Ahmet TAŞGETİREN
Yerel seçimlerin gittikçe daha çok “İmamoğlu – Erdoğan seçimi”ne odöndüğü görülüyor.
Bunu başta İmamoğlu rakibi resmiyette Murat Kurum olmasına rağmen “Ben rakibimi biliyorum” diyerek ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, İmamoğlu’nun bu yaklaşımını ispat edercesine, İstanbul’a asılıyor.
İmamoğlu “Yakında, diyor, İstanbul’u ilçe ilçe dolaşacak.” Sözünü ettiği kişi Erdoğan. Ona sesleniyor: “Ne işin var İstanbul’da, sen asıl vatandaşın canına okuyan enflasyonu önlesene...”
Erdoğan geldi İstanbul’a Sirkeci – Kazlıçeşme raylı sisteminin açılış toplantısında “Merkezde kim var?” diye sordu. Tabii ki kendisi var. “O zâtın, zevâtın Merkezde bir şeyi var mı?” “Zât ve zevât”tan kasıt İmamoğlu ve ekibi…
Merkezde bir şeyiniz yoksa yandınız. Erdoğan bu söylemi ısrarla devam ettiriyor. Belli ki birileri ona vatandaşın bu tehdidi içselleştireceğini ve “Merkez”de adamı olanı tercih edeceğini söylemiş. Ya da kendisinin vatandaşa bakışı böyle: Halk içinde biraz tehdit olan mesajı alır ve ona göre hareket eder!
Acaba öyle mi?
Hatay’daki “Hataya hizmet geldi mi?” hitabından beri böyle gidiyor. Ordululara “Biz yoksak doğal gaz yok” bile dedi.
Vatandaşın bir Cumhurbaşkanı tarafından böyle görülmesi ilginç. Cumhurbaşkanı’nın bu bakışı, dost – düşman dünyanın başka ülkeleri tarafından da paylaşılırsa ne olur, bir düşünen var mı, diye sormak istiyorum.
Açık söyleyeyim, ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarında ciddi bir performans düşüklüğü gözlüyorum.
Bir kere “parti aidiyeti” adına kürsülere çıkmasını başından beri yadırgıyorum. “Partili Cumhurbaşkanı” baştan sakat bir şey. Ben bunu ayrıca “islâmî söylemler”le iltisaklı olarak halkın huzuruna çıkma konusunda da yadırgadığımı ifade ediyorum. Çünkü bu şekilde “islâmî aidiyet”i de “partili” hale getirmek gibi “Din adına” bir tehlike ortaya çıkıyor.
Başından beri bu hassasiyet gösterilmedi, aksine, “islâmî aidiyet” vurgusuna siyasi karşılığı açısından önem verildi.
Neyse şimdi, “Merkez adına tehdit” faslına geçildi.
Bunun halkta ne kadar işe yarayacağı seçimde görülecek.
Ama bu tavrın, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına hissedilir bir zafiyet görüntüsü verdiğini söylemek gerekiyor.
Yani seçim dehşet bir endişe veriyor ve böyle absürt bir “tehdid”e kadar gidilmesine yol açıyor.
Murat Kurum “Kanal İstanbul” ile ilgili ya da “TOKİ mağdurları”nın sorularından kaçıyor, Erdoğan’a zaten soru sorulamıyor. A Haber muhabirinin diyelim aykırı bir sorusu “Rüya kendine gel” ikazına maruz kalıyorsa, Erdoğan’a “Hala faiz sebep - enflasyon sonuç diye düşünüyor musunuz?” gibi bir soru sormak birlikte ekrana çıkarılacak değme gazetecinin aklına gelmez.
Yeniden seçimin en kritik alanı olarak İstanbul’a gelirsek, İmamoğlu’nun, daha şimdiden “Sen Merkez olarak önce enflasyonu önle, Et-Süt Kurumları önünde gece yarısından önce başlayan kuyrukları önle” diyerek “Erdoğan’ın İstanbul’u ilçe ilçe dolaşacak olması”nın altını oyduğunu söylemek mümkün.
Kimdi o, “İmamoğlu polemikte Kurum’u yener” ifadesini kullanan? Ak Parti’nin Fatih adayı Mehmet Ergün Turan’dı, evet.
Erdoğan iyi kürsü konuşmacısıdır. Bunda şüphe yok. Özellikle yazılı metinlerde… Spontan (anlık) konuşmaları sıkıntılıdır.
Ama son performanslara bakıldığında İmamoğlu’nun otobüs üzerinde, biraz 12 Mart sonrasında Muhtıracıları meydan meydan sorgulayan ya da Cumhurbaşkanlığında Özal’a Çankaya’yı dar eden Demirel’i andırdığı söylenebilir. Hatta biraz geçmiş zamanlarda çay – simit hesabı yaparken çığlık çığlığa seslenen Erdoğan’ı bile andırdığı söylenebilir.
İmamoğlu’nun iktidara yönelik “Kul hakkı” sorgulaması da, klasik CHP’den farklı olarak “muhafazakâr dil” adına iktidarı sıkıştırabilme potansiyelini gösteriyor.
İmamoğlu “Sen Merkez olarak önce enflasyonu indir” diye seslenirken, aslında ya da bir anlamda Cumhurbaşkanlığı makamının hem sorumluluğunu hatırlatıyor hem de itibarının korunması ikazında bulunuyor.
İstanbul seçimi gide gide Barış Manço’nun “Bir aslan miyav dedi” şarkısına dönecek gibi görünüyor. “Bir aslan miyav dedi - Minik fare kükredi - Fareden korktu kedi- Kedi pır uçuverdi” Şarkının nakaratı da şöyle: “Yalan mı? - Tuhaf mı? - Yoksa inanmadın mı?”
Bence Cumhurbaşkanı’nın bu yerel seçim işini yerel adaylara bırakması hem kendi siyasi kişiliği, hem de Cumhurbaşkanlığı makamının itibarı açısından önemlidir. Çünkü, misal, İstanbul’da ve Ankara’da bütün “Ağırlığı”nı koymasına rağmen yenilirse, bu 2019’daki “Yanlışlık”tan sonra tarihi bir yenilgi olacaktır.
Bir Cumhurbaşkanı vatandaşın oylarıyla hem de üst üste iki defa ortaya koyduğu sonuca “Yanlışlık oldu” der mi?
Ne dersiniz, der mi? Bir insanın bunu diyecek noktaya gelmiş olması neyin işaretidir?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025