Ahmet TAŞGETİREN
"Kaybetmesi” mi demeliyim, “kiraya vermesi” mi, “satması” mı, bilemiyorum.
Ama bu yazı onları bir “kalb muhasebesi”ne çağrı niteliği taşıyor.
Bana “kalb muhasebesi bile azıcık kalbi duyarlılık taşıyanlar için geçerli değil mi, çok naifsiniz” yollu bir eleştiri gelebilir. Ama bizde “çıkmadık canda ümit vardır” diye de bir söz var. Oradan yola çıkarak, belki biraz da onların var olma imkanı sadece bu alanda yapacakları bir özeleştiri ve kalbi toparlanmaya bağlı olduğu için, en azından kendini koruma saikiyle muhasebe çağrım karşılık bulabilir diye düşünüyorum.
Bence HDP’nin asıl sorunu kalblerinde “Türkiye aidiyeti”ne ilişkin alanların müthiş bir tahribat içinde olması.
Evet, Meclis’teler.
Evet, siyaset yapıyorlar.
Evet, Kürt meselesi gibi Türkiye içinde bir mesele üzerine konuşuyorlar.
Ama şu an görünen gerçekliğe baktığımızda bütün bu ilişkiler, onların yüreğini Türkiye merkezli kılmaya yetmiyor.
İktidarı eleştirebilirsiniz, Cumhurbaşkanı ile bir hesabınız bulunabilir, bu topraklarda yaşayan herhangi bir insan kümesinin sorununa sahip çıkabilirsiniz ama “Türkiyeli olmak” bütün bunlara Türkiye bünyesinde çözüm aramak gibi asgari bir duyarlılığı gerekli kılar. Bu nokta, işin mihenk noktasıdır. Orada bir çürüme varsa, bu yaptığınız bütün işleri çürütür.
HDP’nin “Türkiyelileşme” teması önemliydi.
Türkiye halkı da ona kredi açtı.
80 milletvekili ile Meclis’e gönderdi.
O oyların içinde Türklerin oyu da vardı, Kürtlerin oyu da.
Demek ki Türkler de Kürtler de HDP’nin “Türkiyelileşmesi”ni istedi.
Şimdi HDP’de o iklim yok.
HDP’nin duruşuna baktığımda ben, Türkiye’den bir şeyi söküp almaya çalışan, Türkiye’ye iyilik düşünmeyen bir hesap okuyorum.
Bu tabii ki Kandil’de çok daha açık okunuyor.
Son süreçte HDP, kendisine Türk - Kürt “Türkiye halkı”nın açtığı krediyi kullanarak Kandil’i Türkiye düşmanı hedeflerden vazgeçirmek için çaba sarf edeceğine, Kandil’i de iğfal eden uluslararası odakların “Size alan açıyoruz” iğfaline kapı araladı ve Kandil’in silik bir propagandacısı, taşıyıcısı haline dönüştü.
Diyelim çözüm süreci için devletle masaya oturuyorsunuz, bunu “Devlet kadar Türkiyeli” bir kalb kıvamı ile yaparsınız, kimse sizin üzerinize toz kondurmaz ama “Devlet” adına “Türkiye”den bir şey koparmaya çalışırsınız, başka bir rolde görünürsünüz.
Kuşkusuz HDP’nin bütününü kastetmiyorum. Orada şu anda da tıpkı benim gibi, şu andaki HDP duruşunun ne kadar sakil olduğunu gören, belki bunu sorgulamak için uygun ortam bulan - bulamayan, “Yahu biz nereye gidiyoruz?” diyen, “Yahu bu bin yıllık yurdumuzu bir takım uluslararası odakların iğfali ile arkadan vurmak, bin yıllık kardeşliğimizi katletmek yakışır m bize? Üstelik devlet kendi yanlışlarını tamir etmeye çalışırken...” diye iç geçiren insanlar bulunduğunu düşünüyorum.
Ama işte, şu anda ortaya konan HDP profili son dönemde Ortadoğu’da oynanan oyunda Türkiye karşıtı rollere layık görülen ve o rolü oynama noktasında uluslararası odaklara ümit veren bir nitelik arz ediyor.
Bu çizgi ile HDP’nin Kürtlerden bile koptuğu açık. İdrak edebiliyorlar mı, emin değilim ama Kürt halkının, hele son hendek-barikat-özyönetim çılgınlığı ile bambaşka bir oyunun malzemesi haline getirildiğini gördüğüne inanıyorum.
Şu anda Kandil ve HDP dahil tüm uzantıları, çok kötü bir piyon rolüne fit olmuş durumdalar.
Aslında, geçen yine yazdım, bölgede yürütülen güvenlik operasyonu, HDP’nin üzerindeki “Kandil”in silah vesayetini ortadan kaldırmak” ve “HDP’yi özgürleştirmek” olarak da okunabilirdi.
Ama girilen “kopuş duygusu girdabı” HDP’yi teslim almış durumda. Buradan gidilecek bir yer yok. O yolculukta Kürt halkını da yanlarında bulamazlar. Emperyalist hesaplarla baş başa kalırlar ve Türkiye o emperyalist hesaplara asla pabuç bırakmaz.
HDP’lilere “Kalbinizi rektifiyeden geçirin beyler”, diyeceğim son söz olarak.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025