Şahin ALPAY
Geçen hafta İskandinavya’ya üç günlük bir ziyarette bulundum. İlk durağım Zaman - İskandinavya’nın davetiyle gittiğim Danimarka’nın başkenti Kopenhag oldu.
Perşembe akşam, Hizmet hareketinin bu ülkede işlettiği 17 okuldan birinde, en az yarısı Güneydoğu ve Doğu kökenli göçmen, yüze yakın Zaman abonesine, Brüksel temsilcimiz Selçuk Gültaşlı ile birlikte Türkiye’deki siyasi gelişmeler üzerine birer konuşma yaptık. Soruları yanıtladık. Cuma öğleden sonra da, Zaman’ın Kopenhag’ın merkezindeki yeni ve geniş bürosunun açılışı dolayısıyla verilen resepsiyon sonrasında, aralarında büyükelçilerin, parlamenterlerin, sivil toplum temsilcilerinin, araştırmacı ve gazetecilerin de bulunduğu, yine yüze yakın davetliye Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinin rejimin geleceği açısından taşıdığı hayati önem üzerine bir konuşma yaptım. Gültaşlı da Türkiye’de medyanın içinde bulunduğu durumu anlattı. Soruları yanıtladık.
Cuma gecesi geç vakit İsveç’in ikinci büyük kenti Göteborg’a (Yötebory okunur) uçtum ve cumartesi günü Nordic Gülen Institute / Kuzey Avrupa Gülen Enstitüsü’nün düzenlediği seminere katıldım. Seminerde, Göteborg Üniversitesi’nden Doç. Dr. Klas Grinell’in yeni yayımlanan “Reflections on Reason, Religion and Tolerance: Engaging with Fethullah Gülen’s Ideas / Akıl, Din ve Hoşgörü Üzerine Düşünceler: Fethullah Gülen’in Fikirleriyle Tanışma” (Blue Dome, New York: 2015) başlıklı kitabı Kuzey Avrupalı ve Türkiyeli katılımcılar tarafından tartışıldı. Kitapla ilgili görüşlerimi daha sonra paylaşacağım. Önce Kopenhag izlenimlerimden söz edeyim.
Evet, Danimarka’da kuruluşuna Hizmet’in önayak olduğu derneklerin açtığı tam 17 özel okul var. Bunlar Danimarka hükümetinin öğrenci başına verdiği eğitim desteğiyle finanse ediliyor. 1993’te kurulanı, Avrupa’daki en eski Hizmet okulu. Yalnızca İngilizce eğitim veren uluslararası okulun ötekilerden farkı, çoğu öğrencisinin ve öğretmeninin çeşitli uluslara mensup oluşu. Diğer okulların çoğu öğrenci ve öğretmenleri ise Türkiyelilerden oluşuyor. Türkiyeli öğretmenlerin ilginç bir özelliği, hemen tamamının Danimarka doğumlu, ikinci veya üçüncü kuşak göçmen olmaları.
Hizmet yetkililerinden aldığım bilgiye göre, iki okulun daha açılması için hazırlık yapılıyor. Bunlarla ilgili olarak, yerel makamlarla temas edip sormuşlar: “Türkiye’deki AKP iktidarı bizi ‘düşman, hain, casus’ ilan etti. Bu durum sizi ilgilendiriyor mu?” Cevap şu olmuş: “Zerre kadar ilgilendirmiyor. Biz sizi tanıyoruz, yaptığınız işlerden memnunuz, çalışmalarınıza devam edin. Entegrasyon sorunlarıyla ilgili sorularımız oldukça size danışmaya devam edeceğiz...”
160 ülkeye yayılan Hizmet okullarını her kıtada, her ülkede yerel ihtiyaçlar yönlendiriyor. Asya ve Afrika’da yerel elitler çocuklarının İngilizce öğrenmesini, kaliteli bir eğitim görmesini istedikleri için Hizmet okullarına teveccüh gösteriyor. Amerika ve Avustralya’da velilerin nitelikli eğitim talebi Hizmet okullarına ilgiyi arttırıyor. Türkiyeli göçmenlerin yoğun olarak bulunduğu Avrupa ülkelerinde ise, Türkiyeli veliler çocuklarının nitelikli bir eğitim görmelerini; yaşadıkları toplumda meslek ve iş sahibi olmalarını; suça, uyuşturucuya bulaşmaktan uzak durmalarını istedikleri için Hizmet okullarını tercih ediyorlar. Yerel makamlar da bu nedenle Hizmet okullarına hüsnü kabul gösteriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Avrupa’ya her gidişinde “Asimile olmayın, entegre olun!” buyuruyor ya; düşmanlık yaptığı Hizmet okullarının erdemi Türkiyeli göçmenlerin çocuklarına topluma entegre olmalarını sağlayacak becerileri kazandırmaları. Onun gözlerinin bunu görmesine imkan vermediği apaçık.
İskandinavya izlenimlerine gelecek yazılarda devam edeceğim.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Fark, karizma olabilir mi?
14.06.2023 - Harikalar diyarında
21.12.2020 - Kaçık Radyo'ya uzun ömürler
6.02.2020 - Kemalizmin amaçlanmayan sonuçları
18.11.2020 - Darbecilikle boğuşurken popülizme yakalanmak
30.09.2020 - Assar Lindbeck ve liberal sosyal demokrasi
24.09.2020 - Yeni dünya görüşüm
20.07.2020 - Kadri bilinmemiş bir şah-eser
8.05.2020 - Trump'ın dünyaya verdiği dersler
29.04.2020 - Ne umduk, ne bulduk
21.04.2020
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Mourat
Merak ettim, bu yaziyi okudum. Cok bayat, kalitesiz ve de densizce bir yazi! Harcadigim 5 dakikaye yazik oldu!
Hrac Madooglu
Tarihciler arastirip karar verceklermis tehcirin soykirim olup olmadigina. At topu taca. Ayni Erdoganin soyledigi safsatayi papagan gibi tekrarla. Tarihciler coktan soykirim olduguna karar vermis. 2000 sene once yasanan, belli-belirsiz bir olay degil bu. 100 sene once yasanan, yasanirken herkesce bilinen bir etnik temizleme. Dedelerimizin, ninelerimizin yasadigi bir olay. Benim kusaktan olanlar tanidik, konustuk bu insanlarla. Dunya tarihcileri arasinda bu konuda bir anlasmazlik yok. Bir tartisma da yok. Sadece Turkiyede gorevi devletin propagandasini yapmak, halki kandirmak olan tarihcilerin soyledigi yalanlar var. Ama Turkiyede bile gercegi soyleyen Turk tarihciler de var bugun, sayilari da artiyor. 10 senedir arastirma yapalim diyor Erdogan. Yap arastirmani, yapmak istiyorsan, seni tutan mi var? Neden yapmadin bugune kadar? 10 sene yetmez mi 100 sene once bu topraklarda yasanan bir olayi arastirmaya? Daha ne kadar zamana ihtiyacin var bu arastirma icin? Sark kurnazligi guya.