Mustafa PAÇAL
Dünyada 90’lı yıllarla birlikte farklı ve yeni bir döneme girildi. Bu durumun ortaya çıkmasını genel olarak ABD ve SSCB arasındaki ‘Soğuk Savaş’ döneminin sona ermesi ile açıklıyoruz.
Evet, ABD ile SSCB arasında İkinci Dünya Savaşı sonrası başlayan ve kırk beş yıl süren ‘Soğuk Savaş’ sona ermişti, ancak bu durum yaşamın diğer alanlarında yeni savaşların başlangıcının da habercisi oluyordu.
‘Soğuk Savaş’ döneminin bastırılmış ne kadar siyasi, sosyal sorunları varsa birer birer ortaya çıkıyordu. Özellikle milliyetçilik ve mikro milliyetçilik adeta hortlamış, bölgesel savaşlar ortaya çıkmıştı.
Bu gelişmeler ulus-devlet yapılarını sarsmaya başlamıştı.
Bireysel hak ve özgürlükler ile merkezî ve otoriter devlet organizasyonlarından, ademimerkeziyetçi, yerel yönetim yapılarının güçlendirilmesi talepleri yeni bir demokrasi arayışının işaretleri ile doluydu. Süreç öyle de gelişti ve gelişmeye devam ediyor.
Günümüzde Latin Amerika ülkelerinden başlayan demokratikleşme süreci, tüm dünyayı etkisi altına almış durumda ve kendisini daha fazla hissettiriyor.
Sıcak gündem olduğu için söylüyorum.
Türkiye’de Kürt sorununun çözümü sürecini, Mısır’da ve Suriye’de yaşananları, demokratikleşme sürecinin bir parçası ve arayışı olarak görmek gerekiyor.
‘Soğuk Savaş’ın bitmesiyle ortaya çıkan küreselleşme, özel olarak üretim, ticaret ve ekonomi alanlarında çok daha fazla etkili oldu.
Bu alanlarda rekabet, tarih boyunca görülmedik boyutlara ulaştı.
Bilgi tüm faaliyetlerin en temel ve en değerli girdisi durumuna geldi. Bilgi son model teknolojik gelişmeleri de beraberinde getirerek, başta üretim teknolojilerinin yenilenmesi olmak üzere, iletişim teknolojilerini geliştirdi ve bireyselleştirdi. Günümüzün akıllı telefonları, hemen tüm hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Bilgiye internet üzerinden erişim hem kolaylaştı, hem de kendi içinde tehlikeli riskleri de birlikte getirdi. Buna rağmen bilgiye erişim kolaylaştı.
Bu gelişmelerin ekonomik alanda yarattığı sonuçlar ise daha baş döndürücü bir hâl aldı.
Hemen tüm dünya ekonomileri iç içe geçti. Yerli sermaye, yerli malı gibi geçmişteki tanımlar artık anlamsız kaldı. Üretim süreçleri parçalı duruma geldi, yani hem aynı ülke içinde ve hem de diğer ülkelere bölünen bir üretim yapısı ortaya çıktı. Bu durumu rekabetin küreselleşmesine bağlı olarak, maliyet, ulaşım ve etkin olma gibi nedenler ortaya çıkardı.
Bu şartlarda niteliksiz emek, üretim süreçlerinden çıkmaya başladı. Rekabet ve teknolojinin yaratıcı ve nitelikli emeğe olan ihtiyacı arttı ve artmaya devam etti.
Bu arada neo-liberal ekonomik uygulamalar sonucu sendikalar geleneksel manifestolarını değiştiremedikleri için zayıfladılar. Küresel ekonomik rekabet içinde, şirketler ve emek küreselleşti, buna karşı sendikal yapıların küreselleşmesi aynı hızda devam edemedi, edemediği gibi neredeyse “milli tip sendikacılık” korunmaya çalışıldı.
Küresel ekonomik rekabet ve neo-liberal politikalar sonucunda insan emeği ve çevre üzerinde baskılar daha fazla arttı. Kuralsız, kaçak çalışma oranları yükseldi. Taşeron işçiliği yaygınlaştı. Gelir adaleti daha da bozuldu. Sendikalaşma oranları tüm dünyada düştü.
Böyle baktığımızda, siyasi alanda demokratikleşme nasıl ilerliyorsa, ekonomik alanda da demokratikleşme ister istemez gündeme gelecektir.
Bu konuya devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.04.2021
10.02.2021
13.01.2021
23.12.2020
7.02.2020
22.10.2020
12.10.2020
2.09.2020
26.08.2020
15.08.2020