Ahmet TAŞGETİREN
Hitler, Almanya için bir “Hayat alanı – Lebensraum” bulunduğuna inanıyor ve oraları ele geçirmek istiyordu. Bünyesinde, Polonya gibi Alman azınlık bulunan ülkeler ilk hedefi idi.
Şimdilerde Rusya için böyle bir stratejik hedef var.
Sovyetler dağıldı 1989’da ve ilerleyen süreçte Asya’da - Avrupa’da Sovyet nüfuz alanında bulunan bağlı ülkeler koptu. Putin şimdi yeniden bu defa “Rusya Federasyonu” adı altında eski imparatorluğu diriltmeye çalışıyor.
Baltık ülkeleri korkuyor Rusya’dan, Ukrayna’da sıcak bir kan akışı söz konusu. Donbas’ta Rusya yanlılarını ayaklandırdıktan sonra işgal geldi, ardından Kırım işgali. Belarus’ta gözü var, besbelli. Kafkasya’da oynuyor.
Ve Asya’da… Afganistan’ı işgal etmişti Babrak Karmal’ın daveti ile. 1956’da Sovyetler Prag’a da öyle girmişlerdi. Bir Rus adeti bu şekilde davete icabet itmek!
Bugün Kazakistan’dalar. Devlet Başkanı Tokayev’in “Rusça” daveti ile geldiler, ne zaman giderler bilinmez. Kazakistan nüfusunun yüzde 20’si Ruslar’dan oluşuyor. Putin Kazakistan’ı “Rusça konuşan ülkeler” arasında sayıyor.
Rusya Asya’da çok uzun zamandır çalışıyor, Türk grupları arasında çalışıyor, Türk grupları birbirine vuruşturarak varlığını sürdürüyor, Nevzat Kösoğlu’nun Enver Paşa kitabında bunun çok dramatik örnekleri var.
Bizde çalışmışız atalarımızın geldiği ve halen varlığını sürdürdüğü Asya’da… Orası “Turan” bilinmiş. Enver Paşa, Türkiye’nin başının dara girdiği günlerde kalkmış, oralarda yeni bir diriliş hamlesi başlatmaya çalışmış. Oralarda can vermiş.
Sonrası uzun bir esaret. Sovyet hakimiyeti altında. 70 yıl. Azerbaycan’dan Kazakistan’a, Tükmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan’a kadar.
Sovyetler dağılırken, bu kardeş yurtlar için de özgürlük ihtimali belirmiş. Önce bu, bilinçli bir kazanım mı, yoksa Sovyetler’in dağılmasının tabii bir sonucu mu tartışılabilir, ama görece bir bağımsızlık sürecine girilmiş. O dönemde bizde rahmetli Özal yönetimde, bu kardeş coğrafya ile yeniden iletişim için bir çabaya girişmiş… Bağımsızlığa adım atılmış ama iktidarda halen eski komünist dönemin parti kadroları bulunuyor. Bütün Sovyet dünyasında, Komünist Parti yöneticileri yeni zenginler – oligarklar olarak sahneye çıkmış. Tabii ki yeni yönetim kadroları olarak. Bu Urallar’ın Batısında da öyle, Doğusunda da… (Bunu da sosyalistlerimiz tartışmalı)
Batı’da, yani Doğu Avrupa cenahında, biraz da ABD’nin - AB’nin yönlendirmesi ile dönüşüm daha kolay olmuş. Asya’da, yani bizim “Türki Cumhuriyetler” olarak bildiğimiz kardeş coğrafyada ise, belki bizdekine benzer nitelikte, dönüşüm kolay olmuyor, olmamış. Hala sağlıklı bir demokrasi, hukuk devleti var mı, sorgulanabilir.
Türkiye bu kardeş coğrafya ile ilişkileri sürdürmeye çalışıyor. Belki orada şimdilerde FETÖ denilen yapının, Türkiye’yi yöneten bütün devlet adamlarının desteği ve belki ABD’nin de açtığı fırsat zemininde geniş bir çalışması oldu. Eğitim, ticaret vs… Hem de yönetimleri etkileyecek boyutlarda…
Sonra FETÖ, FETÖ oldu ve o ayak tüm coğrafyada temastan kaçınılması gereken bir “Tehdit unsuru” olarak işaretlendi. Bu sürecin tarihi çok eski değil. Ondan sonra Türkiye’nin bu devletlerle yeniden ilişki geliştirmesi gerekti.
Geldik geldik, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) gibi bir yeni oluşuma kadar geldik. Bu önemli bir adımdı, tabii ki içi doldurulursa… Aslında bu kardeş coğrafya ile ilişkide her şey varıp “içi doldurulursa”ya dayanıyor. İlgi var, platonik sevgi var, kardeşlik var, ama içi doldurulursa…
“İç doldurma” işini Ruslar yapıyor mesela… Belki Çin yapıyor yatırımlarla… Bölgeyi Amerika kadar biliyor muyuz, Rusya ya da Çin kadar?
Alın Kazakistan’ı mesela, orada en çok biz mi varız Ruslar ya da Çinliler mi?
Kırım’da rahatsızız Rusya’dan, şimdi tahmin etmek zor değil ki, Kazakistan’da da rahatsızız. Bakmayın siz, bizdeki Çin perestroykası(!)nın manşetlerden zafer naraları atmasına? Her fırsatta olduğu gibi Kazakistan olayında bile Doğu Türkistanlılara Çin ağzı ile vurmasına, ama bizim devlet aklında Kazakistan’a yığınak yapan Rus varlığından rahatsız olunduğunu öngörmek zor değil. Tıpkı içimizin bir yerlerinde Kırım işgalinin depreşiyor olması gibi.
Şunu derim: Bunlar ince iş. Ne kadar tarih, kültür, inanç beraberliği hatta kardeşliği mevcut olursa olsun, zaman içinde tarlalar farklı güçlerce sürülüyor ve oralara uygun yapılar – kadrolar yerleştiriliyor. Uzun ve ince iş. Sabırla örmek gerekiyor ilmekleri. Öyle koca koca hamaset söylemlerine de yönelmeden… Herkesin içinden şimdilerde “Keşke Kazakistan’da Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bir şeyler yapabilseydi, ya da keşke Kazakistan ve benzeri yurtlarda halkın boğulmadığı daha sağlıklı yönetimler oluşsaydı”, duygusu – arzusu, geçmiyor mu? Ne zaman olacak o?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025