Yıldıray OĞUR
Önceki gün Başbakan Erdoğan, Fenerbahçe’nin isyanlardaki Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve Fenerbahçe’nin başına gelenler yüzünden futbol yorumculuğunu bıraktığını açıklayan Rıdvan Dilmen’le görüşünce tarih yeniden tekerrür etmeye başladı.
Tekerrür eden, Fenerbahçe’nin bazen direndiği, bazen teslim olmak zorunda kaldığı iktidarlarla bitmeyen dansının tarihi.
İktidarın ortasında doğmuş bir klüpten bahsediyoruz. İlk başkanı Ziya Songülen Osmanlı’da sadrazamlık, kaptanıderyalık, sefirlik yapmış mavi kanlı bir ailenin mensubu. Beşinci başkan ise V. Murat’ın torunu bir şehzade. (Şimdilerde televizyondan adını duyduğumuz Bingazi’de, Trablus’ta, Derne’de Tobruk’ta İtalyanlara karşı savaşmaya gitmiş kudretli şehzade, 83 yaşında Paris’te sürgünde vefat ediyor.)
Her iktidarı heveslendiren bu renklerin cazibesine 1912 darbesinden sonra her şeyin iktidarı olmak isteyen İttihatçılar da kapılır. Klubü ele geçiren partinin İstanbul kolu, 1914’de başkanlığa Nafia Nazırı Hulusi Bey’i oturtmayı başarır.
Ama bu bile iktidarın sarı lacivert renklere çarpmasına paratoner olamaz. Nazırdan büyük Sadrazam vardır çünkü. Fenerbahçe’nin başarılarının Sadrazam Talat Paşa’nın başkanlığını yaptığı, İttihatçıların takımı Altınordu’yu gölgede bırakması kabul edilemez bir durumdur. Kendi elleriyle İttihat Terakki Kupası’nı Fenerbahçe’ye veren Talat Paşa intikam için bilenir. Ve bir gün Fenerbahçe’nin yedi futbolcusu birden Altınordu’ya transfer oluverir. 1918’de devrilinceye kadar da şampiyonluklar İttihat Terakki’nin olacaktır.
Her ne kadar İstanbul’u işgal eden İngiliz General Harrington’un kendi adına düzenlediği kupada işgal kuvvetlerinin takımlarını bir bir dize getirmesi efsaneye dönse de Fenerbahçe yeni rejim için eski rejimin başkenti İstanbul’dan kalan bir hatıradır.
Öyle ki Ankara’da Meclis kurulup, Cumhuriyet ilan edilirken Fenerbahçe’nin başında son halife Abdülmecid’in torunu bir şehzade oturmaktadır. Yeni rejimin 1924’de saltanatı kaldırması üzerine sürgüne gönderilenlerden biri de Fenerbahçe’nin Başkanı Ömer Faruk Efendidir. O da sürgünde hayatını kaybeder.
1918’e kadar Fenerbahçe’nin başkanlığını yürüten meşhur İttihatçı Doktor Nazım ise sürgünde ölen şehzadeler kadar şanslı değildir.1926 yılında şikeli Atatürk’e suikast davasında İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilir.
Yeni rejim eski rejimle Fenerbahçe üzerinden hesaplaşmaktadır. İttihat Terakki’nin takımı Altınordu’dan intikam alma vakti gelmiştir. İttihatspor’un elindeki Union Clup sahasını usta bir mevzuat değişikliği ayak oyunuyla fanatik Fenerbahçeli Maliye Bakanı Şükür Saraçoğlu alıp Fenerbahçe’ye verir.
1932 yılında Kuşdili Lokali şaibeli bir yangında yanıp bütün mazisi yok olan Fenerbahçe için yeni iktidara tümüyle teslim olma süreci de başlamıştır.
1934 yılında Taksim Stadı’nda oynanan bir Fenerbahçe-Galatasaray maçında çıkan olaylar sonrasına yaşananlar bugün yaşananlara çok benziyor. Tek farkla Fenerbahçe’ye ceza yağdıran dönemin federasyonu Türk Spor Kurumu başkanı olan CHP milletvekili Halit Bayraktar Mehmet Ali Aydınlar’a pek benzememektedir. “Fenerbahçe Stadı’nı ellerinden alır, klübü de bir süre kapatırız” diye tehditler savuran başkanı durdurmak için tek çare vardır: Kulübün anahtarını teslim etmek.
Fenerbahçeliliğiyle meşhur Adalet Bakanı Şükrü Saraçoğlu’na giden heyet Saraçoğlu’na önce kulüp üyeliği teklif eder. Saraçoğlu daha fazlasını istediğini belli etmiştir. Klüp yöneticileri acilen toplanır. Üç kişiden oluşan yönetim kurulu yedi kişiye çıkarılır. Bir de reislik makamı kurulur. Tüzük değişikliğiyle Fenerbahçe’nin başına 16 yıl boyunca kalkmamak üzere Şükrü Saraçoğlu oturtulur. Klüp hakkındaki tüm cezalar kaldırılır. Tek Parti döneminin Başbakanlık da yapacak en kudretli ve en şahin isimlerinden birinin güvenli kanatları altına girilmiştir artık.
Ta ki 1950’ye kadar. 10 yıl boyunca Fenerbahçe’nin anahtarları Demokratların elindedir.
Ama Galatasaray’a boğazın ortasında ada verilirken 10 yıl boyunca Fenerbahçe’nin stadı bitirilememiştir. 1960’ın Ocak ayında bir heyet Başbakan Menderes’e çıkar. Menderes’ten münasip bir başkan istenir. Başbakan o sırada yanında olan partideki ikinci adam Medeni Berk’le göz göze gelir. Futboldan hiç anlamayan, Fenerbahçe üyesi bile olmayan Berk Ataköy’ün mimarı, imar işlerinde yetenekli bir isimdir.
Kulüp başkanlığına atanan Berk dört ay sonra kendini Yassıada’da bulacaktır. Fenerbahçe Yassıada’ya düşen başkanına sahip çıkar. Bugün Aziz Yıldırım’ı Metris’te ziyarete den futbolcuların yaptığı belki cesaret denemez ama o gün bir afişi imzalayıp Yassıada’daki başkanlarına gönderen Fenerli futbolcuların ki cesurcadır.
Bunun bedelini ağır biçimde öderler. Fenerbahçe’nin Başkanı Yassıada’da idamla yargılanırken Mart 1961’de İstanbul’da oynanan bir Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında çıkan olaylar 27 Mayısçılara bekledikleri fırsatı vermiştir. 3-2 Gençlerbirliği’nin önde götürdüğü maçın son dakikalarında Yüksel’in golünü önce verip santrayı gösteren hakem Muzaffer Sarvan (Oğuz Sarvan’ın babası o gün hakemliği bırakır) ardından golü iptal edince oralık karışır. Hakeme itiraz eden Fener’in kaptanı Şeref’in boğazını sahaya giren biri sıkıp şöyle bağıracaktır “Ben deniz yarbayım, şimdi sizi nezarete götürürüm.”
O değil belki ama maçın sonunda klübün üç yöneticisi derdest edilip Harbiye’ye götürülür. Sorgudaki Kurmay Albay komutanlarından aldığı mesajı iletir: Siz ve klübünüz yanlış yoldasınız. Gelecek hafta spor faaliyetlerini yasaklayacağız. Fenerbahçe’yi de kapatacağız. Çünkü Fenerbahçe 27 Mayıs’a karşı…”
Mesaj alınmıştır. Yassıada’da yargılanan Medeni Berk’in yerine Hasan Kamil Sporel başkanlığa seçilir. Ama yardımcılığına ünlü Bebek Davası’ndan Yassıada’da tutuklu olan Doktor Fahri Atabey’i getirilerek teslim olmadık mesajı verilir…
Bu hikâye böyle uzayıp gider. Son olarak localarında paşalar ve paşaların müteahhitleri oturmaktaydı Fenerbahçe’nin. Türkiye’de iktidar değişiyor. YAŞ’ta, MGK’da oturma düzeni değişiyor. İktidar değişirken Fenerbahçe yine zorda. Ve Fenerbahçeliler yine Başbakan’ın kapısındalar…
Tarih sarı lacivert tekerrür etmeye devam ediyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025
28.07.2025
26.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
13.07.2025