Şahin ALPAY
Türk anayasa hukukçusu ve siyaset bilimcilerin duayeni Prof. Dr. Ergun Özbudun 1 Kasım günü vefat etti. Onunla yaklaşık 60 yıl önce, 1960'ların sonlarında Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde Prof. Dr. Bülent Nuri Esen'in başında olduğu Anayasa Hukuku ve İnsan Hakları kürsüsünde asistanlık yaptığım sırada tanıştım. Özbudun o sıra yine Esen'in başkanlığını yaptığı A. Ü. Hukuk Fakültesi'nin Anayasa Hukuku kürsünde doçentti. Tanıştığımız ilk günlerden itibaren kendisine, sadece benden 6-7 yaş büyük olduğu için değil, her zaman gösterdiği yakınlık ve üstün nitelikli akademisyenliğine duyduğum saygı nedeniyle hep "Ergun Abi" diye hitap ettim.
12 Mart sonrasında İsveç'e sığınmak zorunda kalıp, Stockholm Üniversitesi'nde Türkiyeli göçmenlerin siyasal kültürünü (değer ve davranışlarını) konu alan bir alan araştırmasına dayalı doktora tezimi yazarken çok yararlandığım kaynaklardan biri Özbudun'un Social Change and Political Culture in Turkey (Princeton, 1975) adlı kitabı olmuştu. Bu kitap, göçmenlerin geldiği ülkenin politik kültürünü en iyi açıklayan çalışmaydı. 1970'lerin sonlarında doktorayı tamamlayıp Türkiye'ye döndükten sonra bir Ankara ziyaretinde Özbudun'u arayıp ona hem son görüşmemizden sonra başımdan geçenleri anlatmış, hem de doktora çalışmam sırasında kitaplarından aldığım feyz için kendisine teşekkür etmiştim.
Ankara ve Bilkent'ten sonra Bilgi ve Şehir üniversiteleri hukuk fakültelerinde öğretim üyeliği yapacağı İstanbul'a taşınmasından sonra onunla daha sık görüşür olmuştuk. Birkaç yıl önce değerli eşi Prof. Dr. Serap Yazıcı ile birlikte Ankara'ya dönmelerinden sonra ne yazık ki temaslarımız telefonla sınırlandı. Son görüşmemiz de, rahatsızlanarak hastaneye yatmasının hemen öncesine rastladı. O görüşmede ilk fırsatta Ankara'ya gideceğime dair kendisine söz vermiştim. Ne yazık ki bu sözü yerine getiremedim.
Özbudun'u öncelikle bana her zaman yakınlık göstermiş bir dost olarak sevdim ve saydım. Ama ona duyduğum saygının esas nedeni siyaset bilimi ve anayasa hukuku dallarında yaptığı katkılarla dünya çapında saygınlığa sahip olmasıydı. ABD'nin Harvard, Chicago, Columbia, Princeton üniversiteleri yanısıra Paris Siyasal Araştırmalar Enstitüsü gibi dünyanın saygın üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptı. Siyaset bilimcilerin prestijli dergisi Journal of Democracy'nin yayın kurulunda görev aldı. Kısaca Venedik Komisyonu olarak anılan, Avrupa Konseyi Hukuk Yoluyla Demokrasi komisyonu başta olmak üzere birçok uluslararası kuruma raporlar yazdı, uluslararası ve ulusal sempozyumlara sayısını hatırlayamadığı kadar bildiri sundu. Taha Akyol onun akademik kimliği hakkında şunu yazmıştır: "Prof. Özbudun düzeyinde uluslararası itibara sahip ikinci bir bilim adamımız henüz yoktur... Eserlerine en çok atıf yapılan Türk bilim adamıdır." (Milliyet, 29.6.2008)
Özbudun sadece çok saygın ve üretken bir bilim adamı değildi; özgürlükçü değerlere kuvvetle bağlı bir entellektüeldi. Çalışmalarını Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olma çabalarının hizmetine verdi; her dönemde otoriterleşmeye kararlılıkla karşı çıktı. 2007'de Başbakan Erdoğan'ın isteği üzerine Türkiye'yi eksiksiz kusursuz parlamenter demokrasiye kavuşturacak bir anayasa taslağı hazırlayan (aralarında bugünkü Anayasa Mahkemesi başkanı Prof. Dr. Zühtü Arslan'ın da bulunduğu) kurula başkanlık etti. Ne yazık ki AKP iktidarı 2011 seçim başarısından sonra rota değiştirdi ve tam aksi bir hedefe yöneldi; anayasa değişiklikleriyle temel hak ve özgürlüklerin güvende olmadığı, Özbudun'un tanımıyla "rekabetçi otoriter" nitelikte bir başkanlık sistemini benimsedi.
Özbudun hiç elden bırakmadığı üretkenliğini son yıllarda Perspektif dergisine verdiği yazılara yansıttı. Yakın vadede Türkiye'de rejimin kaderini belirleyecek olan Mayıs 2023 seçimlerinin ne getirebileceğini yorumlayan son yazılarından birinde şöyle diyordu:
"Erken veya zamanında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin, matematiksel olarak üç farklı tablo doğurması mümkündür. Birincisi, Cumhur İttifakının hem Cumhurbaşkanlığını hem TBMM çoğunluğunu kazanmasıdır, ki bu takdirde gerçek bir demokrasiye dönüş ümitlerine görünür gelecek için elveda etmek gerekecektir. İktidar çevreleri, bu sonucu, milli iradenin Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemini bir kez daha onayladığı şeklinde yorumlayacak, yürürlükteki rekabetçi otoriter rejim, muhtemelen, otoriter unsurları daha da güçlenerek, yarışmacılık unsurları ise daha da zayıflayarak hüküm sürmeye devam edecektir. Son kamuoyu araştırmalarına göre Cumhur İttifakının toplam oyu yüzde 40’lar civarında göründüğü, dolayısıyla bu senaryonun gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğu ileri sürülebilirse bile yine de yüzde 40’ların ihmâl edilemeyecek bir destek oranı olduğu, seçimlerin çok eşitsiz şartlar altında geçeceği, iktidar bloğunun devletin bütün kaynaklarını ve imkânlarını kendi lehine kullanacağı düşünülürse, bu senaryonun çok da zayıf bir ihtimal olmadığı açıktır." (Perspektif, 8 Ocak 2021) Yanılmıyordu.
Meslektaşı Prof. Dr. Levent Köker'in ardından yazdıkları, Özbudun'un çok yönlü entellektüel kimliğini iyi yansıtmakta: "Ergun Hoca her zaman, liberal-demokratik anayasal devlet idealinin gerçekleşmesinden, bu idealin gerçekleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasından yana olmuş, politik tavrını da, değişen dönemlerde, o dönemlerin koşullarına göre kendisi tâyin etmiş, idealin bir bağnazlığa dönüşmesine izin vermemiştir. Bu dogmatizmden uzak kişiliğin özellikle memleketimizde endir-i nâdirattan olduğunu belirtmeme gerek var mı? Dîvân edebiyâtına bîhakkın vâkıf, güfte, beste, makam gibi tüm aslî öğeleriyle Türk san’at musıkîsini çok iyi bilen, Şevki Bey’i de, Rahmi Bey’i de, daha çağdaşımız Osman Nihat Akın kadar seven, güzelliğin her türüne meftûn olduğunu her zaman etrâfına hissetiren bir insandı Ergun Hoca." (Artı Gerçek, 7 Kasım 2023)
Çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuştuğu son yıllarında Özbudun'un en büyük desteği eşi, şimdilerde Antalya milletvekili Prof. Dr. Serap Yazıcı'ydı. Başta Yazıcı olmak üzere bütün meslektaşlarına başsağlığı diliyorum. Özbudun eserleriyle sosyal bilim yazınımıza ölümsüz bir miras bıraktı. Nur içinde yatsın.
Yazarlar
-
Akif BEKİIŞİD tehdidi SDG'yi kıymete bindirir mi? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYastık altında 705 milyar dolar 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci milletin hakemliğinde yürür mü? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDindar nesil hikayemiz ya da sosyolojinin yeni haritaları 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciGelir bozukluğunda görülmeyen iki ayrıntı 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAUmut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır... 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKİsrail ve Kürtler: Mümkün mü? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBizi esas ilgilendiren çarpık ilişkiler… 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünHelsinki Nihai Senedi 50 yaşında… 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020