Mustafa PAÇAL
Ortadoğu satrancının, şahı değilse de bile, veziri olan Mısır’da, bir yıllık demokrasi baharının arkasından, yeniden otoriterliğin kışına girildi.
Mısır Ordusu darbe yaptı ve seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi Ordu tarafından görevden alındı, yerine Anayasa Mahkemesi Başkanı getirildi.
Bu bir askerî darbedir.
Mısır’daki askerî darbe, Tunuslu genç Buoazizi’nin geçimini sağlamak için seyyar satıcılık yapması engellenince 17 Aralık 2010 günü kendisini yakarak, intihara kalkışması ile başlayan “Arap Baharı” sürecinin sonu olduğu anlamına mı geliyor, yoksa bu sürecin Arap coğrafyasındaki, baskıcı monarşik yönetimlerin, bu gelişmeyle birlikte yıkılacağı ve yerine “demokrasi” gelecek anlamına mı geliyor bunu zaman gösterecek diye düşünüyorum.
Mısır’daki askerî darbe, bölgede yaşayan herkes için adeta bir mesaj kaynağı oldu.
Bu darbenin, bölge dengeleri ve siyaseti üzerine etkisi uzun süre hissedilecek ve tartışılacaktır.
Batı için bölge siyasetinin ve dengelerinin kare ası durumunda olan Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan ve İsrail dörtlüsünün temelleri, ki bu dörtlünün oluşmasında en önemli adımlardan birisi , İsrail ile Mısır arasında 1978 yılında Menahem Begin ve Enver Sedat tarafından imzalanan Camp David Anlaşması ile atıldı.
Ve bugüne kadar birbirlerini, bölgesel sorunların çözümünde tamamlayan bu ülkelerin aralarında kurdukları bölgesel işbirliği... Özellikle Sayın Başbakan’ın Davos’taki “one minute” olayı ve sonrasında Mavi Marmara eylemi... Mısır’da Hüsnü Mübarek’in otuz yıllık diktatörlüğüne son verilmiş olması... İhvan’ın seçimleri kazanması...
Mısır- İsrail ilişkilerinin geçmişten farklı olarak soğuması, bu dörtlünün bölgesel siyasetteki etkinliğini zayıflattı.
Bu yapılanma karşısında, İran ve Şii ekseni, bölge siyasetinde Irak, Lübnan ve Filistin, Suriye üzerinde geçmişten beri zaten etkili idi.
Şimdi Batı açısından, Türkiye’den sonra, Mısır’ın da İsrail ile ilişkilerinin zayıflaması bölge siyaseti için daha fazla sürdürülebilecek bir durum olmayabilir diye bakarak, Mısır’daki darbeyi içerideki siyasi dengeler üzerinden olduğu kadar daha çok da, bölgesel siyaset dengelerinin yeniden kurulması ve güçlendirilmesi olarak görmek gerekiyor.
Nitekim son olarak Beyaz Ev sözcüsü, yaptığı basın toplantısında, “Mısır’da yapılan askerî müdahaleye neden darbe demiyorsunuz” sorusuna karşı, mealen “karmaşık bir durum, böyle bir karara varmada gereksiz şekilde acele etmek, ulusal güvenlik çıkarlarımıza uygun değil” dedi.
Onun için Mısır’daki askerî darbeye “Camp David darbesi” denir mi bilemiyorum, ama işin bu yanını önemli görüyorum.
Mısır’daki darbe koşulları daha ne kadar sürdürülebilir ve bunu kestirmek pek mümkün gözükmese de, askerî cunta seçim takvimi dâhil bir çıkış yolu önerisi ortaya koymuş durumda, ancak bunun taraflar arasında destek görmesi beklenmiyor. Örneğin İhvan bunun bir dayatma olduğunu, Mursi’ye görevinin iade edilmesini talep ediyor. Selefiler henüz bir karara varamadıklarını açıkladı.
Türkiye, Mısır’da yapılan askerî darbenin kendi kamuoyunda en fazla tartışıldığı ülke durumda bulunuyor.
Kimi çevreler, “hükümetin bundan ders çıkarması gerekli” diyen tehditvari açıklamalar yapıyor. Bu açıklamalara karşı çıkmak ve darbeci çevrelere karşı ortak bir kararlılık içinde olmak gerekiyor.
Ancak Türkiye siyasi gündemini oluşturan çözüm/barış süreci, yeni anayasa, Gezi olayları, Suriye sorunu ve Mısır’daki darbe gibi konularla, ekonomi gündemini oluşturan FED kararları ve onun tetiklediği döviz kurlarında yukarıya doğru hareketlenmeler ile ekonomide büyümenin yavaşlaması dâhil, amiyane tabirle “her derde deva” olan çıkış yolu demokratikleşmeden geçiyor.
Demokrasi kalitesini yükseltemeyen bir Türkiye, Kürt sorununu çözemez. Ortadoğu’da etkili bir siyasi güç olamaz. Ekonomide istikrar ve büyümeyi sürdüremez.
Son olarak demokratikleşmenin acil gereği olan yeni anayasa çalışmalarında, TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’in Meclis’te grubu bulunan dört siyasi parti liderlerini ziyaret etmesi ve liderlerin ortak görüşünün komisyon çalışmalarının devam etmesi yönünde olması ile arkasından Meclis’in çalışmalarını 14 temmuza kadar uzatmaya karar vermiş olmasını hayra yormaya çalışalım.
Mısır’da darbe oldu, Suriye’de iç savaş var, Irak halen karışık, İran’da istikrar yok, İsrail-Filistin sorunu sürüyor, Afganistan’ın ne olacağı halen belli değil.. bu tabloya sahip bir coğrafyada olan Türkiye, bu coğrafyanın her türden değerlerine saygılı olarak öncellikle kendi demokrasi sorununu çözemezse, bölge sorunlarının çözümünde etkili bir ülke olamaz diye düşünenlerdenim.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020