Ahmet TAŞGETİREN
PKK bitecek. Artık hiç şansı yok. PKK’yı Türkiye’nin elinden kimse alamaz.
Türkiye çözüm süreci ile ona bir kurtuluş alanı açtı. “Silahı bırak, gel, rehabilitasyon programına tabi ol, daha fazla ölüm istemiyoruz” dedi. Ama o bu imkanı, merhameti maraza dönüştürmek için kullandı. “Daha çok ölüm”e yatırım yaptı, şehirlere ölüm ekmek istedi ve bedelini ödeyecek. Ödüyor, ödeyecek.
PYD ne olacak?
Eğer o da PKK’nın Suriye ayağı olmaya devam ederse onun da akıbeti aynı olacak. Türkiye Amerika’ya “Ya ben ya o” dedikçe, onun orada PKK uzantısı vasfıyla hayatiyetini devam ettirmesi imkanı bulunmuyor. Amerika, Türkiye’den vaz geçmezse -ki bu Amerikan aklının peynir ekmekle yenmesi durumunu ifade eder- orada Amerikan desteğinde bir terör yapılanması yaşayamaz. Amerika bunu bildiği için PYD’yi “Türkiye’nin kabul edebileceği” bir çerçeveye indirgemeye çalışıyor. PYD adına Salih Müslim de Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alıyor izlenimi veren bir söylem geliştiriyor. Bütün bunlar “Suriye’nin geleceği”ne ilişkin tasarımlarla içiçe şekillenecek durumlardır ve Türkiye orada her şeyi hassasiyetle değerlendirecektir.
Tabii ki asıl mesele Türkiye’nin içinde neyin nasıl olacağı ile ilgilidir.
“Siyaset ayağı ne olacak?”, sorusu silahlı yapının akıbeti kadar önemlidir. 7 Haziran’da yüzde 13, 1 Kasım’da yüzde 11, en alt seviyesinde yüzde 6’lık bir oy tabanından söz ediyoruz. Bu tabandan oy alarak seçilenlerin en azından bir kısmının Türkiye’nin siyaset kurallarından çok terör örgütü eksenli tavırlar içine girdiği gizli-saklı bir olay değil. Bu bireysel sapkınlıklardan öte, partinin bütün siyaset duruşu itibariyle terör örgütüyle ayrışmaktan ziyade paralelleşmeyi tercih ettiği de bir vakıadır. Türkiye, evet, parti kapatma dönemlerini aştı ama, toplumun sadece milletvekili için değil, sokaktaki insan için bile tahammül edilmez bulduğu davranışları milletvekillerinden görmeye taphammül edemeyeceği de bir gerçek. O zaman HDP’nin de bir restorasyon geçirmesi kaçınılmaz oluyor.
Peki bu mümkün mü?
Ben, son vahşetten hemen yarım saat sonra, HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın sıcağı sıcağına “Terörü lanetlemesi”nin özel bir tavır olduğunu düşünüyorum. Henüz üstlenen yokken, PKK bağlantılı olduğunu tahmin ederek ve muhtemelen PKK üstlendiğinde açıklama yapmanın zorluğunu düşünerek, terörü lanetleyen bir HDP lideri.
Bence bu, Demirtaş’ın farkını hissettirmeye çalışması anlamına geliyor.
Şunu sorabiliriz: Acaba Demirtaş bu tavrı, sadece kendi inisiyatifiyle mi gerçekleştirdi yoksa daha geniş bir “proje” çerçevesinde mi hareket etti?
Proje!.. Demirtaş söz konusu olduğunda bu kelimenin son zamanlarda daha çok kullanıldığı biliniyor. Son birkaç yıl içinde Washington’a, Brüksel’e, Moskova’ya gidip gelen bir Demirtaş’tan söz ediyoruz. Türkiye’de ve bölgede yeni Kürt açılımları için üzerine oynanacak bir Kürt aktör! Demirtaş böyle bir projenin ana elemanı olabilir mi?
Demirtaş’ın son dönemdeki söylemlerinde Batı’nın tercihine “Ortadoğu’da İslamcı yapılara mukabil laik Kürt hareketi”ni sunması boşuna değildir. Böyle laik bir aktörün, “Kürtler’in dindarlığı”nı da dikkate alarak Cuma namazlarında arzı endam etmesi projeyi tamamlayan bir fırça darbesidir. Bu noktada Osman Baydemir, Demirtaş’ı tamamlayan bir renk midir yoksa alternatif bir figür mü, belki de zamanın akışı içinde tercih edilecek bir durumu arzetmektedir.
Türkiye’nin “İslamcı Kürtler”i içinden Batı’da da üzerine oynanacak bir siyasi hareket çıkmadı. Ak Parti’deki Kürt temsili de, sayısal ağırlığa rağmen, bugüne kadar, “kimlik diriliği”ne tekabül edecek bir temsiliyete dönüşmedi. PKK’nın etkisinin azaldığı dönemde belki yeni yapılar ortaya çıkabilecek ama, şu sıralar, HDP veya benzeri yapılar daha geniş bir zemini kontrol edecek gibi gözüküyor. Nasıl gideceği gözlenecek olan süreç
şu:
Demirtaş kendini yenileyebilecek mi? PKK ile arasına mesafe koymayı başarabilecek mi? Terörü ama’sız fakat’sız lanetleyecek mi?
Devletin PKK’ya karşı operasyonları aslında ülke güvenliği yanında Kürt siyaseti üzerindeki silah vesayetini kaldırmaya da hizmet ediyor. Tabii anlayana!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025