Yüksel TAŞKIN
İran’da Reformcu aday Mir Hüseyin Musavi’den çalınarak Ahmedinejad’a kazandırılan Haziran 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından büyük gösteriler patlak vermişti. Bütün dünya, 26 yaşındaki Nida Ağa Sultan’ın gösteriler sırasında acımasızca öldürülüşünü canlı olarak izlemişti. Barışçıl gösteriler sertlikle bastırılmış, pek çok Reformcu hapishanelere tıkılmış, binlercesi de ülkeyi terk etmişti. Reformcu kanadın iki simge ismi Musavi ve Mehdi Kerrubi’nin hâlen ev hapsinde tutuldukları ve kamusal hiçbir mesaj vermelerine izin verilmediği de unutulmamalı. Bu satırlar yazılırken, 2013 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turuna başlanmıştı...
1979 İslam Devrimi’ni yaşamış “Ruhani Önder” Hamaney’in başka bir devrimle devrilme ihtimalinden ne denli ürktüğü abartılı asayişçiliğinden anlaşılabilir. Ruhani Önder, İran’ın son derece karmaşık ve tuhaf rejiminde tüm siyasal gücün yüzde 75’ini elinde tutuyor. Böyle bir güç, Şah’ın elinde bile yoktu. Hamaney’in kendisi de bir “Teokratik Şah” aslında. Rejim’in ısrarla İslami Cumhuriyet olduğunu vurgulayarak, kısmen halk meşruiyetine dayandığı iddiası da 2009’dan sonra sona erdi. Son derece sınırlı bir hareket alanı olsa da, seçilmiş cumhurbaşkanları, “Cumhur’a” da bir söz hakkı tanındığının delilleri sayılıyordu. Böylece İran Rejimi kendisini Suudi Arabistan gibi monarşilerden,“İslam Cumhuriyeti” olduğu iddiasıyla ayrıştırabiliyordu.
1997’de Reformcu Muhammed Hatemi’nin beklenmedik biçimde cumhurbaşkanı seçilmesi,Hamaney’in asla unutamayacağı bir darbe oldu. “Nasıl olsa seçilemez” denerek vitrine konulan Hatemi, kadınların ve gençlerin sandığa hücum etmeleriyle sağlanan yüzde 80’lik rekor katılım neticesinde, oyların yüzde 70’ini alarak seçilmeyi başardı. Bu nedenle 1997 seçimlerine “Kadınlar Seçimi” deniyor.
Özellikle 2000 yılından sonra Hamaney, taşra kökenli yeni bir kuşağı devreye sokarak, Reformcu tehdidi bertaraf etmeye yöneldi. Mahmut Ahmedinejad’da somutlanan, İran-Irak Savaşı’na katılmış bu kuşağın temel özelliği Devrim Muhafızları ve Besiç Milisleri içerisinde militarist değerlerle yetişmiş olmalarıydı. Bu kuşak, Reformcuların Devlet’ten tasfiyesini büyük bir hevesle yerine getirdi ama eline geçen güçle de başı dönmeye başladı.
Daha da kötüsü Ahmedinejad kliğinin kendine özgü milliyetçi bir popülizme yönelerek yer yer reformcu taleplere de göz kırpmaya başlamasıydı. Hamaney’in dinî otoritesini sorgulayan, Mehdi’yle direkt bağı olduğunu iddia edebilen Ahmedinejad, kendisine bu taktikleri veren damadı İsfendiyar Rahim Meşai’yi de 2013 cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olarak hazırlıyordu. Beklendiği gibi Hamaney’in emrindeki Koruyucular Konseyi, Meşai’yi ve daha önce Cumhurbaşkanlığı görevi yapmış Haşimi Rafsancani’yi veto etti. Vetoların tek açıklamasının “korku” olduğunu bilmeyen kalmadı. Bu koşullar altında yapılan bir seçimi, Hamaney’in (adaylarından birisinin) “kazanacağını”öngörmek zor değil. Bu seçimi kazanmak, adım adım gelen büyük bir mağlubiyetin işaret fişeği olmasın?
Bu soruyu yanıtlamak için İran Rejimi’ni er geç mağlup edeceğine ve dönüştüreceğine inandığımız kadınları ve gençleri yeniden anımsamalıyız. 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Musavi’den çalınması üzerine milyonlar sokağa dökülmüştü. 20 hazirandaki gösterilerde Nida Ağa Sultan’ın bir Besiç üyesi tarafından öldürülüşünü bütün dünya canlı olarak izledi. Nida “ses” demek. Bu sesi asla unutmamalıyız. Nida’nın ruhunun Gezi Parkı’nda olduğuna inanıyorum. Neden mi?
Nida, öldürüldüğünde ilk kez bir protesto gösterisine katılıyordu. Şahit olduğu büyük haksızlık, kendisini hızla politikleştirmişti. Nida, İslami Azad Üniversitesi’nde teoloji ve felsefe okurken, eğitimini yarıda bıraktı. Okulda kılık kıyafeti ve yaşam tarzı yüzünden gördüğü baskı, bu kararı almasında etkili olmuştu. Nida evliydi ve eşinin ailesinden de baskı görüyordu. Zor olanı seçti ve boşanmaya karar verdi. Boşanan bir kadın olarak yaşadıkları, elbette Rejim’in katı ahlakçılığından bağımsız değildi. Nida biraz nefes alabilmek için Türkçe öğrenmeye ve tur rehberi olarak sıklıkla Türkiye’ye seyahat etmeye karar verdi.
Rejim’in “yozlaşmış gençlik” diyerek karaladığı pek çok genç gibi Nida da protest müzikle ilgileniyordu. Nida, milyonlarca İran genci gibi Rejim’in İslamizasyon siyasetinin dönüştüremediği, ikna edemediği, “başka türlü bir şeyi” arayanlardandı. Tıpkı Gezi Parkı’ndaki gençler gibi, kendi kişiliğini kendi elleriyle inşa etmek istiyordu. İslami Rejim ne İran halklarını ne de gençliği ve kadınları ikna edebildi. Cebir ve yalan yoluyla alacağı mesafe de çok olamayacak...
Bir gün Tahran Baharı’nın özgürlük çığlığıyla uyanacağız...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017