RAGIP DURAN
Coronavirus dünyada 7 milyon insana bulaşıp 400 binden fazla hastanın ölümüne neden olurken, toplumun bütün sektörlerini etkiledi. Gazetecilik faaliyeti de bu olumsuzluktan payına düşeni aldı. ABD’de başlayıp daha sonra bütün ülkelere sıçrayan ırkçılığa ve polis şiddetine karşı protestolar da özellikle ABD medyasında önemli değişikliklere yol açtı.
Amerika’nın hatta Batı dünyasının en büyük gazetesi sayılan New York Times (7.4 milyon paralı online abonesi var), George Floyd’ın öldürülmesinin ardından, serbest kürsü (Op-ed) sayfasında Cumhuriyetçi bir senatörün ‘Orduyu gönderin bunların üzerine’’ başlıklı makalesini yayınladığı için karıştı. Önce çalışanlar böyle bir yazının yayınlanmasına karşı çıktı. Ardından yönetim, yazının aceleye gelerek ve standartlara uymadan sayfaya girdiğini açıkladı. Daha sonra da, yazıyı okumamış olduğunu itiraf eden bölüm şefi editör istifa etti. Trump, istifa eden editörü ve makale yazarını kutladı ama NYTimes yönetimi Başkan’a gerekli cevabı verdi.
Gazete bu olay üzerine, Serbest Kürsü’nün editoryal politikasının gözden geçirileceğini duyurdu ve bu bölümün yöneticilerini değiştirdi.
ABD’de ikinci büyük olay, 15 yıllık kadın dergisi Refinery29’da yaşandı. Derginin kurucu Genel Yayın Yönetmeni Christene Barberich, sosyal medyada başta çok sayıda dergi çalışanı siyah kadının ve diğer kadınların Refinery29’da ayrımcılığına uğradıklarını yazmaları üzerine istifa ettiğini açıklamak zorunda kaldı.
Üçüncü hadise: ‘’Bon Appétit’’ yemek dergisinin yazı işleri müdürü Adam Rapoport da, Twitter hesabında ‘’ırkçılığa duyarsız’’ giysili bir fotoğrafını yayınladıktan sonra gelen tepkiler üzerine istifa etti.
ABD’de meslek onuruna yakışan bu istifalar, Türkiye’de de geleneğin bir parçası olsa, 2-3 medya kuruluşunun dışında, görevini sürdürebilecek yönetici kalmaz herhalde.
TV dünyasından iki haber: Polis şiddetini olumlu gösteren Cops (Polisler) TV dizisi, gelen şikayetlerin yoğunluğu üzerine 32 yıllık tarihine son verdi.
HBO sinema platformu, ‘’Rüzgar Gibi Geçti’’ filmini ‘’ırkçı önyargılar yaydığı’’ için yayından kaldırdı.
Bu beş olay, doğrudan Black Lives Matters hareketinin medya dünyasındaki olumlu ilk sonuçları olarak kayda geçti. Irkçılığa ve polis şiddetine karşı yaygınlaşan hareket, bir eyalette Emniyet Müdürlüğünün olduğu gibi ilga edilmesini sağlarken, başka bir çok eyalette de polise ayrılan bütçenin azaltılıp bu paranın yoksul siyah topluluklara verilmesi talebini gündeme getirdi.
Kitlesel protestolar, sadece ABD’de değil neredeyse bütün dünyada ırkçılık konusunda ciddi bir bilinçlenme dalgası yarattı. Farkındalık önem kazandı.
Özellikle Batı Avrupa’daki sosyologlar, felsefeciler, siyasal bilimciler ve bazı gazeteciler, ırkçılık ve polis şiddeti ile kapitalizm arasındaki organik bağları gündeme getiriyor. George Floyd’un öldürülmesi ve ardından yükselen protestolar, ki Amerika’da buna ‘’İsyan’’ diyorlar, esas olarak olumlu yeni düşünce ve uygulama ufukları açtı bir çok çevrede. Çarşamba günü Washington Post’da yayınlanan bir yazı bu gerçeği şu başlıkla ifade ediyordu: ‘’Beyaz liberaller, bir zamanlar radikal gibi görünen fikirleri benimsiyor’’.
ABD’deki biri siyah diğerleri beyaz meslekdaşlarımla yaptığım görüşmelerde hepsi de ırkçılık ve polis şiddeti konusunu artık çok daha iyi kavradıklarını söyledi. Dahası, gerek mevcut protestoları haberleştirirken gerekse günlük iş ilişkilerinde siyah ve latinolara artık eskisinden farklı yaklaştıklarını bizzat yaşayarak anladıklarını ifade edenler oldu.
Irkçılık ve polis şiddeti her ne kadar doğrudan mevcut siyasi-ekonomik mekanizma/sistem ile birebir bağlantılı olsa da, kitlesel protestoların devlet nezdinde de yankı bulması ve yönetimi çok derin olmasa da bazı reformlar gerçekleştirmek zorunda bırakması olumlu bir gelişme.
Ben mesela hatırlıyorum, 2000 yılında Massachusetts eyaletinde idim. Eyaletin siyah nüfusu oranı yüzde 19 idi. Eyaletin Maliye Bakanlığı, işyerlerinde yüzde 19 ve üstü oranda siyah çalışan istihdam eden şirketlere, belirli oranlarda vergi indirimi getiriyordu. Tek başına ırkçılığı önleyebilecek bir girişim olmasa da, ırk adaletsizliğine karşı çıkmak için iyi bir başlangıç olarak kabul edilebilir.
Bütün dünya, ırkçılığa ve polis şiddetine karşı mücadele etmek için henüz uzun, ince ve zor bir yolun başında.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.03.2021
11.03.2021
2.03.2021
12.02.2021
25.01.2021
18.01.2021
15.01.2021
11.01.2021
4.01.2021
31.12.2020