Yalçın AKDOĞAN
Bir eylemin veya hareketin demokratik sayılıp sayılmamasının tek bir kriteri yoktur. Eylemin hangi yöntemle gerçekleştiği de önemlidir, söylem ve taleplerin muhtevası da önemlidir. Çekişme veya rekabet halinde olan kitlelerin sayısı, seçimdeki karşılıkları da bir kenara konulamayacak bir faktördür. Gezi parkındaki eylemin bidayetindeki yöntem ve muhteva demokratik bir nüve olarak görülebilir. Ancak olayların (hangi gerekçeyle olursa olsun) ulaştığı boyut, yöntem ve muhteva ‘demokratik görünümü’ ciddi şekilde sarsmıştır. Şiddet ve vandalizm, yol kesme, Molotof atma demokratik bir yöntem değildir. ‘Benim istediğim olacak’ dayatması demokratik bir usül değildir. Çevre duyarlılığı aşarak siyasi tertibe dönüşen bir provokasyon demokratik bir mücadele değildir.
Akil insanların bütün toplantılarını basan, kimseyi konuşturmayan ve çözüm sürecine karşı olan TGB’lilerin, ADD’lilerin, ulusalcı marjinal grupların ve örgütlerin ortaya koydukları söylem demokrasiyi besleyen, hak ve özgürlüklerin gelişimine katkıda bulunan bir zihniyeti yansıtmamaktadır.
Statüko partisi CHP’nin statükocu bir milletvekili, AK Parti’nin Kazlıçeşme mitinginin ardından “Bu milli iradeye saygı değildir. Bu milli iradenin Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından gaspıdır” gibi oradaki milyonların iradesini küçümseyen saygısızca laflar etmiş. Haftalardır milleti kışkırtan, mesajlarla sokağa dökmeye çalışan, olayı bir Alevi kalkışmasına çevirmeye yeltenen bu partinin vekilleri şimdi utanmadan AK Parti’yi kışkırtma yapmakla, toplumu kutuplaştırmakla suçluyor. Doğrusu bunlar insanın ar damarını bile çatlatır...
“Referandum yapalım, millete gidelim” diyorsunuz, ‘diktatörler de referandum yapıyordu, onlar da seçimle geldi” diyorlar. Milyonlarca insanla demokratik gösteri yapıyorsunuz, “bindirilmiş kıtalar, milli irade gasp edildi” diyorlar. “Gelin konuşalım” diyorsunuz, hem reddediyorlar hem de “dışlanıyoruz” diye yaygara yapıyorlar...^Allah sabır versin. Bu kadar iflah olmaz, laftan anlamaz, duvar gibi bir yapı...
***
Kazlıçeşme mitingi, Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük, en coşkulu mitingidir. Polis raporuna göre 1 milyon 250 bin kişinin katıldığı, yüzbinlerce insanın alana giremediği bu büyük mitingin mesajını alamayan insanlara sadece üzülürüz. ‘Bunların hepsi AK Partili’ gibi zavallı bir cümle kurmak, oradaki milyonları halktan saymamak nasıl demokratik bir zihniyet olabilir? Bu insanların haykırışını duymamak, onların hissiyatını anlamaya çalışmamak nasıl bir sağırlıktır?
Yoksa anlamak, empati yapmak, kucaklamak sadece o büyük kitlenin vazifesi mi? Şımarmak, taşkınlık yapmak, dayatmak, küçümsemek, hor görmek, dikte etmek birilerinin temel hakkı, ama onları idare etmek bu milletin vazgeçilmez görevi! Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?
Tayyip Erdoğan gücünü halktan almaktadır ve zor zamanda yine halka ve halkın duasına sığınmaktadır. Sürekli demokrasi nutku atanların bunu demokratik bir tavır olarak görememeleri, bu halk kesimine saygısız olmalarından başka bir şey değildir. Demokrat geçinenlerin Başbakan Erdoğan’a yönelik kampanyaya alet olmaları, ‘aday olma’ veya ‘Başbakan’ın sağlığı elvermiyor’ demeleri, milyonlarca insanın iradesini küçümsemeye çalışmaları çok hazindir.
AK Parti’nin ortaya koyduğu eylemlerin hem yöntemi demokratiktir, hem muhtevası demokratiktir, hem de dayandığı millet iradesi açısından pozisyonu demokratiktir.
Avrupa canibinden sesini yükseltenler bu ulusalcı/statükocu cepheyle acaba hangi konuda anlaşabilir; AB üyeliğinde mi, çözüm sürecinde mi, yeni anayasada mı, şiddete varmayan gösteri biçimlerinde mi?
Kazlıçeşme’yi küçümseyen CHP yönetimi göze alabiliyorsa çıksın bu büyüklükte bir miting de kendisi yapsın. Hodri meydan... Bugüne kadar cesaret edemediler, bugün bütün marjinal örgütlerini alsınlar, bindirilmiş kıtaları da taşısınlar, görelim bakalım meydanı doldurabilecekler mi?
Taş atan, yakan yıkan marjinal örgütlerin arkasına saklanarak; sandıktan korkarak, meydanı küçümseyerek siyaset yapılmaz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019