Yusuf Ziya DÖGER
21. Yüzyılın Kürdistan yüzyılı olacağı noktasında genel bir ortak düşünce var.
Kürdistan parçalarında 1.Dünya savaşı süreci ve izleyen yıllarına benzer bir tarihi fırsat ve koşulların olgunlaşması, bağımsızlık ve çeşitli statü biçimlerini yakalama fırsatları ortaya çıkmıştır.
1-Gelişmelere rağmen Kürdistan siyasi partileri, grupları, aydınları vb neden birlik için çaba göstermiyor veya söylemlere rağmen neden Kürdistan parçalarında ve genel ulusal birlik-blok ve cephe oluşturamıyorlar?
2- Birlik kurulursa birçok şeyin kazanılacağı bilinmesine rağmen birlikten neden kaçınılıyor?
3-Kürdistan siyasi partilerinin söylemi var eylemi yok veya varsa da çok zayıf ve emekleme biçiminde oluyor? Partilerin yaklaşına kısaca değerlendirir misiniz?
1- Milletler için ulusal fırsatların oluştuğu anlarda, o millete mensup birey ve yapıların o ulusal fırsatlar için hazır olması gerekir. Hazırlık sürecinde bunu başaramamış milletlerin gelen fırsatları doğru algılaması da mümkün olamayacağından onları heba etmeleri her zaman için mümkündür.
Kürdler yüzyıllara dayanan sömürgeleştirilmiş olmanın dezavantajına sahiptirler. Süreç öncelikle farklı devletler arasında bölünmüş olmanın getirdiği bir dezavantajı görmeyi gerektirmektedir. Bu süreç zihinsel kodlar açısından farklılaşmayı beraberinde getirirken, sömürü altından kurtulmak için geliştirilen çözüm önerilerinin Sosyolojik gerçekliklerden uzak ideolojik saplantılara sahip olması da gözden kaçırılmamalıdır.
Bunlar hedefler açısından birliktelik yerine doğru yol ve yöntem benim anlayışımdır dayatmasını öne çıkartmaktadır. Dolayısıyla Dört parçada ortak anlayış ve söylemin gelişmesi ve buna uygun yapılanmaların ortaya çıkışı da zorlaşmaktadır.
2- Birinci sorunun gerekçeleri aynı zamanda ikinci sorununda çıkmazlarını oluşturmaktadır. Farklı perspektiflerle ulusal mücadele yürütmek zorunda kalan Kürdler etkisi altında kaldıkları perspektiflerini mutlaklaştırmaktadırlar. Bu mutlaklık anlayışı asıl kurtuluş yolunun her yapının kendisince benimsediği yol ve yöntem olduğu anlayışını doğurarak Ulusal taleplerde ortaklaşmayı engellemektedir. Bunun farkında olmak alışkanlık diyebileceğimiz veya hayatının önemli bir kısmını bu algı ile yönlendirmiş olanın başka çıkışları kolay kolay benimsemesini engellemektedir.
Doğal bu durum birlikteliğin gelişmesini engelleyen en önemli veri haline dönüşüyor. Bu aynı zamanda süreç içerisinde oluşan sosyolojik gerçekliğin yansıması haline gelir. Ki Aşiretsel sistemin güncellenmesidir denilebilir. Yani alansal hakimiyet koşullarının kaybedilme korkusu da bu engellerden biridir. Dünün Aşiretsel hakimiyet alanı günümüzde siyasal hakimiyet alanı biçiminde güncellendiği için sorunun çözümü de zorlaşmaktadır.
3- Kürdistanda etkili veya etkisiz her siyasi partinin söylemleri ile eylemleri arasında tutarsızlık olduğu kolaylıkla görülmektedir. Etkili siyasi partiler dünya konjontürü içerisinde edindikleri kazanımları korumanın yoluna bakarlarken iç ve dış kamuoyuna farklı mesajlar vermeyi yeğlemektedirler. Bunu kendi maslahatlarını koruma adına yaptıklarını ileri sürmek abartılı olmaz. Etkisiz siyasi partiler ise sömürgecinin hışmına uğramaktan kaçınmanın yolu olarak dışa farklı içe farklı mesajlar iletmektedirler. Buda tutarsız söylem ve eyleme yol açmaktadır.
KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ’NİN TOPLANMASI
Kürdistan Ulusal Kongresinin toplanmasına yönelik son yıllarda epey tartışmalar sürdürülmektedir.
Hatta KDP ve KCK eksenli Ulusal Kongre toplanma girişimleri oldu ve sonuçsuz kaldı. Değişik zamanlarda KNK vb gibi ulusal kongreler ilan edildi. Ama geldiğimiz aşamada tüm Kürdistan’ı temsilen ulusal bir kongre gerçekleşmedi ve bunun kararları bütün Kürdistan için geçerli olmadı.
1-Kürdistan Ulusal Kongresi geçmiştende dersler alınarak somut olarak nasıl toplanabilir? Ulusal birlik belli düzeyde sağlanmadan ulusal bir kongre mümkün mü?
2-Kürdistan Ulusal Kongresi herkesi bağlayacak ve herkesin katılımını sağlayacak ortak amacına kısaca değinir misiniz?
3-Kürdistan ve Kürtler için ortak bağlayıcı değerlere ve kararlara ulaşmanın pratik adımları nasıl atılabilir?
4-Partiler Kürdistan Ulusal Kongresi çağrıları yapıyorlar, sonra unutuyorlar..Bildiri ve çağrıyla sınırlı kalıyor. Neden?
Ulusal Kongre
1- Ulusal kongre toplama talebinin altında ulusal taleplerin yer alması olmazsa olmaz koşuldur. Ulusal Kongre bu koşulun ön şartsız biçimde kabulünü gerektirir. Bu talebin gündeme gelmesinden önce ortak ulusal beklenti çerçevesinde uzlaşımın sağlanması gerekir. Ulusal uzlaşım sağlanmadan toplanması talep edilen kongrenin ne amaçlarla toplatılmaya çalışıldığı da meçhul olur. Dolayısıyla Kongre toplama talebinden önce ortak ulusal beklentiler üzerinde uzlaşım sağlanmalıdır.
2- Dünya toplumları içerisinde yer alma koşulu ulusal birliğin sağlanmasından geçtiği dünya da yaşanan tecrübelerle sabittir. Ulusal birlik konusunda ulaşılan uzlaşım sonucu toplanan veya toplanacak kongrenin alacağı her karar bağlayıcılık niteliğine bürünür. Kongre katılımı ancak ulusal taleplerin kabulüne bağlı olduğundan, bu koşulu kabul eden her kesimin katılımına açık olmalıdır. Dolayısıyla bu biçim ve forma sahip kongre kararları da bağlayıcı nitelik kazanır.
3- Bir ulusun homejen olması ne inanç nede düşünce bazında düşünülebilir. Ulus belli kriterler üzerinden ortaklaşmanın sonucudur. Söz konusu kriterlere bağlılık ulus olma bilincine ulaşmanın göstergesi olarak kabul edilir. Bu bilince ulaşılması halinde üzerinde ortaklaşılan kararlar bağlayıcılık niteliği kazanır. Temel pratik adım öncelikle bu bilince ulaşılması ve bu bilinç çerçevesinde adımların atılmasından geçmektedir.
4- Partilerin çağrıları ulusal beklentiler yerine konumlanan düşünce çerçevesinde olmaktadır. Üçüncü madde de belirtilen homojenliğin olmaması dikkate alınmadan çağrıyı yapan parti veya yapının Kürd ulusunu kendi düşüncesi çerçevesinde homojen olduğu varsayımından kaynaklanmaktadır. Bu yanılgı aynı zamanda ortak ulusal taleplerin gelişmesini de engellemektedir. Sonuçta yapılan çağrı yapının düşünsel anlayışını benimsemeyen diğer yapılar tarafından ciddiye alınmamakta ve sonuçsuz kalmaktadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
21.02.2018
13.10.2017
24.09.2017
27.03.2017
27.02.2017
16.02.2017
31.01.2017
28.01.2017
22.01.2017