Şahin ALPAY
Tahrir Devrimi’nden hemen sonra Hasan Cemal’e “Ordu, Mısır’da diktatörlüğün temel dayanağıdır.” diyen Mısırlı siyasetçi Muhammed El Baradey, seçilmiş Başkan Muhammed Mursi’nin kendi eliyle ordunun başına getirdiği General Abdülfettah El Sisi tarafından görevden alınmasını CNN’e “darbe değil, düzeltme” olarak niteliyordu.
Askerin Mursi yanında Müslüman Kardeşler’in önde gelen kadrolarını tutuklamaya, televizyon kanallarını kapatmaya girişmesiyle, çok üzücü bir şekilde Mursi taraftarlarına ateş açmasıyla müdahalenin demokratik düzenin yeniden işlerlik kazanmasına yönelik bir “düzeltme” değil, Müslüman Kardeşler’e karşı bir darbe niteliğine büründüğü görülüyor.
Müdahalenin arka planına dair ayrıntılar ortaya çıkmakta. Bu bağlamda New York Times, 6 Temmuz’da “Askeri denetimine aldığına inanan Mursi, anlaşma önerilerini reddetti” başlığını taşıyan çok dikkate değer bir haber yayımladı. Buna göre ABD Mursi’ye, görevine devam etmesi için muhalefetle işbirliği yapmasına yönelik öneriler götürdü. Mursi ise özel bir ilişki geliştirdiği, yaptığı uyarıların “subayların gazını almaya matuf olduğunu” söyleyen El Sisi’nin müdahale etmeyeceğine inanarak bu önerileri reddetti; kabul ettiğinde ise iş işten geçmişti.
Silahlı kuvvetlerin bir ayağının siyasetin içinde olduğu bütün ülkeler açısından Mısır’da yaşananlardan çıkarılacak dersler var. Bu nedenle Türkiye medyası da kaçınılmaz olarak “Mısır’ın dersleri” üzerine yorumlarla dolup taşıyor. Benim çıkardığım dersler esas olarak şunlar: Asker üzerinde sivil demokratik denetim tesis etmek, yani demokratik yönetimin gereği olarak askeri siyasetin dışında tutmak için “Askeri darbeler, askeri yönetim kabul edilemez... Askerin siyasete karışması, askeri vesayet kötüdür...” demek yetmez. Bunların önlenmesi için, askerin siyasete müdahalesine zemin vermemek gerektiği gibi, silahlı kuvvetler üzerinde sivil demokratik denetimi bütün koşullarıyla tesis etmek, askere özel ayrıcalıklar tanımamak gerekir. Ne yazık ki Başkan Mursi, Sisi ile kurduğu özel ilişkiye güvenerek bunların hiçbirini yapmadı.
Evet, Türkiye’nin askeri darbelerden dili çok yandı, halktan büyük destek gören bir sivil iktidar var, ekonomi genelde iyi gidiyor, askerlerin çoğu siyasi rol oynamaktan bıktı, usandı... Ama ne yazık ki silahlı kuvvetlere vesayet yetkileri, özel ayrıcalıklar tanıyan anayasal–yasal çerçeve (Mursi’nin getirdiği anayasada olduğu gibi) büyük ölçüde yerinde duruyor. İç Hizmet Kanunu 35. madde değişikliği dahi yeni gündeme gelebildi. Yeni, demokratik bir anayasa bu nedenle de büyük ihtiyacımız.
Çok önemli bir ders daha var: Başkanlık sistemleri, içinde çok farklı dinsel, etnik, ideolojik ayrışmalar barındıran, uzlaşma kültürünün zayıf olduğu toplumlar açısından felakete çağrı anlamına gelir. Bunun bir nedeni de bu sistemlerin (Mısır’da görüldüğü üzere) halkın güvenini yitiren yöneticilerin yarattığı siyasi krizleri aşma yeteneğine sahip olmayışıdır. Bu sistemlerde seçmen desteğini kaybetmiş olan başkanı süresi dolmadan görevden almanın azil sürecinden başka yolu yoktur ve azil süreci de hemen hiç işlemez. Sonunda 1970 ve 1980’lerde Latin Amerika’da çok sık görüldüğü gibi, halk desteğini kaybetmiş olan başkanın askeri darbeyle uzaklaştırılmasını teşvik eder. Oysa parlamenter sistemlerde parlamento, halk desteğini kaybeden hükümeti güvensizlik oyuyla düşürüp, yeni bir hükümeti işbaşına getirebilir. Umarım Mısır halkı, yapacağı yeni anayasada, otokrasiden miras başkanlık sisteminden tümüyle vazgeçer.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020