Ahmet TAŞGETİREN
Ortadoğu ya da daha doğru ve kapsayıcı ifadesiyle İslam dünyası “Normal” bir yapıya sahip değil. Sınırları, sistemleri, yönetim kadroları ve birbiriyle ilişkileri itibariyle “Normal” değil. 100 yıl önce, Birinci Dünya Savaşı’nın galipleri tarafından tayin edilmiş, sonra zaman içinde “Güncellenmiş” ama “İslam dünyası adına normalleşmemiş” bir “Parantez” niteliğinde. “Normal”ini arıyor İslam dünyası.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan “100 yıllık parantez kapanacak” derken bu “Anormal”in “Normal”e dönüştürülmesini kastediyorlar.
Türkiye en azından kendi içinde sistem boyutunda “Normal”e ulaşabilmek için büyük badirelerden geçti. “İdeal normal”e ulaştık mı, tartışılabilir, ama gene de artık “Başbakan asmayan” bir ülke haline geldik. “Ortadoğu’daki anormal”in değiştirilmesi iradesini de seslendirebiliyoruz.
Ama gene de “Sykes - Picot mu Kut’ül Amare mi?” diye sormaktan kendimizi alamıyoruz. Hatta “Güney sınırlarımızda operasyon” kaygısı taşıyoruz, bunun “Yeni bir Sykes - Picot operasyonu” olabileceğinden kaygı duyduğumuzu ifade ediyoruz.
ABD Başkan Yardımcısı Biden’ın Bağdat’ta askerlerine konuşurken söylediği sözlerle Başbakan Davutoğlu’nun Katar yolculuğunda gazetecilere söylediği sözler aynı günkü medyada yer aldı. İşte Biden’ın sözleri:
“ABD Başkan Yardımcısı, “Bugün barışı sağlamaya çalıştığımız tüm yerleri düşünün. Sizi gönderdiğimiz tüm yerleri. Bunlar tarihte suni sınırlar çizdiğimiz, birbirinden tamamen ayrı etnik, dini, kültürel gruplardan suni devletler yarattığımız, ‘Bunu alın. Birlikte yaşayın” dediğimiz yerler”
Ve işte Davutoğlu’nun sözleri:
“Arap Baharı büyük bir şans doğurmuştu. Bu şans maalesef Esed rejiminin gayri insani suçlarının mukabele görmemesi ve Mısır darbesiyle rüzgar değişti. O büyük ümitler sarsıldı. ‘One Minute’ ile Sayın Cumhurbaşkanımızın nasıl ses getirdiğini düşünün. Arap Baharı’nın yok edilmesinin gerekçesi de bu ilgiydi. Türkiye’nin bir başarı hikayesinin tekrar etmesinden korktular. Bölgedeki statükocu aktörleri güçlendirerek bunu yaptılar, bu bazen Esed oldu, bazen Sisi. Tarihin akışı geciktirilebilir ama durdurulamaz. Gün gelir Kutû’l Amâre ruhu kazanır. “
Biden, örtülü olarak Sykes - Picot’yu eleştiriyor ama yeni projelerin yeni bölünmeler niteliğinde olacağını söylüyor. “Orada sun’i olarak bir araya getirdiklerimize de ayrı devletler kuralım” gibi bir yaklaşım. Hürriyet, Biden’ın sözlerini “Irak bölünürse ne olur?” diye manşete çekmiş.
Biz ise, 100 yıllık parantezin kapanmasından, İslam dünyasında İslam dünyası olarak bir bütünleşmeyi kastediyoruz.
Davutoğlu, Kut’ül Amare’yi İslam coğrafyasının çok farklı etnik (mesela Türk, Arap, Kürt vs), dini (mesela Keldanilerden söz ediyor), mezhebi (mesela Sünni- Şii dayanışmasını kastediyor) gruplarının mesela Bağdat’ı savunmak için omuz omuza vermesi (bir tür Çanakkale’de İstanbul’un savunulması gibi) olarak anlıyor ve “Omuz omuza verirsek emperyalistleri yeneriz” gibi bir yaklaşım sergiliyor.
Ne diyor Davutoğlu:
“Arap Baharı bir şanstı.”
Olmadı, sonuç alınamadı. Ne oldu? Davutoğlu’nun sözlerinin devamına bir daha bakalım:
“Mısır darbesiyle rüzgar değişti. Türkiye’nin başarı hikayesinin tekrarından korktular, bölgedeki statükocu aktörleri devreye soktular...” vs.
Hiç şüphesiz İslam coğrafyasının “Normal”ini bulması büyük bir dönüşümü gerektiriyor. Türkiye Başbakan’ını 1961’de astı, Mısır Cumhurbaşkanı için 2015’te idam istiyor. “Tarihin akışı değiştirilebilir ama durdurulamaz.” diyor Başbakan. Bu ve benzeri sözler yüreğimizdeki ümit. Ama bir yerde de hesaba ihtiyaç var. Kuvvet muhasebesine. Hala “Statükocu aktörler” buluyor Sykes - Picot’nun icracıları. Hala Biden’ın “Daha çok bölünme” vaadinin taliplerini bulmak zor değil bu coğrafyada. Herkes kalbi ile hareket etmiyor.
Şu sıralar açık oynuyoruz.
“Yedi düvel”e karşı açık oynuyoruz.
Allah yardımcımız olsun!
“Türkiye’nin başarı hikayesi” devam etsin. Allah’a şükür ki “Güney sınırlarımıza karşı yürütülmek istenen operasyonu” bertaraf edecek güce sahip olduğumuzu gösterdik. Dileyelim Türkiye’nin ayağına taş değmesin.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025