi kanının son damlasına kadar sürdürüp bir ölüm-kalım savaşına dönüştürür mü; yoksa rasyonel davranıp bir noktada geri mi çekilir?
Ben IŞİD’in askeri liderliğinin, Selefi cihatçı bir ideoloji ve apokaliptik bir anlayışla hareket eden savaşçılarının aksine rasyonel askeri stratejiler takip ettiğini düşünüyorum. Nitekim, son olarak Suriye’de Türkiye’nin desteklediği ÖSO birliklerine karşı Dabık’ı savunmak yerine 16 Ekim’de El Bab’a çekilmeleri de bunun bir göstergesi. Kısacası, örgüt haziran ayından bu yana devam eden geri çekilme dönemini rasyonel bir akılla yönetiyor.
Peki bu akıl, bize Musul konusunda ne diyor? Basit: Savunabildiğin kadar savun. Düşmanın taarruz azmini ve kabiliyetlerini kırmaya çalış, temposunu düşür. Savaşı zamana yayarak farklı çıkarlara sahip “toplama” bir ordu görünümündeki düşmanı birbirine düşürmeye çalış. Geri çekilmen gerektiğinde de geri çekil ki yeniden örgütlenip ortaya çıkmak için güç kazan.
Dolayısıyla ben IŞİD’in Musul’da mümkün olduğu kadar direndikten sonra kenti kademeli bir şekilde terk edeceğini ve asıl gücünü Deyrezor ve Rakka’ya kaydıracağını ya da Sünni ağırlıklı Diyala kırsalına konuşlanacağını düşünüyorum.
Yerel kaynaklardan edindiğim bilgiler IŞİD’in Musul’daki direnişinin çabuk kırılmayacağını gösteriyor. Örgüte takviye için Suriye’den grupların geldiği, yollara kurulan kontrol noktalarıyla halkın kenti terk etmesine izin verilmediği bildiriliyor. Örgüt Musul’da kalan 1 milyona yakın sivili hava taarruzlarına karşı “insan arazisi” olarak kullanmayı amaçlıyor. Örgütün geçen hafta 60’a yakın mahkumu infaz etmesi ve kenttekilerin dış dünyayla irtibatlarını kesmek için cep telefonu ve internet erişimini engellemesi de IŞİD’in Musul’dan hemen ayrılmayacağına işaret eden diğer göstergeler. Örgütün buradaki direnek noktaları ise el yapımı patlayıcılar, tünel sistemi, keskin nişancılar ve intihar bombacıları.
Musul direnişi sonuç vermezse Musullu militanlar sakallarını kesip halkın arasına karışarak, yabancı savaşçılar ise yeniden saldırı hazırlığı için başka bölgelere çekilecek. Başta Diyala çöllük ve dağlık arazisiyle IŞİD militanları için benzersiz bir yeniden örgütlenme alanı sunuyor. Nitekim, Alex Mello ve Michael Knights da CTC Sentinel dergisi için kaleme aldıkları makalede Musul’dan sürülen IŞİD militanlarının önümüzdeki aylarda Diyala bölgesinde yeniden toparlanacaklarını anlatıyor.
Öte yandan IŞİD’in Musul’u kaybetmesiyle başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm dünya yeni bir gerçeğe daha hazırlıklı olmalı: Topraksız ve devletsiz bir IŞİD olgusu. Al-Monitor için daha önce yazdığım bir makalede IŞİD’in savunma dönemine girmesiyle örgüt içinde bir yerelci-küreselci çatışmasının başladığını belirtmiştim. Bir diğer makalemde ise IŞİD’in Suriye ve Irak’taki toprak kayıpları arttıkça Türkiye ve Ürdün’de internet üzerinden sürdürdüğü propaganda faaliyetlerine hız verdiğini ve örgüt içindeki küreselci unsurların Türkiye’yi bir ana rahmi gibi kullanarak, burada yetiştirdikleri militanları diğer ülkelere ihraç edebileceğini anlatmıştım.
IŞİD’in Musul’u kaybetmesi halinde yer altına inerek bu yöndeki propaganda faaliyetlerini daha yoğunlaştıracağını, eğitim faaliyetlerini Türkiye, Ürdün gibi ülkelere taşımaya çalışacağını ve “halen güçlüyüm” mesajı verebilmek için terör eylemlerini sürdüreceğini söylemek mümkün.
Son olarak, IŞİD güçsüzleştikçe ABD ile Rusya arasında Suriye ve Irak’ta iyice belirginleşen güç mücadelesinin önemli bir taşeronu haline gelebilir.
Rusya’nın savaşa dahil olmasıyla Suriye ordusunun ülkedeki askeri hedeflerine öngörülenden daha hızlı ulaştığını ve son olarak Halep’te sonuca epeyce yaklaşmış olduğunu gören ABD, Rusya’yı Suriye’de askeri açıdan yormak ve ekonomik açıdan tüketmek için IŞİD’in Suriye’ye doğru akmasına izin verebilir. Bu durumda, IŞİD Rakka-Deyrezor bölgesinde güçlenerek Esad güçlerinin Halep-Palmira hattının doğusuna geçmesini engelleyebilir. Kısacası ABD, IŞİD’i Esad yönetiminin askeri başarılarını törpülemek amacıyla kullanabilir. Zira artık hem Suriye hem de Irak, ABD ile Rusya arasındaki küresel güç mücadelesinin bir cephesine dönüşmüş durumda. Hal böyle olunca akıllara şu soru takılıyor: ABD Rusya’yı askeri ve ekonomik anlamda yıpratmak için Suriye’yi Afganistanlaştırmaya mı çalışıyor?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2021
9.09.2021
11.08.2021
5.04.2021
2.01.2021
16.03.2020
23.11.2019
31.08.2017
12.08.2017