Mustafa ARMAGAN
Şu ‘Yavuz 40 bin Alev'iyi katletmişti' tezini biliyorsunuz, ikide bir ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilir. Bu yüzden üçüncü Boğaz köprüsüne Yavuz Sultan Selim isminin verilmesine karşı çıkanlar olduğunu da biliyoruz.
Yavuz'un böyle bir ‘katliam' yapmadığı da, zaten Osmanlı Devleti'nin, İran seferleri haricinde Kızılbaşlar/Safeviler aleyhine bir kindarlığı, onları ezme gayreti olmadığı da açık. Öyle ki Karacaahmet Mezarlığı'nda yatan Osmanlılaşmış Safevi hanedanı üyeleri dahi vardır.
Fakat öte yandan sanki İran'da Kızılbaşlar hep baş üstünde taşınmış gibi bir algı da oluşturulmuş durumda. Bu da yanlış. Nasıl Osmanlılar Kızılbaşlara yönelik zaman zaman takip, soruşturma, kovuşturma, fişleme, yargılama ve gerekirse cezalandırma yollarına baş vurmuşlarsa aynı şekilde İran'da da Kızılbaşlar tarafından Sünnilere yönelik katliamlar yapılmıştır ve bunlar hiç de azımsanacak miktarda değildir.
Mesela 40 bin Alevi/Kızılbaşın Çaldıran öncesinde katledildiğine dair malumatın yegane kaynağı olan İdris-i Bitlisi'nin “Heşt Behişt” adlı tarihinde Şah İsmail'in Tebriz'i ele geçirdikten sonra 40 bin Sünniyi katlettirdiği de yazılıdır ama Sünni kesimden kimse Kızılbaşların/Alevilerin Sünni katliamı yaptığını yazmayı aklına getirmezken tersinin sık sık gündeme getiriliyor oluşuna ancak Alevilikte yas/taziye kültürünün kuvvetli bir damar teşkil ettiğiyle cevap verilebilir.
Meselenin bir başka boyutuna ise bugüne kadar yeterince dikkat edilmemiştir: Kızılbaşlık bizzat İran'da tasfiye edilmiş ve Şah İsmail'den sonra Safevi Devleti'nde yoğun Kızılbaş Türkmen katliamı yaşanmıştır. Öyle ki Kızılbaşların kafaları yine Safevilerin kılıçlarıyla kesilirken aynı şekilde Kızılbaşlık yönetimden tasfiye edilmiş ve devşirmelerden yeni bir ordu kurularak nihayet Şah I. Abbas devrinde resmen Oniki İmam Şiiliğine geçilmiştir.
Bugün İran'ın içinde Alevilerin Ehl-i Hakk mezhebi gibi küçük azınlıklar halinde hayatta kalmış olmaları, buna mukabil Türkiye'de hâlâ geniş bir nüfus kitlesine sahip olarak yaşamaları da kayda geçirilmesi gereken ilginç hadiselerden biridir.
Şimdi bizzat İran'da Safevilerin yaptığı Kızılbaş Türkmen katliamlarına bir göz atalım.
İRAN'DA KIZILBAŞ TEMİZLİĞİ
Taha Akyol'un “Osmanlı'da ve İran'da Mezhep ve Devlet” (Milliyet: 1999) adlı çalışmasında başta R. Savory olmak üzere aktardığı uzmanlardan bilgiler çarpıcıdır. Meğer daha Şah İsmail zamanında Kızılbaşlar devletten sistematik bir şekilde nasıl tasfiye edilmişler, görelim.
Şah İsmail'in vekilliğini yürüten lalası ve Kızılbaş Türkmen Şamlu aşireti reisi Hüseyin Beğ'in bizzat Şah İsmail tarafından görevden alınıp yerine bir Tacik'in getirildiğini biliyor muyuz? Emir Necmeddin adlı Tacik öldüğünde yerine bir Kızılbaş'ın getirildiğini sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Şah İsmail devletini Fars kökenli birine teslim etmişti. Onun ölümü üzerine yine bir Farslı geliyor. Çaldıran'da onun da ölmesi üzerine yine bir Farslı, Mirza Şah atanıyor.
Kızılbaşlar hem devlet uğruna ölüp hem de yönetimden dışlanmaya isyan ettiler ve Mirza Şah'a suikast düzenleyip öldürdüler. Kızılbaş “korçi”lerin karşılıkları alkış olmadı elbette. Başları vuruldu oracıkta. Yerine de inadına yine bir Fars'iyi atadı. Böylece Kızılbaşlar, uğruna canlarını feda ettikleri Şah İsmail'den sadrazamlığın dengi olan bu kurumu bir türlü alamadılar.
Şah İsmail'in yerine geçen Tahmasb'ın çocukluğuna rastlayan devrede kısmen bir Kızılbaş hakimiyetinden söz edilebilir ama dizginleri eline alınca yeni Şah da onları bir kenara itecek ve Kızılbaş Türkmen aşiretlerinin seçip iş başına getirdikleri Hüseyin Han Şamlu'yu “Osmanlı işbirlikçisi” suçlamasıyla idam ettirerek devleti ellerinden kurtarmaya bakacaktı.
Şah İsmail'in torunu II. İsmail büsbütün sertleşti ve Halifetül-Hulefa Türkmen Hüseyin Kulu'nun gözlerine mil çektirdi, emrindeki 1.200 sufiyi kılıçtan geçirtti. Amaç, Kızılbaşların askeriye içindeki gücünü kırmaktı. Zira Safeviler sessiz sedasız Osmanlı'daki gibi devşirmelere ağırlık veriyorlardı. Artık Kızılbaşların tasfiyesi kaçınılmazdı. Çok geçmeden yerlerini Ermeni ve Gürcü esirlerden oluşan devşirmeler alacaktı.
Askerler Kızılbaşlardan müteşekkilken bile Safevi bürokrasisi İranlı/Tacik unsurlardan oluşmaktaydı. Şimdi askerlik de ellerinden alınıyor, iyice dışlanıyorlardı ama bu daha işin başıydı. Daha kanlı sayfalar ileride gelecekti.
İran'ın Kanuni'si denilen Şah I. Abbas zamanında bu eğilim zirveye çıktı. Büyük Safevi tarihçilerinden Savory'nin verdiği bilgilere göre “Sipehsalar” adlı bir komutanlığın yönetimine girmiş bulunan Kızılbaş aşiretlerine artık geri planda işler yaptırılmaktadır. “Savaşçılık onuru konusundaki duyarlılıklarını gördüğümüz Kızılbaş aşiretlerinin bundan son derece rencide olduklarını tahmin etmek zor değildir. Zaten isyanlar düzenlemişler ama kanla bastırılmışlardı.”
GÖRÜLDÜKLERİ YERDE ÖLDÜRÜLE!
Şah Abbas Türkmenleri tasfiyeye hız vermekte, düzenli ordusunu devşirme kölelerden oluştururken bürokrasisine ise Farslıları doldurmaktaydı. Askeri tasfiyede ise Kızılbaş Tekelü aşiretinin kanlı bir şekilde toptan kılıçtan geçirilmesi zirve noktasını teşkil eder.
Daha Tahmasb zamanında Tekelü aşiretine karşı başlamış olan katliam Şamlu aşiretinin de başına gelmiş ve Abbas bir isyanı bahane ederek planlı bir katliam düzenlemişti Kızılbaşlara karşı. Tekelü aşiretinden herkesin görüldüğü yerde öldürülmelerini emretmiş ve Hemedan'dan temizlenmiştir.
Taha Akyol'un bu olaylardan çıkardığı sonuç şudur: “Safevi devleti Kızılbaş Türkmenlere Osmanlı'dan daha gaddar davranmıştır.”
Bu katliamlara başka kaynaklardan da örnekler vermek mümkün. Mesela Prof. Tufan Gündüz, Tekelülerin ortadan kaldırılışını şöyle anlatır:
“1596 yılında Amul kalesini ele geçiren Tekelülerin kaleyi teslime yanaşmamaları üzerine Şah Abbas bütün Tekelülerin görüldükleri yerde öldürülmelerini emretti. Böylece zaten hiçbir nüfuzu kalmamış olan Tekelüler Safevi Devleti'nin hizmetinden tamamen tasfiye edilmiş oldular.” (Kızılbaşlar, Osmanlılar, Safeviler, Yeditepe: 2015, s. 140.)
Nitekim Tahmasb'ın başkentini Kızılbaşların denetimindeki Tebriz'den bu etkiden uzak Kazvin'e, Abbas'ın da Isfahan'a taşımalarının sebebi, devleti Kızılbaş Türkmenlerin etkisinden kurtarmaktı (G. Garthwaite, İran Tarihi, İnkılap: 2011, s. 155-6.)
Son kalan Kızılbaşlar da ülkeyi işgal eden Afganlılar tarafından öldürüleceklerdi. Afganlı Mahmud ayaklanmasından çekindiği 3 bin Kızılbaş muhafızı katlettirmişti (1723). Arkasından sıra Safevi ailesine gelmiş, büyük küçük demeden 18 hanedan üyesini öldürtmüştü.
Artık İran sahnesinde Kızılbaşların bahse değer bir gücü kalmamıştı. Bu arada Molla Muhammed Bakır el-Meclisi ile birlikte başlayan kitabi Şiileşme süreci, Kızılbaşlığın tamamen tasfiyesine yol açacak ve Arap ülkelerinden getirilen Şii ulema eliyle İran'da Oniki İmam Şiiliği kurumsallaştırılacak ve ulema geleneği modern İran'ın karakterini belirleyecek olan performansını sergilemeye başlayacaktı (Rula Abisaab, Converting Persia, I.B. Tauris: 2004).
Nedense Yavuz'un Arap topraklarından ulemayı getirerek Osmanlı'yı Sünnileştirdiğini gündeme taşıyanlar Şah Abbas'ın Arap ülkelerinden İran'a ulema ithal ettiğinden söz etmezler. Biliyorlar mı? O dahi bir bahs-i diğer…
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2017
9.02.2017
26.03.2017
19.03.2017
12.03.2017
26.02.2017
5.02.2017
29.01.2017
22.01.2017
15.01.2017