Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
PKK; önce açılım süreci, arkasından Ergenekon tutuklamalarıyla başlayan yeni Türkiye’nin yeni sürecinde, kendi yol haritasını Öcalan’sız çiziyor ve bu yol haritası Türkiye’nin gerçekliğine değil, daha ziyade Suriye’nin geleceğine, Ortadoğu’daki yeni jeopolitik dengelere, Kürt-Şii ittifakına bağlı olarak hayata geçiriliyor.
PKK’nin yürüttüğü mücadele tarihinde, sırtını Türkiye’deki gerçeklere dönüp, bu denli büyük bir arzu ve hevesle, geleceğini ve siyasi hesaplarını Ortadoğu’daki gelişmelere bağladığı bir başka dönem daha yoktur.
Bu dönem, 2004’te silaha yeniden sarılmayla başladı.
Yani AKP hükümetinin ve devlet bürokrasisinin bir yandan, yeni bir Kürt politikası oluşturma bir yandan da askerî vesayet ve darbe planlarına karşı gerçek bir demokrasi ve sivil mücadele verdiği yıllarda.
Ve nihayet Oslo görüşmeleri...
Oslo’da biraz duralım.
Oslo görüşmelerinde “Protokol” diye ifade edilen anlaşma maddelerinin hiç biri hayata geçmese bile, Öcalan’ın ev hapsinin gerçekleşmesi dahi, bu savaşın bitmesine yeterdi.
Gerisi tamamen kamuoyu bilgisine açık, sivil bir anlayışla sürdürülecek olan diyalog ve müzakerenin işiydi.
Öcalan’ın ev hapsine alınması Kürt tarafında bir deprem etkisi yaratacak ve silahlı mücadele geleneği ancak bu şartlar ve bu ılımlı siyasi iklim koşulları altında sorgulanır hâle gelecekti.
Sivil siyaset öne geçeceği için, Öcalan’ın ev hapsine alındığı bir dönemde, Kürt hareketini son yıllarda olduğu gibi, KCK yapılanmasıyla yönetmek; BDP varken, KCK’da ısrar etmek de mümkün olmayacaktı.
Öcalan’ın ev hapsine alındığı gün, barışın önünü daha da açacak en önemli mesajı, muhtemelen, Türkiye’deki KCK faaliyetlerini durdurması olacaktı.
Asıl deprem, ve Kürt hareketinde değişime dair bir milat ancak bu koşullarda başlayabilirdi.
Leyla Zana’nın açıklamaları elbette çok önemlidir. Bu açıklamaların onun gibi sembol bir isim tarafından yapılmış olması da sıradan bir olay değildir.
Öyle de, Leyla Zana, Kürt aydınlarının, Kürt sivil toplumunun ve hatta Kürt siyasetinin bilmediği ve farkına varmadığı yeni bir şey mi söylüyor? Bence yeni bir şey söylemiyor, hatta onun konumunda birinin bunları söylemede çok geç bile kaldığı düşünülebilir.
Dün göze alamadığını, bugün, bu toz duman içinde söyleme ve göze alma cesaretini gösterdiği için onu kutlamak gerekir.
Ama maalesef ne PKK ne de onu destekleyen kitleler, biri çıksın farklı yeni şeyler söylesin de arkasında duralım gibi bir haletiruhiye içinde.
Kürt sivil toplumu ve aydınları istisnalar dışında genel olarak suskunluk içindeler.
Yani Leyla Zana doğruları konuştu diye deprem filan olmayacak. Sarsıntı ulusal birlik ruhu içinde geçiştirilmeye çalışılacak. Zana itibarsızlaştırılacak, bu mücadele döneminde devletin hapis cezalarından korktuğu için çark ettiği bile söylenecek.
Dolayısıyla, Kürt hareketinde deprem yaratacak bir kişi varsa o da Öcalan’dır.
O dahi susuyor, çünkü söyleyeceklerinin PKK’de bir karşılığı olmayabileceğinden endişe ediyor.
(Görüş yasağının sürmesi bence konuşmasına engel değil. Nitekim son olarak kardeşi Mehmet Öcalan’a sürecin hassasiyetinden bahsetmiş ve herhangi bir siyasi mesaj vermeyi tercih etmemiştir.)
PKK’nin izlediği strateji, Öcalan’ı ebediyen İmralı’da tutma stratejisidir ve Öcalan’ın bunu anlamamış olması mümkün değildir.
Görünürde çok istiyor olmalarına rağmen, Öcalan’a ev hapsini; ne, arkasında durmayan, onu zor durumda bırakan, adeta “bundan da kurtulduk” kıvamında söylemleriyle tercihlerini, Kürt hareketindeki statükocu anlayıştan yana koyan başta Ahmet Türk olmak üzere, Leyla Zana’nın partili arkadaşları, ne de önderlik diye diye önderliği son üç beş yıl içinde etkisiz hale getiren PKK liderleri istiyorlar.
İnşallah erken ölmeyiz de tarihin bu yanı yeniden yazılırken hep beraber okuruz.
Silvan eylemi ve aynı gün ilan edilen demokratik özerklik, Öcalan’a kesin ve net bir cevaptı. Bu cevap devletin ve hükümetin de “kendisine gelmesi” ve muhataplarının barışa hazır olmadığını görmesi bakımından ayrıca analiz edilebilir; ama Silvan ve demokratik özerklik aynı planın farklı versiyonlarıydı ve hedefinde Öcalan vardı.
Böylesine büyük bir hedef, PKK içine sızmış birilerinin işi olabilir mi?
Leyla Zana’nın işaret ettiği şu “beş kişi” muazzam bir süreci, Öcalan’a ve Karayılan’a rağmen nasıl sabote edebilir?
Silvan eyleminde beş kişi masalına inansak bile Aysel Tuğluk’un aynı günde Diyarbakır’da demokratik özerklik ilan etmesini nasıl açıklayacağız?
Silvan’da beş kişi vardı, DTK’de peki kim vardı?
Hiç bir delegenin aklına askerlerin öldürüldüğü bir günde özerklik ilan etmenin hayra alâmet bir şey olmadığını söylemek gelmedi mi?
Kandile kadar gitmişken, Avni Bey dostumuz bu soruları da sorsaydı keşke diyeceğim, ama tatmin edici bir cevap alır mıydı, hiç sanmıyorum.
Öcalan’ın “yeni” PKK’yi ve izlediği stratejiyi bilmemiş olması mümkün değil. Söylemeye gerek yok, PKK’yi kimse onun kadar tanıyamaz. Ama bana kalırsa PKK Öcalan’ın bıraktığı PKK’den daha farklı bir yerde duruyor.
Kandil’de gerçekleşen başarılı röportajlar ve dağ romantizminin tetiklediği muhabbet üzerinden PKK’yi anlamaya çalışmak boşunadır.
Bekaa’ya ve Kandile giden hiçbir Türk gazetecisine ne PKK liderleri ne de Öcalan şimdiye kadar savaş istediklerini, orduyu Kürdistan topraklarından atıncaya kadar savaşı sürdüreceklerini söylediler.
Ama o röportajlara aktarılan barış söylemlerine rağmen bu savaş hâlâ sürüyor ve o noktada da kafalar karışıyor işte..
Madem bu insanlar barış istediklerini söylüyorlar, o halde Bingöl, Silvan şimdi de Dağlıca, bu eylemler neyin nesidir diye, röportajlarla hakiki olmayan bir PKK tarihi yaratmaya çalışanlar zor durumda kalıyor doğrusu..
Her neyse, bir başka röportaja kadar Allah kerim diyelim.
Diyelim ama PKK’nin devrimci savaş stratejisi kapsamında gerçekleşmiş hiçbir şeyin tesadüfî ve merkezin inisiyatifi dışında olmadığını da görelim artık. Görelim de ikide bir fol yok yumurta yok, durup dururken “barış manipülasyonu” yapmayalım, hayal kırıklığı yaratmayalım.
Manevi bedeli ağır oluyor çünkü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.10.2012
3.09.2012
1.09.2012
30.08.2012
27.08.2012
25.08.2012
23.08.2012
20.08.2012
18.08.2012
16.08.2012