Ahmet TAŞGETİREN
Dün, sabah sabah bir mesaj aldım. Ankara’dan bir dostumdan. Bana Ankara Devlet Tiyatrosu’nun oyun repertuarını göndermiş. İçinde Reis Bey de var. Geçen yıl sahnelenmiş, bu yıl da sahnelenmeye devam ediyormuş.
Bir not eklemiş repertuarın yanına: Diyor ki:
“Reis Bey’i sadece yargı mensupları ve siyasiler izlememeli. Tüm halk eseri okumalı, oyunu izlemeli.”
“Çünkü, diyor, halk içerisinde bile şu an olan bitene yargıç edasıyla bakan, merhamet yoksunu bir durumumuz var. Anlamak zamanı ama anlayamıyoruz, çünkü ağlayamıyoruz.”
Reis Bey, bir “Adli hata”nın o hataya sebep olan kişinin ruhunda oluşturduğu travmayı işliyor.
Üstad Necip Fazıl, masum bir kişiye idam cezası veren mahkeme reisine iç sancısı yaşatmış ve dönüştürmüş.
Hep yazıyorum, Türkiye yargı sancısı içinde kıvranarak gelen bir ülke. “Sanığın idamına, sonra şahitlerin dinlenilmesine” diye kararlar verilmiş İstiklâl Mahkemelerinde. Yargı mensuplarının iktidar sahiplerini ayakta alkışladığı günler yaşanmış. “Sizi buraya getiren güç böyle istiyor” diye konuşan Başbakan’ı ipe götüren yargı mensupları olmuş. “Denge olsun diye sağdan idam edilenin karşısına bir de soldan idam eklenmiş.”
Benim tanık olduğum zamanlarda öyle Reis Bey gibi vicdan sancısı yaşayıp, dönüşen ve “merhamet davası”nı seslendirenlere rastlamadım. Aksine herkes günün üretilmiş psikolojik iklimi içinde her şeyi içine sindirmiş, hatta hınk deyicisi oluvermiş. Ta ki adalet sapmaları kendisini vuruncaya kadar…
Türkiye’nin “Adalet” ve “Kalkınma” Partisinin iktidarına tanıklık eden şu 17 yılında ister Ak Parti’ye karşı sergilenen yargı misyonu içinde, ister Ergenekon davalarının türbülansında, ister “Kürt sorunu” etrafındaki yargılamalarda ve ister FETÖ yargılamalarının at izi – it izi savrulmasında öyle adli hatalar yaşanıyor ki, neredeyse “Adalet”i ara ki bulasın noktasına geliniyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Reis Bey’i izlemesini isterdim. Çünkü bir süredir yargıdaki her şey onun gözünün içine bakılarak yapılıyor.
Devlette, insanlar hakkında karar veren herkesin Reis Bey’i okuması lazım.
Şu çatır çatır ağırlaştırılmış müebbet kararları veren ilk derece mahkemelerindeki savcı ve yargıçların, onların kararını kopyala - yapıştır usulü ile tasdikleyen isti’naf mahkemeleri savcı ve yargıçlarının Reis Bey’i, hele Yargıtay’ın ilgili dairesinin bozma kararlarından sonra okumaları gerekiyor.
Hazır kıta yargısız infazcılığı adet edinmiş medyanın Reis Bey’i okuması lazım.
Sade insanlarımızın, polisin sabah kapısını çaldığı komşusu ile selam sabahı kesen, onlara cüzzamlı muamelesi yapan, “Devlet birisini dövüyorsa mutlaka bir sebebi vardır”a hükmeden sade insanlarımızın Reis Bey’i okuması, seyretmesi lazım.
Geçenlerde açıklandı: OHAL Komisyonu KHK ile ihraç edilenlerden 6 bininin itirazını haklı bulmuş. Demek 6 bin kere yanlış yapılmış. Bu süre içinde “terör damgası” yiyen insanların yaşadığı acının bedeli ne olacak? “Böyle kütlevi operasyonlarda haksız yere ezilenler olur” mantığına prim veren herkesin aslında bir merhamet ve vicdan sorgulaması yapması gerekiyor.
İnsanları “suçsuzluğunu ispat” mecburiyetinde bırakan devlet anlayışının “Delil yetersizliğinden beraat eden”i beraat etmiş saymayan, haklarını iade etmeyen, üzerine “terör suçlusu” damgası vurup ebediyyen mahkum eden anlayışın, bir merhamet sorgulamasından geçmesi gerekiyor.
Reis Bey, “Hâkim, suç alıp satan ve cirosu ile öğünen bir borsa simsarı değildir.”diyor.
Reis Bey “Kalblerinizi değiştirin. Size hakikat gibi görünen şeylerin hemen değiştiğini görürsünüz” diyor.
Reis Bey’e şu söyleniyor:
“Rahmet, kaldırılmış sizin kalbinizden... Buz çölünde yol alıyorsunuz!”
Kim bunlar? Belki de hepimiziz. Kalblerimize bakıyor muyuz insanlar hakkında hüküm verirken?
Dicle kenarında bir kurt bir koyunu aşırsa onun hesabının Ömer’den sorulacağını biliyoruz da, yanı başımızda yaşanan acılardan haberdar mıyız?
Bir insanın cezaevinde bir gün fazla yatmasının hesabı vardır. On yıl, yirmi yıl, olmadı ömür boyu…. Bir de bakmışsınız verdiğiniz karar yanlış çıkmış, yargıladığınız suç başlığı yanlış, yanlış görmüşsünüz davayı, yeniden yargılayın… Ömür boyu hapis talebi insin 15 yıla… Hukuk mu bu? Vicdan mı?
Borsa’dan bahsediliyor borsadan… Kararların borsaya düşmüş olması fecaatinden… Her yer suskun. Kimseden ses çıkmıyor.
2.5 milyon istenmiş, 1 milyon 200 bin liraya uzlaşılmış.
Adaletten kaybediyoruz, insanlığımızdan kaybediyoruz. Reis Bey hepimizi sarsmalı ve yeniden kendimize, içimize, içimizdeki insanlık kıvamına bakmalıyız.
Ve Reis Bey’den bugünün çağrısı: “Hepimiz birbirimizi affetmeliyiz. Dağları kaydıran bir zelzele olurken, birbirine sarılmış çocukların hâline dönmeli değil miyiz? Nedir bu zelzele arasında birbirimizin saçını yolduğumuz, ciğerini söktüğümüz?”
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025