Şahin ALPAY
Başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olduğu yönetimin, 17 – 25 Aralık Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının yıldönümünde meydana gelebilecek protesto eylemlerini dikkatlerden uzaklaştırmak amacıyla büyük bir operasyon hazırlığında olduğunu ilk kez CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu gündeme getirmişti.
Tanrıkulu bir hafta önce başbakana şunu soruyordu: “17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının yeniden gündeme oturmasını engellemek için bir tür eylem planı çerçevesinde Gezicilere, Çarşı taraftar grubuna ve ‘Paralel Yapı’nın üyeleri olarak fişlenen polislere, bürokratlara, işadamları ile medya ve STK temsilcilerine yönelik 43 ilde büyük çaplı gözaltı operasyonları yapılacağı iddiası doğru mudur?” (4 Aralık) Geçen perşembe günü, büyük yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrasında gündeme getirdiği iddiaların çoğu doğru çıkan “Fuat Avni” adlı Twitter hesabı, böyle büyük bir operasyonun cuma sabahı uygulamaya konmak üzere olduğunu ileri sürüyordu. Operasyonda Zaman, Bugün ve Taraf gazeteleri genel yayın müdürlerinin de dahil olduğu 150 kadar gazeteci ve İstanbul, Ankara ve Malatya’da aralarında güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 400 dolayında kişi, uydurma suçlamalarla gözaltına alınacaktı. Bir sonraki adımda operasyon “merkez medya”ya, patronlarına, tanınmış işadamlarına ve yazarlara yönelecekti. (“Fuat Avni”, günün geç saatlerinde, operasyonun deşifre olması üzerine Erdoğan, Fidan, Bozdağ ve Ala’nın saatlerce görüştüklerini yazacak, “Nefret Operasyonu’nu bazı çakma, göstermelik operasyonlara çevirmeyi planlıyorlar…” diyecekti.) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, perşembe günü Meclis’te sorulan bir soru üzerine, “Bahsi geçen tweetleri aldım, ciddi buldum, biraz da vahim buldum. Daha ne söyleyebilirim. Umarım aslı çıkmaz veya bu ölçüde çıkmaz veya yargı sürecinin dışına taşan bir olay olmaz. Bunu da temenni ederim, bunu da söylemek isterim…” diye konuşmuştu.
Cuma günü, dün, Tanrıkulu’nun bir hafta öncesinden gündeme getirdiği, Arınç’ın “ciddi ve vahim” olarak nitelediği iddialardan, hem de hedef alınacakları söylenen kimi medya organlarında tek satırla dahi söz edilmemesi dikkatimi çekti. Şöyle düşündüm: “Milli orduya kumpas” ya da “Milli iradeye kumpas” safsatasına sarılıp, ülkede ilerlemekte olan otokratikleşmeyi görmezden gelenler; “Olan biten Hükümet – Cemaat kavgasından ibarettir, bırakın yesinler birbirlerini…” ya da “Hele hükümet cemaati bitirsin, yeniden demokratikleşmeye yönelecektir…” kabilinden saçmalıklarla kendilerini avutanlar, her geçen gün daha iyi görüldüğü gibi, büyük bir gaflet içinde. Bunların tutumu bana Nazi Almanyası’ndaki rahibin sözlerini hatırlatıyor: “Önce Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım. Çünkü ben Yahudi değildim. Sonra komünistler için geldiler, sesimi çıkarmadım. Çünkü ben komünist değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, sesimi çıkarmadım. Çünkü ben sendikacı değildim. Sonra benim için geldiler… Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı...”
Artık şunu görünüz: Erdoğan yönetimi Türkiye’de bütün kurum ve kurallarıyla bir tek – adam, tek – parti yönetimi tesisi yönünde ilerliyor. Muhalefet “iç ve dış düşmanların kumpasları”na bağlanıyor ve böyle susturulmaya çalışılıyor. Tüm medya boyunduruk altına alınmak isteniyor. Sivil toplum bastırılıyor. Ağır yolsuzluk iddiaları “paralel yapı” safsatasıyla örtbas ediliyor. Halk algı operasyonlarıyla aldatılıyor. Kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılıyor, hukuk devleti kuşa çevriliyor. Kürtler, sözde “çözüm süreci” ile oyalanıyor. Demokrasi olmadan Kürt sorunu çözülemez. Bu ortamda içtenlikle özgürlükten yana olan herkes, görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp demokrasi mücadelesinde birleşmek zorunda. Yoksa, korkarım halimiz Alman rahibin söylediklerine dönecek…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020