Verda ÖZER
Tam da Rusya’dan alacağımız S-400 füze sisteminin tüm detayları ortaya çıkmışken... Hatta alımının krediyle yapılacağı, toplam 144 füzenin 2 farklı noktaya yerleştirileceği daha evvelsi gün basına yansımışken... Bir anda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Paris’te Fransa-İtalya ortaklığı olan EUROSAM’la füze anlaşması yapacağı haberi gündeme bomba düştü.
Şimdi kafalar karışık: Biz füze sistemini Rusya’dan mı alıyoruz? Eğer öyleyse, bu Avrupalı savunma sistemini nereye koyuyoruz?
İki ayrı füze sistemi
Cevabı çok basit. Biz aslında iki ayrı füze savunma sistemi alıyoruz. Şöyle ki: Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için iki ana ihtiyaç var. 1.si, hava savunması. 2.si, füze savunması. İşte S-400’ler de 1.sini, EUROSAM ise 2.sini karşılamaya yönelik.
Hava savunma sisteminin görevi, hava sahamızı ihlal eden uçakları belirlemek ve onları ya Türkiye topraklarının dışına çıkarmak ya da gerektiği takdirde düşürmek. Bunu geleneksel olarak Türkiye’nin kendi milli hava savunma altyapısı karşılıyordu. Ancak 15 Temmuz sonrasında TSK’da yapılan operasyonlarla birlikte F-16 pilotlarının sayısı azalınca, hava savunmamızı geliştirme ihtiyacı doğdu. İşte S-400 alımının sebebi bu.
*
Ancak ne var ki Rus yapımı füze sistemi, Türkiye’de var olan NATO altyapısıyla uyumlu değil. Yani yukarıda bahsettiğim 2. ihtiyacımız olan füze savunmamızı sağlayan mevcut sistemle. Bu çok kapsamlı sistem Türkiye’ye karşı fırlatılan bir füzeyi tespit ediyor, havada takip ediyor, düşeceği yeri önceden hesaplıyor ve imha ediyor. Farklı radarlardan oluşan bu sistemin bir parçası Türkiye topraklarında, Malatya Kürecik’te (erken uyarı radarı) bulunuyor. Geri kalanı ise İspanya açıklarındaki Amerikan füze gemilerinde, Almanya’daki komuta-kontrol merkezinde ve Polonya ve Romanya’da (füze bataryaları) konuşlanmış durumda.
İşte Rus S-400 sistemi bu NATO altyapısına entegre olamadığı için, füze savunma amaçlı kullanılamıyor. Konuştuğum EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi) Başkanı Sinan Ülgen, bu sistem için bu nedenle “yarı-kör” terimini kullanıyor. Bu yüzden de Türkiye füze savunma sistemini NATO altyapısıyla uyumlu olan EUROSAM’dan alarak, bu ihtiyacını gideriyor. Böylelikle S-400’ün erişemediği NATO’nun “sinyal istihbaratını” kullanabilen, çok daha etkili bir savunma sistemi oluşturuyor.
Stratejik anlamı
Peki, bu ikili savunma sistemi stratejik olarak ne anlama geliyor? Türkiye Batı ve Rusya ile ittifaklarını birbiriyle dengeliyor mu? NATO Savunma Koleji’nin Akademik Danışma Kurulu’nda da uzun yıllar bulunmuş olan Sinan Ülgen’in cevabı çok kritik: “Türkiye 15 Temmuz sonrasında hava savunmasında ortaya çıkan eksikliği gidermek için Rusya ile işbirliği yapıyor. Yani bu, kısa vadeli pragmatik bir iş birliği. Batı ile ittifakı ise uzun vadeli, kalıcı ve aynen devam ediyor. Dolayısıyla, bu ikisi birbirinin alternatifi değil.”
Zaten bu iki ayrı füze sisteminin karşılayacağı ihtiyaçların büyüklüğü ve içeriği de her iki tarafla kurduğumuz ilişkinin mahiyetini bire bir yansıtıyor.
S-400 alımının bize yansıyabilecek olan zorlukları ise bir sonraki yazıda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019