Ahmet TAŞGETİREN
15 Temmuz’u intihar ve kamikaze olarak niteledim. Bu, öyle üç-beş kişinin intiharı değildi, bir hareketin kendi kendine yazdığı ölüm fermanı idi. Koca bir yapıyı, kriminal bir alana çekip, herkesi kirleten ve “suç” alanına çeken bir olaydı.
En başında yazdım, söyledim, bir kere daha tekrar edeyim, “mutfak bütçesinden para ayırıp öğrenci bursu veren kadınları bu savaş yükünün altına sokmayın, Boğaziçi Üniversitesi’ni derece ile bitiren ve karın tokluğuna Moğolistan’a öğretmenlik yapmaya giden genci bu savaşa sokmayın” dedim.
Sonra o kadınlara Çağlayan Adliyesi önünde gösteri yaptırdılar, teheccüde kaldırıp beddua seansına dahil ettiler, lise - üniversite öğrencilerini twit savaşına soktular.
Ve darbe girişimi.
Cinayetin en büyüğü.
“Dini bir yapı”yı “dindar siyasi kadro”yu devirmek için seferber ettiler. 240 şehit verildi. Binlerce insan yaralandı.
Amacım olanları tekrar etmek değil.
Bu sürecin ardından, o yapı ile ilgili her alanın terörle bağlantılı olarak muamele göreceği, her alanın tasfiye edileceği muhakkaktı.
Önce dersaneler terör yapılanmasının insan kaynağını oluşturduğu için tasfiye edildi, ardından kolej - üniversite gibi kurumlar, vs.vs.
O yapının uluslararası planda en parlak faaliyeti, Okullar ve Türkçe olimpiyatları idi. Devlet en tepe yöneticileri ile desteklemişti bu faaliyeti. Ziyaretler yapılmış, okulların açıldığı ülke devlet başkanlarına mektuplarla tavsiyelerde bulunulmuş, hatta devlet kaynaklarınca maddi katkı sağlanmıştı. Özal, Demirel, Çiller, Hikmet Çetin, Ecevit gibi birçok eski devlet adamı yanında Ak Parti kadroları da destek vermişti.
Bu desteklerin gerekçesi son derece masumdu.
Uluslararası planda Türkiye’nin sivil bir eğitim - kültür hamlesi söz konusu idi ve belki de sırf devlet eliyle bunu gerçekleştirmek mümkün değildi.
Bu okullarla ilgili benim de pozitif değerlendirmelerim oldu. On yıllar içinde bu okullar, dünya çapında bir “Türkiye lobisi”oluşturacaklardı. Bunu söyledim, yazdım. “Bu bir tür göle maya çalmaktı.”
15 Temmuz, bu yapının bu uluslararası oluşumunu da terörize etti, “Türkiye aleyhtarı”lobiciliğin uzantısı haline getirdi ve tabii olarak tasfiye konusu oldu. Bu okulların“Türkiye lobisi”olması beklenirken, “Türkiye aleyhtarlığı”na malzeme haline dönüştürülmesi, belki de okulları aşından - ekmeğinden ayırarak finanse eden il il Anadolu’nun “Himmet mağdurları”na yapılan en büyük haksızlıktır.
Evet, devlet, 15 Temmuz’a eklemlenen her alanı tecziye ediyor. Haklı.
Ama yine devletin, mesela uluslararası plandaki eğitim - kültür açılımını gündemden çıkarması söz konusu değil.
Ak Parti, başından beri Türkiye’de dünyanın farklı ülkelerinden, özellikle Asya, Balkanlar, Afrika’dan gelen “yabancı öğrenciler”e geniş eğitim imkanı sundu. Onları “Türkiye dostu” olarak bünyesinde eğitmeye çalıştı.
Ama “Türk okulları” diye ünlenen yapının tasfiyesinden sonra, onun yerine ikame edilecek bir eğitim hamlesi için ayrı bir çalışmaya ihtiyaç vardı.
İşte bunun için Maarif Vakfı adıyla yeni bir uluslararası eğitim hamlesi başlatılması kararı verildi. Vakıf ete-kemiğe büründü. Çalışmaya başladı.
En son Sayın Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etti vakıf mütevelli heyeti. Cumhurbaşkanı heyetin önüne “Onlar 173 ülkede okul açmışlar, sizler 193 ülkede açmalısınız” diye bütün dünyaya ulaşma hedefi
koydu.
Evet, bütün dünya... Bu küresel bir misyon demek. Gidilecek her ülkede o ülkenin çocuklarına “Türkiye neden burada?” sorusunun cevabı olacak bir mesaj taşınacak. İnce, hassas, belki eski yapıların negatif algılarını ortadan kaldıracak, ancak gönüllü ve gönül adamı eğitimcilerin yapabileceği bir iş. O ülkeleri de tatmin edecek, o ülkeye hizmeti önceleyen, ama Türkiye dostu kaliteli bir eğitim; benim düşündüğüm format bu. Türkiye bunu başarmalı. Bu, hem Türkiye’nin milli çıkarları için elzem, hem de, Türkiye’nin bu alanda yere kapaklanmasını bekleyen odakları sevindirmemek için...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025