Ahmet TAŞGETİREN
Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili bir değerlendirmemde, “Bölgede alt alta üst üste bir boğuşma yaşanıyor. Bu boğuşma sürecinde bir tabanca sesi duyulduğunda kimin düşüp kalacağı ilk başta belli olmayabilir. Yine kovboyların düellosunda iki silah ateşlenir, kimin vurulduğunu ilk anda anlamayabiliriz. Sonra birisi yere yığılır.” diye yazmıştım.
Bu duyguyu sık sık yaşıyorum.
Rahmetli Özal Irak’a girme söz konusu olduğunda “Bir koyup üç alalım” gibi bir söz söylediğinde de “Salto atmak” diye bir yazı yazmıştım. “Bu greko romen oyunu için yeterli gücü kullanamazsanız, kendi oyununuza gelme riski her zaman vardır” demiştim.
Bu kaygı da hep içimde duruyor.
“100 yıllık parantezi kapatmak” dediğimizde de ben hep gücümüze baktım. Arap Baharı ile birlikte heyecanlanıldığında da “Acaba bu, İslam dünyasında dönüşümü gerçekleştirebilecek bir hamle mi?” sorusu oluştu içimde. “Sykes - Picot yerine Kut’ül Amare” söylemi de hiç kuşkusuz “muharebeyi değil savaşı kazanma” gibi sürdürülebilir bir gücü gerektiriyordu.
İşte şimdi Sykes-Picot’nun yıl dönümünde, bizimle birlikte ama bizden farklı projelerin seslendirildiğine tanık oluyoruz. “Sykes-Picot yanlış bölünme gerçekleştirdi, biz yeni bir bölünme yapalım” diyenler var.
1 Mayıs 2016 tarihli “Ortadoğu’nun “Normal”ini bulabilmek” başlıklı yazımda ABD Başkan yardımcısı Biden’ın Bağdat’ta yaptığı bir konuşmanın değerlendirmesi vardı. Şöyle diyordu ABD’nin iki numaralı ismi o gün askerlerine hitaben:
“Bugün barışı sağlamaya çalıştığımız tüm yerleri düşünün. Sizi gönderdiğimiz tüm yerleri. Bunlar tarihte suni sınırlar çizdiğimiz, birbirinden tamamen ayrı etnik, dini, kültürel gruplardan suni devletler yarattığımız, ‘Bunu alın. Birlikte yaşayın” dediğimiz yerler.”
Ne diyor bay Başkan Yardımcısı?
“Buralarda sun’i sınırlar çizmişiz.
“Ayrı etnik, dini, kültürel grupları aynı devletin içine yerleştirmişiz.
-Oysa bunlar sun’i - yapay devletler.”
Ne anlaşılıyor bundan?
“Dini, kültürel, etnik farklılıklara göre yeni bir yapılanma üzerinde düşünmeliyiz!”
İşte burada, Nev York Times’ın yayınladığı harita ayrı bir anlam taşıyor.
Dönemin ABD Başkanı Woodrow Wilson’nun “milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkı” diye tanımlanan prensibinden yola çıkarak hazırlanmış harita.
Haritada, Osmanlı toprakları Consmtantinopolitan State, Smyrna, Kürdistan, Ernmenistan, Mezopotamya, Suriye ve Türkiye olarak parçalanıyor. Smyrna (İzmir) yarı otonom bir bölge, İstanbul’un da içinde yar aldığı Marmara bölgesi “Uluslararası bir Devlet” hüviyetine büründürülüyor.
Şu duruma baktığımızda bizim Sykes - Picot’ya yönelik değişim talebimizle Amerika’nın talebi arasında derin farklar bulunduğu görülüyor.
Biz, anlaşıldığı kadarıyla Sykes-Picot’nun “İslam dünyasının İngiliz - Fransız nüfuz bölgelerine göre sun’i olarak parçalanması”na itiraz ediyoruz ve “Yeni bir İslam dünyası inşası”nı gerçekleştirmeye çalışıyoruz, Amerika’da bazı odaklar ise “Etnik, dini, kültürel farklılıklara göre yeni devletleşmeleri” projelendiriyor.
Tam böyle bir ortamda mesela Mesut Barzani “Sykes-Picot Antlaşması yerel halka sorulmadan ve doğal demografi göz önünde bulundurulmadan bölgenin bölünmesine yol açtı. Yüz yıllık bir yanlış ve felaketin tekrar edilmesi üzerinde ısrarcı olmak kabul edilemez.” diyor.
Ne dersiniz, Barzani’nin sözleriyle Biden’ın sözleri arasında bir ilişki var mı?
Acaba Biden’ın sözleri, mesela ABD’nin PYD’yi “Türkiye’ye rağmen” desteklemeye devam etmesi ile de ilgili
midir?
Türkiye’ye yönelik tehditleri bertaraf etme gücümüz...
İslam dünyasında 100 yıllık parantezi kapatma gücümüz...
“Salto atabilecek miyiz?” sorusu karamsar bir soru mudur?
“Silah patladığında yere düşen biz olmayalım” temennisi boşuna bir kaygının ürünü müdür?
Ne dersiniz, Demirtaş’ın Washington, Brüksel, Moskova ziyaretleri ile, çözüm sürecinin akamete uğraması, “Türkiyelileşme”nin rafa kaldırılması ve özyönetim çılgınlığına soyunulması küresel odaklara yönelik bir tür “Bizi de unutmayın” mesajı mıdır?
Bunlar korkulu rüya görmektense uyanık durmak evladır babında yazılması gerekenlerdir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025