Ahmet TAŞGETİREN
Lütfü Oflaz'ın Demirel'le görüşme sonucu naklettiği notlar, “askerlerin tehdidi karşısında demokrasiyi korumak için kendini feda ettiği” ifadelerini içeriyordu.
Dönemi yaşayan ve süreçlerin içinde bizzat yer alan bir isim, Fethi Acar, başka bir şey söylüyor, o, “28 Şubat postmodern vs değil, tam bir darbedir ve elebaşı Demirel'in ta kendisidir” diyor.
Dün bana notlarını iletti Fethi Acar. Onun tanıklığını okuyucularımla paylaşmak isterim.
“Topyekün darbeyi herkes, 28 Şubat 1997 darbesi olarak isimlendirdi. Ben bu topyekün darbenin esas tarihinin 17 Ocak 1997 olduğunu iddia ediyorum. Hatırlanacak olursa, 17 Ocak 1997 tarihi, TBMM tarafından seçilen Cumhurbaşkanını, yani kendi başkomutanlarını, Başbakan'a karşı sorumlu olan kişi tarafından Genelkurmay'a ayaklarına çağırdığı tarihti. Adeta talimatla Milli Güvenlik Kurulu'nun gündeminin tespitinde dayatma ile esas darbe o günkü üst komutaca alışık oldukları çete ruhu ile yapıldı.”
Fethi Acar, Doğru Yol Partisi'nin içinin boşaltılması operasyonunun da bizzat Demirel tarafından gerçekleştirildiğini, birisi Demirel'in elinde, diğeri Çiller'in elinde iki liste bulunduğunu, Demirel'in elindeki listenin Çiller'in kuracağı hükümete güven vermeyecek DYP'lilerden oluştuğunu ifade ediyor. Fethi Acar, Demirel'in bir kahvaltıda kendisine “Göreceksin Fethi, bu yaz Meclis tatile girmeden ben bu kadını yarılayacağım” dediğini, “Yarılayıp ne olacak” diye sorduğunda da “Ben biliyorum ne yapacağımı” dediğini naklediyor. “Anladım ki Refah-Yol Hükümeti'ni dağıtmayı kafasına koymuştu” diyor.
Çankaya'dan gelen bütün bilgilerin Demirel'in Çiller'e Hükümeti kurma görevi vermeyeceği yolunda olduğunu kaydediyor.
Buna rağmen Erbakan ve Çiller, dönüşümlü başbakanlığı devreye sokmak için harekete geçiyor. Çiller ile Mehmet Gölhan 3 Haziran 1997'de Çankaya'ya çıkıyor. Fethi Acar, Demirel'le görüşmenin sonucunu şöyle açıklıyor: “DYP heyeti Demirel'in yanından normal dayak yemiş gibi değil, ağızları burunları parçalanmışçasına 10 dakika bile içeride kalmadan dışarı çıkmışlardı.”
Buna rağmen Başbakan Erbakan “Havada ikmal” olarak nitelediği dönüşümlü Başbakanlığı devreye sokmak için Çankaya'ya çıkıyor. İstifasını veriyor.
Sonrasını Fethi Acar, Çankaya'ya yakın birisinden naklediyor. Tarih 19 Haziran 1997. Öğle saatleri. Demirel:
- Yahu evlat. Dün geceki gibi yakın tarihte bu kadar rahat uyku uyumamıştım. Erbakan hoca geldi. Elinde kalın klasörlerle milletvekillerinin imzalı listeleri mevcut. Üstünde de ayrıca Hükümetin istifa dilekçesi var. 'Buyur otur' dedikten sonra üstteki istifa evrakını ayırıp zile bastım. Hemen kayıt altına aldırdım. Sohbete başlamadan önümdeki çekmeceyi açtım. Hani daha önce bildirdiğim milletvekili listesi var ya, işte onu önüne koyuverdim. Çok şaşıracağını tahmin ediyordum. O da belli ölçüde rahattı. Anladım ki iki çeşit imza veren milletvekillerinden haberdardı. Hükümeti kurma yetkisini Çiller'e vermemi istedi. Ben listeden yola çıkarak bu hükümetin güvenoyu alamayacağını dolayısıyla Çiller'e görev verilemeyeceğini anlattım.
Sonra bilinenler yaşanıyor. DYP'nin içi boşaltılıyor. Hükümet düşürülüyor.
Fethi Acarbu arada farklı bir bilgiyi de paylaşıyor. Anlattığına göre Refah-Yol Hükümeti'ne güvenoyu vereceğini açıklayan merhum Muhsin Yazıcıoğlu devreye giriyor, Çiller yerine Ayvaz Gökdemir'e hükümeti kurma görevi verilirse bir çözüm bulunabileceği teklifini getiriyor. Konu Aydın Menderes'le görüşülüyor, mutabakat da sağlanıyor, ancak, bu teklif de DYP'de kabul görmüyor.
Böylece Demirel'in ister “Askerin tehdidi” ile ister zaten kendisi de öyle istediği için başrolü üstlendiği 28 Şubat operasyonu büyük kıyımlarla devreye sokulmuş oluyor.
“Yüreğinde iman, dilinde Kur'an, işte geliyor Muhteşem Süleyman”sloganları tarihe karışıyor. 28 Şubat kıyımlarına gerekçe üreten, “Başörtülülere Suudi Arabistan yolunu gösteren” birhayat dosyası ile ömrünü tamamlıyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025