Yusuf Ziya DÖGER
Bir toplumun geçmişte yaşadığı katliam ve travmalar eğertoplumun bugünkü nesilleri tarafındanele alınıp belirlenme ihtiyacı duyuluyorsa, katliam ve travmaların hafızalarda oluşturduğu etkinin devam etmekte olduğunu gösterir. Aynı zamanda bu nesillerin geleceğe yönelik beklentilerinde umutsuzluk verileri taşıdığının gösterir.
Yaşanan katliamlaratanıklık edenlerin "oğlum/kızım daha neler yaşandı neler"uyarısıyla büyüyenler enselerindeo korku ve zulmün gölgesini hala hissetmektedirler.Bazılarımız bu korku ve zulümleriiçimizde büyüterek taşırken, bazılarımız da bunu bir şekilde dile getirerek atlatmaya çalışıyor. Ama ne ettikse de bunları hala atlatabilmişdeğiliz. İçindebulunduğumuz psikolojik gelgitlerbunu çok net bir şekilde göstermektedir.
Yıllarca kendilerine bile itiraf etme korkusunun olduğu bir ortamda büyümüşolmanın ne olduğunu yaşayamayan anlayamaz, ancak bunu tahmin edebilir. Oysaki tahmin etmek hiç bir zaman yaşananı bire biranlamak değildir. Dolayısıyla korkunun ecele faydası yoktur. Eğer bu ortamda yetişenler umutlu bir geleceğin olması arzuluyorlarsakatliamlarla donanmış tarihleriyle yüzleşmekzorundadırlar.
Yıllardırresmi tarihin bizlere isyan ve şakilik olarak sunduğuŞeyxSeid kıyamının yıldönümünderesmi tarihin belki arşivlerinde bile izlerine rastlanılmayan 1927’de yaşanan Hegederi katliamından söz edeceğiz. Bu katliamı gündeme almanın temel amacı resmi tarihin bir şekilde kirlettiği zihinlerimizin doğru olanı görerek yerel hafızanın tazelenmesine vesile olmaktır.
Resmi tarihin “Bicar (Pêçar) ayaklanması olarak lanse ettiği, oysa 1927 yılının Ekim ve Kasım aylarında Genc’e (Darêheni) bağlı Mıstyan- Botyan ve Murtazan yöresindeki köylerden toplanan kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 83 kişinin yakılarak katledildiği bir soykırım var yerel hafızada.
Hegederikatliamı yerel hafızada döneme aitkanayan yaralarından biri olmaya devam ediyor.1927’de bu vb. katliamları gerçekleştiren Cumhuriyet rejiminin temel hedefi yörenin insanlardan arındırılarak denetim gücünü sağlamaktı. Ancak bu yörede 1990’lı yıllarda gerçekleştirilen köy boşaltma ve yakma olayları da bu hedefin hala istenilen düzeyde sağlanamadığının göstergesidir.
1927 katliamlarının yaşandığı köylerin büyük bir kısmını dolaşma imkânı bulduğum için yörenin arazi yapısı sarp dağlardan oluşmaktadır. Devlet bugün burayı denetlemek amacıyla Bingöl/Diyarbakır karayolunun en yüksek noktasına askeri bir birlik konuşlandırmıştır. Buda hedefinin henüz amacına ulaşmadığını göstermektedir.
Yörede ŞeyxSeid kıyamının önemli figürlerinden biri olan EminoMıko’nun torunu Abdullah anlatıyor.O dönemde yaşayanlaratanıklık etmiş dedem ve yaşım dolayısıyla gördüğüm diğer kişilerin anlatımına dayanarak o gün olanlar şu şekilde cereyan etmiştir. (Dedem 1969 yılında vefat etmiştir.)
Hamit Mıh Wısıf o gün köyde hayvan gütme sırasının kendi ailesinde olduğu için hayvanlara gittiğini ve öğle vakti eve yemek için geldiğinde köyün askerler tarafından sarılmış olduğunu gördüm. Annem bana yemek verdikten sonra yetişkin olduğumdan dolayı (17-18 yaşlarındaydım)kalk git mahkûmların yanına belki kurtulursun dedi.
Bende kalktım gizlice dere boyu yürüyerek mahkûmların bulunduğu noktaya vardım. Bana köyü saran asker sayısını sordular. Bende köyün etrafının sarıldığını söyledim. O noktada akşam vaktine kadar bekledikköylerin birçoğu askerlerce denetlendiği için mahkûmların yiyecek bir şeyleri kalmamıştı. (Mahkûm denilenler o yörede SeyxSeid kıyamına katılıp, kıyam akamete uğratıldığında teslim olmak yerine dağlara sığınarak mücadeleye devam edenlerdi.)
Beni veElîWısıfîŞengemin köyüne giderek yiyecek birşeyler alıp getirmek üzere yolladılar. Kalkıp dere boyu yürüyerek yol üzerindeki Şeyxmiran’a vardık. GirişteÂmEli’nin evinin oradabüyük bir ceviz ağacı vardı. Güz mevsimi olduğu için cevizler alta dökülmüştü, biraz ceviz toplamak için etrafı dolaşırken yerdebir ayakkabı gördük. Etrafa bakınca ağacın altına sığınmış yaralı bir kız çocuğu vardı. Bizi görünce Allah rızası için biraz su verin dedi.
Arkadaşım onaayakkabıyla su getirdik ben bu arada ne olduğunu sordum.Şengemin’de insanların askerler tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Getirilen sudan kendisine verdik biraz içince hemen oracıkta can vererek vefat etti. (Şengemin’de öldürülen 14 kişi silah ve süngülenme marifetiyle öldürülmüş ve köydeki evlerin tümü de yakılmıştır.)
Geri dönüp arkadaşlarımıza durumu anlattık. Oradan kalkıp gece karanlığından yararlanarak yürüyüpŞeyxmiran bölgesinde yüksek bir noktaya vardık. O noktadan Hegederi köyü görülüyordu. Baktık ki Hegederî’dekievler yanıyor. Benle Eli ÂmÊmses çıkarmayacak şekilde yürüyerek 50 m kadar köye yaklaştık. Arkadaşım biraz önümde yürüyordu. Ancak daha fazla yaklaşamadı.Askerlerin hala köyde olduğunu fark ettiği için geri döndü.
Değişik bir kokunun olduğunu canlıların yakıldığını ancak bilemiyorum hayvanları mı yoksa insanları mı yakmışlar çözemedim dedi. Köye giremediğimiz için geri dönerek arkadaşlarımızla beraber köyün aşağısında yer alan derede saklandık.Askerler o gece köyde kaldılar. Sabah güneş doğunca Kawar köyüne doğru hareket etmeye başladılar.
Askerleri gittikten sonra yola koyularak köye vardık. Vardığımızda köyde hiçbir canlı insanın kalmadığı aynı zamanda evlerde dâhil her şeyin yakıldığını fark ettik. Êlilerin evi dediğimiz noktaya geldiğimizde yukarıdan bir insanın gelmekte olduğunu gördük. Yaklaştığında Said Mık Tavıs denilen kişi olduğunu anladık. Kendisine nereden geldiğini sorduğumuzdaaskerlerin kendisini yakaladığını ve köylerden insan toplamak için rehber olarak kullandığını söyledi.
Bu sabah Kawara kadar kendisini götürdüklerini artık işlerinin kendisiyle kalmadığını bu nedenle de serbest bıraktıklarını ifade etti. Ne olup bitiğini soruncadün çevre köy ve mezralardan yakaladıkları insanların buraya getirildiğini ve topladıkları insanları bir eve doldurarak yaktılar.Ancak yakılanlar arasında yetişkin erkeklerin olmadığını hepsinin kadın, çocuk ve yaşlılardan oluştuğunusöyledi.
Erkeklerinde Kawar yolu üzerinde bulunan en yüksek tepede süngülenerek öldürüldükleri bilgisini verdi. Bunun üzerine arkadaşlarımızla ahd ederek askerlerin peşine düşmeye karar verdik.
Bu köyde yakılan 83 kişinin isimlerine tam olarak ulaşamadım. Bu nedenle isimler eksik olduğu için liste vermeyeceğim. Ancak bir kısmının isimleri kayıtlı olarak elimde var. Bir sonraki yazıda hem süngülenen erkeklerin katliamından hem de bu bölgede yaşanan diğer öldürülenlerden bahsetmeye çalışacağım.
Hegederi köyü yüksek bir noktada olduğu için çevre köy ile mezralar önce çembere alınmış kaçamayan ve saklanma fırsatı bulamayanlar yakalanarak buraya getirilerek yakılmışlardır. Askerlerin hangi noktadan buraya geldikleri yönünde farklı ifadeler olsa da yöredeki köyler dikkate alındığında çember şeklinde gittikçe daralan alan hâkimiyeti oluşturarak geldikleri belli oluyor.
DEVAM EDECEK
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017