Ömer F. Gergerlioğlu
Kürdistan bağımsızlık referandumu ve sonrası yaşananlar hükümet uygulamalarından halen umudu olan Kürtler için önemli bir hayal kırıklığı oldu.
Kürtler her geçen gün kopuyor, devlet erkanının umurunda olmasa da gerçek bu, kalan son umutlarını da kaybediyorlar. Çözüm sürecinin bitişinden sonra yükselen devlet dili, Kürtler arasında artan bir umutsuzluk oluşturmuştu, mazeretlerle hükümet uygulamalarını savunanlar da bağımsızlık referandumu sonrası çözülmeye başladı.
AK Parti yılların malum uygulamalarından sonra bir umut olmuştu. Aslında AK Parti hendek, barikat politikalarından sonra oluşan siyasi boşlukta yeni bir şans yakalamıştı ama ısrarla hatalarını görmezden gelen Kürt seçmenini de küstürmeyi başarıyor artık.
Bağımsızlık referandumu dolayısıyla önceden birlikte miting düzenlediği Barzani’ye karşı sert tavır alması, vanaları kapatma tehdidi, aç bırakma sözü, Habur tatbikatı, tezkerenin öne alınması Ak Parti’ye destek veren Kürt mahallesinde şaşkınlıkla karşılanan hadiseler. Adım adım büyüyen bir hayal kırıklığını hesaba katmamak acaba nasıl bir görmezden gelme?
En son daha kısa süre önce arasının oldukça bozuk olduğu Irak ve İran’la referandum dolayısıyla işbirliği yapmaya varan tavırlar Kürtler arasında aslında önemli bir kopuşu ve küskünlüğü tetikliyor. Artık “Kürt” ve “Kürdistan” kelimelerinin dilde bile telaffuz edilmemesinin bir karşılığının olmayacağı mı sanılıyor? Erdoğan İranlı yetkililerle yaptığı görüşmelerde İran’da doğal bir şekilde kullanılan Kürdistan kelimesinin kuzey Irak yerine çevrilmesine müdahale ederek çevirinin “Kuzey Irak” olmasına vurgu yapıyor. Bu tavırlar, seçmen kaybı oluşturacağı tedirginliğinin de olmadığını gösteriyor, bu eminliğin başka açıklaması yok, ama bu daha vahim bir durumu gösteriyor. Hem Kürdü küstür hem de farkına bile varma..! Hem Kürdü küstür hem de umursama ..!
Bu dediklerim şahsımın temennileri değil, gözlemlerim ve okuduklarım. Bölgede Ak Parti'ye oy veren veya çeşitli zamanlarda destek veren kesimlerde önemli eleştiriler yükseliyor. Son referandumda evet oyu veren Hüda- Par’a yakınlığıyla bilinen Doğru haber gazetesinde yayınlanan bir makale bu hayal kırıklığının en önemli delillerindendir.
Mehmet Gülsever imzasıyla “Kürd'lükten istifamdır” başlığıyla Doğru haber gazetesinde yayımlanan makalede bakın neler deniyor.*
“Sayın “Irk Atama Daire Başkanlığı”. Gördüğüm lüzum üzerine Kürd'lükten istifa ediyorum.
Zira “makbul” Kürd olmayı bir türlü beceremediğim gibi, büyük kadirşinaslık gösterip himaye eden Türk'lere, Araplara hatta Fars'lara bile layık olmayı da bir türlü beceremedim. Var olduğum günden beri gün yüzü görmedim. Aşağılanıp horlanmaktan, itilip kakılmaktan bıktım usandım.
… Herkese “devlet” dağıtıldığı zamanda benim “ümmet damarım” öyle kabardı ki, bana gelen bütün “ulus devlet” tekliflerini red ederek ulus devletlerin birer parçası olma fedakarlığında bulundum. Param parça olma pahasına… Ama “makbul Kürd” olamadım. Yaranamadım.
…Ecnebilerin, ezilmişliğimizden yararlanarak ifsad ettikleri kimi dağa-bağa kaçan çocuklarımıza en büyük şamarı ben attığım halde yine “sahipler” büyük darbeyi bana attılar.
Olmuyor! Olmuyor! Olmuyor! Ne yapsam olmuyor, ne giysem yakışmıyor. Bana göre biçilen bir tek gömlek bulamadım şu dünyada. Çok zor Kürd olmak be Sayın Başkan!
….Dostlarına da güvenerek halkının reyine başvuran en “ehven”, en “makbul” ve en “kardeş” Kürd'ü bile aç bırakmakla; tecritle tehdit ediyorlar. Haklılar ama! Meğer bu Barzani aslında siyonist'in, Haçlı'nın, işbirlikçinin ve devşirmenin en önde gideniymiş. En ehveni böyle ise varın siz düşünün diğer Kürd'leri.
Bu nedenle çok zor Kürd olmak çooook!
Kürd olmak çok ağır geliyor be Sayın Heyet. Ben artık taşıyamıyorum. Hem kürd hem kul olmayı, hem Kürd hem Müslüman olmayı beceremiyorum. Sade Kürd olmayı ise hiç beceremiyorum. Ne yaparsam yapayım, hangi aşağılık tavizi verirsem vereyim “makbul Kürd” olamıyorum.”
T.C. devleti ve hükümetlerinin unutmaması gereken şudur: Bölgede kurnaz taktikler uzun vadeli politikalar değildir, bölgenin kalıcı gerçeklerini anlamak reel, mantıklı ve akılcı politikalar oluşturur. Bölgede Kürtler, her geçen gün varlıklarını hissettiriyorlar ve gasp edilen haklarını geri alma bilinciyle doluyorlar. Bunun karşısında olan herkes kaybeder, kaybediyor. Mezopotamya’nın bu kadim halkı bölgenin kalıcı dinamiğidir. Daha dün büyük düşman ilan ettiklerinizle sırf Kürtlerin aleyhine el sıkışıyorsanız bunun tek bir anlamı vardır, Kürtleri kaybetmek. Oysa Kürtlerin yüzü yüzyıllardır iç içe yaşadıklarına yöneliktir. İsrail’le olan bir ittifak görüntüsünden dolayı hatasını anlamak yerine öfkelenen İslamcılarımız ne büyük bir hataya imza attığının farkında değildir.
Kürtler her geçen gün daha çok milli kimliklerine sarılıyorlar. Zira her geçen gün daha çok küstürülüyorlar ve üstelik bu hallerinin farkına varılmıyor. Daha dün bir çok Kürdün sosyalist kimliği ve politikalarıyla eleştirdiği Talabani vefatıyla en dindar Kürt tarafından bile duygusal mesajlarla sahipleniliyor. Ama bu duygusal kırılmayı gören çok fazla kişi yok.
Orta Doğu halklarının birbirine düşman olması hep kendilerine zarar olacaktır. Yeni sınırlar kadim dostlukları bozacak olan değildir ama empati eksikliği ve tabii olana direnç bölgeye asıl zararı verecek olandır.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2020
26.08.2020
9.02.2018
5.02.2018
3.02.2018
25.06.2018
23.06.2018
18.06.2018
12.06.2018
11.06.2018