Ümit KARDAŞ
“Hiçbir medeniyet nişanesi yoktur ki aynı zamanda barbarlığa da bir çağrı olmasın."
Walter Benjamin
Ali Şeriatî, “Medeniyet ve Modernizm” adlı kitabında çarpıcı bir tespit yapıyor: “…Ne yazık ki modernizm, biz Avrupalı olmayan milletlere medeniyet adı altında empoze edilmiştir.”
Doğu’nun temsil ettiği din-kültür eksenli medeniyet karşısında, Batı’nın medeniyet tanımında kullanılan kelime “civil”den türetilen “civilization” du. Bu kavram kilise ve dinin dışındaki bir alanı işaret ediyor, din, tarih, kültür ancak alt dal sayılıyordu. Kuşkusuz bu sıçrama ekonomik, tarihsel, siyasal, toplumsal süreçlerin sonunda doğal bir modernleşme olarak doğdu.
Batı, pan- kapitalist sisteme uygun bir tüketim toplumunu ifade eden “uygarlık” ve “modernizm” kavramlarını öne çıkararak medeniyet kavramını daralttı.
Koloni olmayan Türkiye’de Osmanlı- Türk modernleşmesi Batı’nın yaşadığı süreçler sonunda değil tepeden modernleştirilme şeklinde yaşandı. Ancak tekçi ideolojiye ve milliyetçiliğe yaslanan modern devletle gelen rejim, demokrasi, hukuk, hak ve özgürlükler alanında güdük kaldı, iç çatışma ve şiddetin artmasıyla otoriterliğe kaydı.
Batı kolonyalizmi ise, ekonomik istismar amacıyla sömürge durumuna getirdiği ülkelerde yaşayanları medeni ( modern ) olmayan barbarlar olarak tanımlarken sömürge coğrafyasında yaşayan insanlara büyük acılar çektirdi.
Ancak ilginç olan bu ülkelerin bağımsızlıklarını kazandıktan sonraki post kolonyal dönemde iç çatışmalarda büyük acılar yaşayarak otoriter rejimlere kaymalarıydı.
Nijerya'da bağımsızlıktan hemen sonra patlak veren Biafra savaşının yanı sıra 1994 yılında birkaç ay içinde bir milyona yakın insanın katledildiği Ruanda katliamı ve diğer Afrika ülkelerindeki iç savaşlar sömürgeciliğin kalıtsal özelliğinin ülkelerin kaderinde sarsılmaz biçimde belirleyici olduğunu göstermekte. ( Ahmet Sait Akçay- Afrika Çalışmaları, Kolonyalizm, Postkolonyalizm Independent Türkçe, 2020 )
Sömürgeciler çok güçlü bürokrasiler kurdular, sömürgecilikten çıkış sürecinde sömürgecilerin yönetim mekanizmalarını boşaltıp gitmeleri, arşivi neredeyse yok etmeleri yeni yönetimlere tiranlık ya da diktatörlük yolunu açmıştı. ( Akçay- a.g.e )
Hintli yazar Mahmood Mamdani, "Postkolonyal Afrika'da Siyasal Şiddeti Anlamlandırmak" isimli makalesinde Ruanda katliamındaki kolonyal etkilere ilişkin şu tespiti yapmakta :
“Ruanda'daki Hutu-Tutsi şiddetinin başlangıcı kolonyalizmdir. Fakat kolonyalizm, bu şiddetin Devrimden sonra neden devam ettigˆini ac¸ıklamaz. Egˆer kolonyalizm, ırksallas¸mıs¸ siyasal kimliklerden biri olarak Hutu-Tutsi sorununun ko¨keniyse, o zaman milliyetc¸ilik bu sorunu yeniden üretmiştir.
Yu¨zles¸memiz gereken ikilem s¸udur: Irk etiketlemesi yalnızca bir devlet ideolojisi değildi, aynı zamanda yerli ve yabancı olarak etiketlenen o aynı Hutuların ve Tutsilerin çoğunun yeniden ürettiği toplumsal bir ideoloji haline de gelmişti.
Bu yeniden u¨retme, Hutu'nun yerli Bantu ırkı olarak kolonyal kimligˆini postkolonyal Ruanda ulusuna do¨nu¨s¸tu¨ren ve bo¨ylece kolonyal ırk etiketleme projesini postkolonyal ulus ins¸ası projesine c¸eviren milliyetc¸i siyasi proje aracılıgˆıyla gerc¸ekles¸ti”. ( Akçay- a.g.e )
Hintli ekonomist Amartya Sen ,” Identity and Violence” (Kimlik ve Şiddet) isimli kitabında medeniyetleri sınıflandırmanın ve medeniyetler üzerinde yoğunlaşmanın yanlış olduğunu, insanların sadece tek boyutlu bir kimlikle bir medeniyetin ya da bir dinin üyesi olmadıklarını, bunun yanı sıra çeşitli görünümlerle ortaya çıkan ve katmanlardan oluşan kimliklere sahip olduklarını belirtmekte.
Herhangi bir kişiyi basit bir şekilde onun diniyle veya medeniyetiyle kısıtlamanın insanlığı ve sosyal etkileşimleri yanlış tanıtmak olduğunu öne sürmekte. İndirgemeci bir düşünce ile medeniyetleri ya da dinleri tek boyutlu ve tekil yapılar olarak nitelendirmek yanlıştır.Oysa medeniyetler ya da dinler çeşitli,çok geniş ve sıklıkla değerler,politikalar ve inançlara ilişkin iç çatışmalar içerirler.
Güney Afrikalı hukukçu Pius Langa “Meydan Okuyan Medeniyetler” isimli makalesinde gerçek bir Müslüman’ın,gerçek bir Yahudi’nin ya da gerçek bir Hindu’nun ne düşündüğünü,neye inandığını ya da neler yapması gerektiğini belirlemeye çalışmanın imkansız ve akılsızca olduğunu belirtmekte.Bir medeniyetin başka bir medeniyete ilişkin olarak nelerin o medeniyetin gerçek nitelikleri olduğuna ilişkin görüşü politik olacaktır.Batının görüşüne göre, soğuk savaş döneminde iyi bir Müslüman komünizme karşı gerilla savaşı yapan biri iken, bugün iyi bir Müslüman savaş ve teröre karşı çıkan biridir. Burada değişen siyasi ve ekonomik çıkarlara göre dışarıdan yapılan nitelendirmedir .
Amartya Sen, bize medeniyetler arası barışı sağlamanın yolunun medeniyetler hakkında konuşmayı bırakıp insanlar hakkında konuşmaya başlamak olduğunu söylemekte. “İnsanlar arasındaki asıl ve heyecan verici dostluk ve hoşgörü arayışının medeniyetler arası hoşgörü olarak anlaşılması çok boyutlu bireyleri hızlı bir şekilde tek boyuta indirger ve sanat, edebiyat, bilim, matematik, oyunlar, ticaret, siyaset gibi insanlığın ortak bilgi alanını oluşturan hususlar da dahil, yüzyıllar boyunca kültürler arası etkileşime zengin ve farklı kaynaklar sağlayan etkinliklerin çeşitliliğini göz ardı eder. Küresel barışı hedefleyen iyi niyetli girişimler, insanlığa ilişkin tamamen yanlış bir anlayış üzerine kurgulandığında tam aksi sonuçlar da doğurabilir.”
İnsanlık, medeniyetlerin ya da milliyet veya ırk gibi tek bir niteliğin uluslararası ilişkilerin temeli haline getirilmesinin sakıncalarını acı, şiddet,açlık, savaş, insan hakları ihlalleri ile yaşamakta. İnsanlar bu kuşatmalardan çıkıp, dostluk, sevgi ve saygı temelinde biraraya gelerek, silahların yasaklandığı, evrensel hukuk ve adaletin esas alındığı, doğaya uyumlu ve ahenkli bir yeryüzü için çaba göstermeli.
Çıkarların ve gücün hükmettiği bir dünyada yeni bir başlangıç umudu her zaman var olacaktır. Yeni yılın karanlık yanımızı sevgi ve merhametin ışığıyla aydınlattığı, barışa, adalete, özgürlüğe yaklaştığımız bir süreç olmasını dilerim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
12.02.2025