Verda ÖZER
Türkiye’nin AB üyeliği geldi gündemin yine en tepesine oturdu. Elbette geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Paris ziyaretinde muadili Macron’la görüşmesi sonrasında.
*
Macron her ne kadar tam üyelik perspektifinin gerçekçi olmadığını ve bunun yerine yeni bir ortaklık modeli geliştirilmesi gerektiğini söylese de asıl vurgusu öne çıkmadı. Oysaki Fransa Cumhurbaşkanı’nın en önemli mesajı, “Asıl amaç, Türkiye’nin ve Türk halkının Avrupa’nın içinde kalmasını sağlamak” sözü oldu. Bu bağlamda da Türkiye’nin Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kapsamında kalması gerektiğini söyledi.
Yani Türkiye’nin AB sisteminin içinde kalması için yeni bir yol bulunması ihtiyacını vurguladı. Aynen seleflerinden Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin hep dile getirdiği gibi. Almanya Şansölyesi Merkel’in de tutumu hep “imtiyazlı ortaklık” olageldi. Ancak bu hiçbir zaman Almanya’nın resmi devlet politikası haline getirilmedi. Şimdi Macron’un çıkışı sonrası Merkel de (koalisyon kurmayı başardıktan sonra) bu söylemi daha sesli dile getirebilir. Ve hükümetin resmi politikası yapabilir.
Tam üyelik biterse
Peki, bu durumda Ankara ne yapabilir? Yapmalı? Buna karar verebilmek için önce tam üyelik perspektifinin sonlandırılmasının bize neler kaybettireceğini görmek gerekir.
Her şeyden önce Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarının hukuku bundan olumsuz etkilenir. Zira orada ayrımcılığa tabi olmadan yaşayabilmelerinin, çalışabilmelerinin temeli “ortaklık hukuku”na dayanıyor. Yani Türkiye’nin tam üyeliğini öngören Ankara Anlaşması’na. Bu perspektif ortadan kalkarsa, vatandaş- larımızın hukuki kazanımları da kaybolur.
2.si; dış yatırım ve uluslararası piyasalara verilen mesaj açısından Türkiye ekonomisi olumsuz etkilenir. Zira her ne kadar AB gündeminde durgunluk olsa da Birlik’e teknik mevzuat uyumu devam ediyor. Yani çıkarılan yasalarda hep AB mevzuatı referans alınıyor. Bunun ortadan kalkması, piyasalar için hayati olan belirginliği de ortadan kaldırır.
Pozitif gündem
EDAM (Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi) Başkanı Sinan Ülgen’e göre 3. kayıp da geleceğin ipotek altına alınması olur. Zira tam üyelik kapısı kapatılırsa, bu süreci tekrar başlatmak siyaseten çok güç. Bunun için tüm AB üyelerinin onayı gerekiyor. Ülgen, “Bu nedenle, bu siyasi fırsat penceresinin muhafaza edilmesi lazım. Evet, koşullar şu an zor. Ama yine de tam üyelik sürecini ilelebet sonlandırmayalım, uykuya bırakalım” diyor. Ve bu sırada da başka alanlarda ilerleme sağlanabileceğine dikkat çekiyor.
Bunların başında Gümrük Birliği’ni derinleştirmek geliyor. Vize muafiyeti konusunda ilerleme sağlamak, AB programlarının (Erasmus gibi) geliştirilmesi, enerji alanında işbirliği, terörle ortak mücadele, mülteci anlaşmasının devam ettirilmesi, ekonomik diyaloğun devamı... Bu adımlar arasında. Ancak bunlar tam üyeliğin alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak ele alınmalı.
*
Kısacası, tam üyelik süreciyle ilgili sorunlar aşılana kadar böyle bir “pozitif gündem” belirlenip odaklanılmalı. Ülgen’in vurguladığı gibi: “Tam üyelik müzakerelerini başlatan bu hükümetti. Bu başarıyı ilelebet heba edecek bir adım atmayalım.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2021
28.11.2019
22.10.2019
20.06.2019
8.06.2019
5.06.2019
1.06.2019
29.05.2019
26.05.2019