Şahin ALPAY
Ezeli Kıbrıs sorununda gelinen nokta şu: Görüşmeler bir buçuk yıldır durmuştu.
Taraflar altı ay kadar tartışıp bir “Ortak Müzakere Belgesi” üzerinde anlaştıktan sonra geçen şubatta görüşmeleri yeniden başlattılar. Bunda, muhakkak ki, Doğu Akdeniz’in altında keşfedilen doğalgaz rezervlerinden yararlanılmasının Kıbrıs’ta çözümü teşvik edeceği düşüncesini taşıyan ABD yönetiminin payı büyüktü.
Ne var ki, Ankara’nın 20 Ekim’de Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (KRY) kendi münhasır ekonomik bölgesi (MEB) olarak ilan ettiği sulara Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi ve beraberinde iki savaş gemisini göndermesi üzerine, Rum tarafı müzakerelerden çekildiğini açıkladı. Anlaşmazlığın özü şu: KRY, ilan ettiği MEB içinde BM Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılması hakkına sahip olduğunu savunuyor. (MEB bir devletin karasularının 200 mil dışına kadar uzanan alanı kapsıyor.)
Ne KRY’ni tanımış, ne de BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni imzalamış olan Ankara, KKTC ile birlikte, adanın deniz kaynaklarında Kıbrıslı Türklerin de eşit hakkı olduğunu, bunlardan ancak adada siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm olduktan sonra, ortaklaşa olarak yararlanılabileceği görüşünde. Barbaros ve beraberindeki savaş gemileri, 20 Ekim – 30 Aralık tarihleri arasında araştırmalar yapmak üzere KRY’nin tek taraflı olarak MEB ilan ettiği sulara göndererek bu görüşünün altını çiziyor. Kısacası, Doğu Akdeniz’in altında keşfedilen doğalgaz rezervleri Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulunmak şöyle dursun, çözüm çabalarının yeni bir engeli haline geldi.
Konu burada da bitmiyor: Atina, 7 Kasım’da Ankara’yı KRY’nin denizaltı kaynaklarından yararlanmasına engel olmaması hususunda uyardı. 8 Kasım’da Kahire’de toplanan Yunanistan, KRY ve Mısır liderleri, enerji alanında aralarındaki işbirliğini ilerletmek üzere aralarında anlaştı. Türk savaş gemilerinin Yunan ya da İsrail gemileriyle karşılaşması halinde ne yapacağının sorulması üzerine Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu’nun “Verilen angajman kuralları çerçevesinde hareket edeceğiz.” demesi üzerine, bir Yunan askeri yetkilisi “Bizim de angajman kurallarımız var…” şeklinde konuştu. (9 Kasım) Doğu Akdeniz’de sular giderek ısınıyor. Rusya, ABD’nin Suriye’de IŞİD’e karşı hava bombardımanlarını artırmasından sonra bölgedeki keşif ve gözetleme operasyonlarını artırdı. 20 – 23 Ekim arasında KRY donanması, Rus ve İsrail donanmalarıyla ortak bir tatbikat yaptı.
Kıbrıs sorunu, Türkiye – AB ilişkilerini iyice çıkmaza sokuyor. Avrupa Parlamentosu (AP) 13 Kasım’da aldığı kararda Türkiye’ye uluslararası hukuka ve AB üyesi KRY’nin egemenlik haklarına saygı gösterme çağrısı yaptı, aksi takdirde üyelik müzakerelerinin askıya alınması tehdidine yer verdi. Ankara’nın hemen verdiği cevap ise şu oldu: “Kıbrıs Türk tarafının söz hakkının olmadığı bir platformda AP’nin aldığı bu karar tek yanlı ve kabul edilemez olup, herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.”
Benim bütün bu gelişmelerden çıkardığım sonuçları şöyle sıralayabilirim: 1) Kıbrıs’ta Türkleri azınlık durumuna getirecek bir çözüm, kısaca 1974 öncesine dönülmesi, söz konusu olamaz. Buna Kıbrıslı Türkler de razı olmaz. 2) Siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm üzerinde anlaşma olmadan (hangi hükümet başta olursa olsun) Türkiye’nin KRY’ni tanıması beklenemez. 3) Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerinin askıya alınmasıyla tehdit edilmesi pek anlamlı değildir; zira müzakereler zaten 4 yıldan beri askıda. 4) Münhasır Ekonomik Bölgeler, ancak taraflar arasında anlaşma olduğu takdirde geçerlik kazanabilir. 5) Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun aralık ayının ilk haftasında Atina’ya yapacağı ziyaretin, Türkiye ve Yunanistan’ın dostane ilişkilerinin karşılıklı yararları üzerine güven tazelemelerine vesile olması umulur.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020