Ahmet TAŞGETİREN
Hadi itiraf edelim: Trump’ın bu Ortadoğu seyahatinde Türkiye’ye gelmesini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir fotoğraf vermesini çok istedik değil mi? Gelmedi zalim!
Suud’dan ve Körfez ülkelerinden 4 trilyona yakın yatırım sözünü aldı ve gitti. Bu arada Ahmed el Şara’yı da Riyad’a çağırıp günahlardan arındırmayı hatta kutsamayı ihmal etmedi! Şara'ya, “Umarım işler istikrara kavuştuğunda İbrahim Anlaşması'na katılırsınız'” uyarısını yaparak…
Trump’ın Ortadoğu politikalarının sırrı bir, ilk döneminde Körfez ülkeleri ve İsrail ile gerçekleştirdiği ve “israil’i tanıma“ öncelikli “İbrahim Anlaşmaları”nda yatıyor bir de “para”da, diğer ifadesiyle “Cukka”da…
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan için de “Suriye işini çözdüğü”nden hareketle çok güçlü takdir ifadeleri kullanmıştı. Baktım Şara için kullandığı sözlere, tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerine benziyor.
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu Karar’daki mülâkatta Trump’ın Türkiye’ye gelmeyişini haklı olarak “saygısızlık” diye niteliyor. Aslında “Saygısızlık’tan öte” gördüğünü de şu sözlerinden anlıyoruz:
"Trump'ın Türkiye'de tavrı saygılı değil. Orta Doğu'ya geliyorsunuz, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri'ni dolaşıyorsunuz, Suriye Devlet Başkanı ile Suudi Arabistan'da görüşüyorsunuz ama Türkiye'ye uğramayı düşünmüyorsunuz. Suriye ile ilgili bir zirve Türkiye'de yapılır, Suudi Arabistan Suriye'nin komşusu bile değil. Burada Türkiye'nin rolü ne? Trump'la olan ilişkiler çok sistematik yürümüyor. Trump, Türkiye'yi Putin'le buluşmak için bir mekân olarak görüyor. Türkiye'nin Ukrayna-Rusya politikası doğru giden bir politika. Aktif tarafsızlık politikası doğru bir politikadır. Trump'ın Orta Doğu turu yapıp Türkiye'ye gelmemesi saygısızlıktır. 'Putin gelirse ben de Türkiye'ye gelirim' diyerek Türkiye'yi ikincil bir konuma düşürdü.”
Bir süredir dünya kamuoyunun geldiği nokta şu: Trump’a ne yapsa yakışıyor. Muhtemelen bunu Türkiye olarak biz de içselleştirmiş durumdayız.
Ne yapacaktık ki gelmeyince? Serzenişimizin bir karşılığı olacak mıydı? Trump bu. Çin’i, Rusya’yı, Ortadoğu’yu, Hindistan – Pakistan’ı, İran’ı elhasıl dünyayı yeniden harmanlıyor.
Körfez… Suudlar… Ellerinde para var sırf bu yüzden önemsenebilirler Trump gibi birisi tarafından, ama ona bir de “İbrahim Anlaşmaları” kurgusu ile “İsrail açılımı” temin ederseniz işte size ballı börek…
İbrahim Anlaşmaları, önceki dönemindeki Yahudi asıllı damadı - danışmanı Jared Corey Kushner’in yürüttüğü projeydi, kılıçlı, sihirli küreli gösterilerle, alayı vâlâ ile gerçekleştirildi o 2020’de… Şimdi ikinci dönemi ve onu güdüyor Trump…
O zamandan bu yana Suud’da da, Körfez ülkelerinde de epeyce “ilerleme!” gerçekleşmiş bulunuyor.
Şeyh Zayed’in ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’(BAE)ndeki karşılama töreni Trump’a “Ben bile bu kadarını beklemiyordum” dedirtmiş olmalı.
Trump bizim başörtülü kızımız Rümeysa Öztürk’e “Gazze tephisi” sebebiyle Amerika’yı dar etmek için elinden geleni yaptı, ama ne görsün, BAE’de kızlar saçlarını açmış, Trump aşkına savuruyorlar… Nerden nereye?
Suud’da, festivaller yapılıyor Batılı ülkelerdeki çılgınlıkları aratmayan… Tam da o arada meselâ bu haftaki Cuma hutbesinde, hem de Kâbe’de, bin Selman için dua ediliyor.
Benim Ortadoğu için bir değerlendirmem vardır öteden beri: Bu sancılı – istikrar bulmamış coğrafyada olan bitenler, bir uzun boğuşmadır. Alt alta üst üste… Sonra bir silah sesi duyulur ve boğuşma biter, önce kimin vurulduğunu anlamazsınız, bir süre sonra biri yere yığılır diğeri ayağa kalkar…
İbrahim Anlaşmaları 2020’de yapıldı. 2023’te Gazze faciası başladı… Trump, Gazze’ye bir gelecek projesi ilan etti. Kendisini ve Netanyahu’yu yerli halkı sürgüne gönderilmiş Gazze kıyısında şezlongta içki yudumlarken gösteren…
Trump trilyonları da topluyor, Gazze’yi de eritiyor, Ortadoğu’da kimini görerek, kimini görmeyerek statü de oluşturuyor… Biz de sanki “Bize ne kalacak bu hengâmede?” gibi bir psikoloji içinde, birkaç cilalı sözün tesellisi ile sürece bakıyoruz. Bakalım alt-üst oluş bitiğinde kim düşecek kim kalkacak?
NOT: İbrahim Anlaşmaları, İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasında 15 Eylül 2020'de imzalanan, Arap-İsrail normalleşmesine ilişkin ikili anlaşmalardır. Amerika Birleşik Devletleri'nin aracılık ettiği, 13 Ağustos 2020 tarihli ilk duyuru yalnızca İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgiliydi. 11 Eylül 2020'de İsrail ile Bahreyn arasında bir takip anlaşmasının duyurulmasından önce, 15 Eylül 2020'de, İbrahim Anlaşmalarının ilk yinelenmesine ilişkin resmi imza töreni, Trump yönetiminin ev sahipliğinde 11 Eylül 2020'de gerçekleştirildi. İkili anlaşmaların bir parçası olarak hem Birleşik Arap Emirlikleri hem de Bahreyn, İsrail'in egemenliğini tanıdı ve tam diplomatik ilişkilerin kurulmasına olanak sağladı. (Vikipedi)
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025