Muhteşem ÖZDAMAR
Taraf çıktığında ben deheyecan duyanlardandim. Ondan önce, bir kac genc ve eski bir arkadasim vasiatsiyla tanistigim " Genc Sivilleri izliyordum. Mail gruplarina bir " kart sivil" olarak dahil olmustum. Bu gencler, darbecilere karsi, bizim TBKP'nin son döneminde gerceklestirdigimiz zekâ dolu, topluma dokunan ve hayranlık uyandıran eylemlerin benzerlerini yapıyorlardı. Doğrusu zekâlarından ve gençliklerinden etkilenmiştim.
AKP'nin Avrupa birliği iddiası ve buna dönük gelimseler şaşırtıcıydı. Kendimi hiç yakin hissetmediğim ulusalcı güçler, Türkiye'ye Baticilik sokan CHP'nin AB karşıtlığına oynayıp da muhafazamlar kimliğin Türkiye'yi AB yollarına dökmesi gerçekten ironim ama ironim olduğu kadar da heyecan vericiydi.
İste bu darbe karşıtlığı ve AB rüzgârı derken, Taraf gazetesi yayına başladı.
Ardından belgeler sökün etmeye başladı. Sonrada vesayet adini alan ikili iktidar çatırdamaya başladı. İkili iktidar çok zihin acıcı bir kavram. Rahmetli Behice Boran'dan duymuşumdur. Bizim TKP jargonu değildir bildiğim kadarıyla. Yıllardır bu ülkeye kan kusturan, haklin hayatinin iyileşmesi için parmağını dahi kıpırdatmayan ama demokratik hak ve özgürlükleri hep devletin ve tabii kendinin varlığının bekasına yontan bir askeri ve onun uzantısı sivil yapı her çıkan yeni belgede devamlı yara alıyordu. Taraf bu sarsıntının merkezi oldu. Haber ve yazıları ile gümbür vuruyordu.
Bu arada bir kesim sol, ulusalcı olanların dışında kalan sol, sürece kuşku ile bakıyordu. Belgelerin bavulla çıkısından, tutuklamalardaki keyfiyete kadar, bir dolu eleştirileri vardı. Ben doğrusu, belgelerin sağladığı güvenle, ortamın devamlı bu kiyim ekibinin aleyhine gelişmesinden memnundum. Eleştirilere fazla kulak asmıyordum. Arkada hükümet desteği olsa bile, Tarafın ve yazarlarının cesur yayını beni sarhoş etmeye yetiyordu. ( Evet, galiba en iyi tasvir bu, bir sarhoşluk haliydi yasadığımız). Kimi yazarların ders niteliğindeki yazıları da ayrıca bir cazibe konusuydu.Sonra, Kürt meselesi, gazetenin, su araların moda tabiriyle misyonuna yedirildi. İlk baslarda çaktırmadan. Ama bir süre sonra, önce Berktay'in sazı eline almasıyla mesele açığa cıktı. Önder Aytac bu Kürt politikasına zarar verdiği için tasfiye edildi ama Emre Uslu tutuldu. Miroglu geldi. Redaksiyonun manşetleri ve haber baslıkları bu yeni politika dolayısıyla dizayn edildi. Bu yenilikte kilit yaklaşım PKK-Ergenekon işbirliği teması idi. Kürt sorunundaki hemen her gelimse bu mantık çerçevesinde ele alindi. Hatta öyle ileri gidildi ki kimse inanmasa bile, kimi cevirler Roboski'nin de PKK-Ergenekon işbirliğinin eseri olduğunu söylemekte ısrarlı davranabiliyorlar. Benim gazeteye mesafe almaya başlamam secimler öncesine denk düşüyor.
O dönem bir çeşit uyanış yılı oldu denebilir. Kürt meselesine yaklaşım, gazetenin hükümetin tutumuna paralel bir politikaya yatkın olması ve Kürt haklinin mücadelesini itibarsızlaştırmaya çalışması benim acımdan giderek netleşmeye yüz tuttu. Taraf benim için artik eleştirilebilir bir yayın organı halini almıştı.Ergenekon davasındaki hukuki sorunlar, iddianamelerdeki özensizlikler de göze batmaya başlamışken, KCK tutuklamaları geldi. Gazetenin bu konudaki tutumu tam bir rezaletti. Birkaç namuslu yazar dışında, Tarafın KCK konusunda yüzünü agirtacak hiçbir söyleyecek şeyi yoktur maalesef.
Taraf’ın askeri vesayetin geriletilmesi yönündeki rolü ikilidir. Hem olumlu hem olumsuz. Buğun bu ikili durumu daha net görebiliyoruz.Evet, cumhuriyet tarihi boyunca dokunulmaz sanılan bir kesim habisi boylamıştır. Şimdiye dek hep seçilmişlerin ensesinde boza patlatanlar. ilk kez seçilmişlere boyun eğmişler, tabir caiz ise hanyayi ve konyayi görmüşlerdir. Seçilmişlerin üstünlüğü ilkesi galebe çalmıştır. Bu fikrin yerleşmesinde Taraf’ın unutulmaz bir rolü mevcuttur.Ama madalyonun olumsuz yani da var. Vesayetin geriletilmesi, ABD'nin en azından gözlerini kapamasıyla gerçekleşmiştir. Komplo teorisi kurmak istemem ama ABD'nin onay, tertip vs gibi bir rolünü dışlasak bile, zımni desteğini en azından reddedemeyiz. Aksini düşünmek biraz zor.Böyle bakıldığında ve tüm faaliyetin derin devletin yok edilmesine dönük olduğu söylemi geliştirildiğinden, devletin kendini aklama ve arındırma faaliyetinden de rahatlıkla söz edebiliriz. Devlet, derin devleti arındırıyoruz ayaklarında, kendini topluma yeniden pir-u pak sunma imkanına kavuşmuştur. Ve bu " yeni,arinmiş" devletin merkezinde ise mevcut AKP hükümeti oturmaktadır. Taraf gazetesinin Ergenekon sunumu ve yayınları maalesef böyle bir algıya da hizmet etmiştir.
Bitirmeden, Taraf gazetesinin çıkısında beni en ziyade heyecanlandıran konudan söz etmek isterim.Taraf bir gazetenin ötesinde bir platform idi.Türkiye'nin yakin tarihinin tüm mağdurlarının temsilcilerinin buluştuğu ve söyleştiği bir platform.Dindarlar, sosyalistler, liberaller, dinsel ve etnik kimlikler.
Bu Türkiye'de ilk gerçeklesen bir durumdu ve benim hayallerimi süsleyen bir gelişmeydi.Ne yazık ki her sevda gibi çabuk bitti.Taraf bir rüzgar gibi geçti, ortak platform, bir yanıyla iktidarla fazla içice geçmenin sonucu olarak, öteki yanıyla düşünsel zafiyet nedeniyle gazetenin sonunu getirdi. Karşıtlık birbirini yok eden yerine, birbirini var eden seklinde anlaşılmadığı sürece sanırım bu türden platformların yasamasansi bayağı zayıf.Hep bir şeyleri koruma içgüdüsüyle ( devlet, parti, sınıf, yandaş, gazete vb...) hareket edip birbirini vazetmeyi savunanları harcamaya dönük tutumlar kaybolmadıkça, ötekileştirmeler sürüp gidecektir.Taraf muhipleri, karşıtlarını toptancılıkla suçlarken, kendilerinin toptan savunuculuk yaptıklarını unutuyorlar.Oysa simdi en azından bir yeniden başlangıcın ilk adimi olarak, kimsi ve zımni savunma-kısmi ve zımni eleştiri noktasında birleşebiliriz.
https://www.facebook.com/notes/muhtesem-%C3%B6zdamar/taraf-okumak/420598084679998?pnref=lhc
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2014
7.12.2014
22.09.2014
3.07.2014
18.07.2011