Şahin ALPAY
Kimyasal silah kullandığından emin olduğu Beşar Esad diktatörlüğünü “sınırlı ve dar” ölçekte bombalamayla cezalandırmayı tasarlayan ABD Başkanı Obama, son dakikada bunun için Kongre’nin onayını almaya karar verdi.
Kongre üyelerini kendisine destek vermek ile kitle imha silahlarıyla çocukları öldüren Esad’ı cezasız bırakmak arasında tercih yapmaya çağırdı. Amerikan kamuoyundaki muhalefet yanısıra Kongre’nin onayını almadan savaş açacak olursa anayasayı çiğnemiş olacağı ve hakkında azil sürecinin başlatılması gerekeceği uyarılarının Obama’nın bu kararı almasında etkili olduğu anlaşılıyor.
Daha önce operasyona desteğini açıklayan İsrail Başbakanı Netanyahu, dün hükümet üyelerine “konuşmama” talimatı verdi. Arap Birliği uluslararası toplumu, kimyasal silah kullanan Esad rejimine karşı caydırıcı önlem almaya çağırdı, ama önlemin ne olması konusunu açık bıraktı. Obama’nın kararsız görünmesi, gerçekte Esad’ın gitmesini istemediği yönündeki spekülasyonları artırmakta. Britanya parlamentosunun hükümetine operasyona katılma izni vermemesi, Obama’yı ABD’nin baş, şaşmaz müttefikinin desteğinden yoksun bırakmıştı. Obama şimdi de Kongre’nin Temsilciler Meclisi kanadının aradığı onayı vermemesi olasılığı ile karşı karşıya. Bütün bunlar Suriye’de yaşanan trajedinin nasıl son bulacağı, krizin nasıl çözüleceği sorusunu içinden çıkılmaz bir hale getirmekte.
Suriye’de yaşananların, belki bütün diğer komşu ülkelerden çok, 920 km’lik sınırdaşı Türkiye’yi ilgilendirdiği muhakkak. Ankara, haklı olarak, 100 binden fazla Suriyelinin canına mal olan, yaklaşık 2 milyon Suriyeliyi (dörtte biri Türkiye’ye olmak üzere) komşu ülkelere sığınmaya zorlayan krizin hem insanî-ahlakî nedenlerle, hem de başta güvenlik olmak üzere ulusal çıkarları açısından bir an önce çözülmesini istiyor. Önce, Esad’ı reform yapmaya çağırdı. Başaramayınca gayri-meşru ilan etti. Kapılarını sığınmacılara açtı. Muhalefete diplomatik ve sair destek vermeye başladı. Radikal İslamcı da olsa rejime karşı savaşan bütün gruplara destek verdi, sonra buna pişman oldu. Batılı müttefiklerini muhalefeti silahlandırmaya, (daha önce Irak’ta olduğu gibi) uçuşa yasak bölge ihdasa çağırdı. Çağrıları kabul görmeyince, Başbakan Erdoğan onları “binlerce kilometre öteden gelip Ortadoğu coğrafyasına müdahale edenler… bu coğrafyanın kanını ve petrolünü içenler” ilan etti. (25 Ağustos) Obama “dar ve sınırlı” bir operasyon düşündüğünü açıklayınca, aynı “kan ve petrol içiciler”e, “Suriye’ye sınırlı müdahale bizi tatmin etmez…” dedi; müdahalenin rejimi devrilme noktasına getirmesi gerektiğini söyledi. (30 Ağustos)
Suriye krizinin, hangisi olursa olsun, hükümetlerin başını döndürebilecek nitelikte bir kriz olduğu muhakkak. Ne var ki, belki en çok bizim hükümetin başını döndürdüğü görülüyor. Suriye, biri rejimle muhalifleri, diğeri radikal İslamcılar ile diğer muhalifler arasında iki iç savaşa, aynı zamanda da bölgesel güçler arasında güç mücadelesine sahne olmakta. Ankara’nın bu çok karmaşık durum karşısında, politikasını Batılı müttefiklerin Suriye’de silah zoruyla rejim değiştirmesi beklentisine dayandırmasının isabetsizliği giderek açıklık kazandı. Güvenlik riskleri giderek büyüyen bu kriz karşısında, AKP hükümetinin iç ve dış politikalarını kökten gözden geçirmesi, bir yandan içeride tam bir demokratikleşme hamlesiyle kutuplaşmalara son verirken, öte yandan Suriye’de barış ve istikrarın bir an önce sağlanması için Esad’sız politik çözüm çabalarına ağırlık vermesi ihtiyacı kapıya dayandı.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020