Ahmet TAŞGETİREN
Mehmet Genç’i tanıtmaya gerek var mı? Hele sayın Cumhurbaşkanı’na tanıtmaya gerek var mı?
2015 yılında bir hafta arayla iki kere onun elinden ödül almış bir isim Mehmet Genç. 2015 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri kapsamında, sosyal bilimler ve tarih alanında, ve Uluslararası Akademi Ödülü kapsamında, Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde, ödülünü bizzat sayın Cumhurbaşkanının elinden almış bir isim. O törende ödül alan bilim adamları için Cumhurbaşkanı’nın kurduğu cümle şöyle:
“Kökleri bu toprakların derinlerine uzanan, mazisi bu milletin geçmişine giden, eserleri buram buram kendimiz, özümüz, mayamız kokan bu değerli kültür, sanat ve ilim insanlarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyorum.”
Bilmelisiniz ki buraya kadar yazdıklarım Mehmet Genç’i ifade etmeye yetmez. Ne aldığı ödüller bunlarla sınırlı ne de Mehmet Genç hocanın ilmi müktesebatı bu satırlarla kuşatılır. Türk ilim hayatının yüzakı bir isimdir Mehmet Genç.
İşte o hoca, bugünlerde öğrencilerine ders verdiği Şehir Üniversitesi hakkında bir açıklamada bulundu. Açıklamanın üslubu, derin bir sitem – serzeniş ihtiva ediyor. Bu çapta bir insanda gönül kırıklığına yol açmak hayra alamet değildir.
Ne demek şu: “Yeni bilgi meydana getirmek bizim üniversitelerimizde çok nadir bir vakadır. Şehir Üniversitesi ise bu suçu işlemiş üniversitelerimizin başında geldiği için bu cezayı galiba hak ediyor.”
Az sonra Genç Hoca’nın videoya kaydedilen konuşmasından geniş bir bölümü sizlerle paylaşacağım. Ama burada öncelikle bu seslenişin hiçbir yerde olmasa bile Beştepe’de, sayın Cumhurbaşkanı nezdinde bir yankı uyandırması dileğimi belirtmek istiyorum.
Hoca yukardaki cümlenin altına şunu eklemiş: “Yeni bilgiler meydana getirmek üzere 10 senedir bu yöndeki sebatı ısrarla sürdüren bir üniversitedir. Bilgilerimize yenilerini katmak istiyordu. Bu haddini aşmak sayıldı. Onun için kapatmaya yöneldiler.”
“Haddini aşmak… ve kapatılma tehdidi…” Nerede? Türkiye’de. Hangi iktidar döneminde? Ak Parti iktidarı döneminde… Kimlerin eğitim vermesini engelleyeceksiniz? “Eserleri buram buram kendimiz, özümüz, mayamız kokan bu değerli kültür, sanat ve ilim insanlarımızı”n, yani Mehmet Genç gibi hocaların ders vermesini engelleyeceksiniz.
“Üniversitelerin başlıca iki fonksiyonu var, birinci fonksiyon mevcut bilgilerin alanını genişletmek, yeni bilgiler elde etmek. İkincisi oluşan bilgi stokunu topluma özellikle gençlere transfer etmek. Birinci fonksiyon araştırma, ikinci fonksiyon ise öğretim. Araştırma pahalı bir şeydir. Hem çok para ister, enerji ister, fedakarlık ister ve sonucunu kestiremezsiniz. Uzun zaman, çok para harcarsınız ve bir sonuca ulaşamayabilirsiniz. Onun için bu lüksü, hala Batı dünyası kendi tekeline almış bulunuyor. Batı dışı dünya ise Batı’nın elde etmiş olduğu bilgileri öğretmekle vaktini geçiriyor. Bu daha ucuz ve daha kolay.
Türkiye’deki üniversitelerin sayısı 200’ü geçti, devlet ve vakıf üniversiteleri olmak üzere. Bunların da çoğunun belki de hepsinin asıl fonksiyonu, mevcut bilgi stokunu daha doğrusu Batı dünyasının meydana getirdiği bilgileri tercüme edip gençlere ve topluma aktarmaktır. Yeni bilgi meydana getirmek ise bizim üniversitelerimizde çok nadir bir vakadır.
Şehir Üniversitesi ise bu suçu işlemiş üniversitelerimizin başında geldiği için bu cezayı galiba hak ediyor. Yeni bilgiler meydana getirmek üzere 10 senedir bu yöndeki sebatı ısrarla sürdüren bir üniversitedir. Bilgilerimize yenilerini katmak istiyordu. Bu haddini aşmak sayıldı. Onun için kapatmaya yöneldiler.”
Şöyle bitireyim: Mehmet Genç gibi ilim adamları her zaman konuşmaz. İşte konuştu. Onun Türkiye’deki genel üniversite hayatı için söyledikleri de önemli, Şehir Üniversitesi için söyledikleri de… “Yeni bilgi üretme çabasında olan sınırlı sayıda üniversitemiz var, bunlardan birisi de Şehir Üniversitesi. Bunu haddi aşmak gibi görmeyin. Haddi aşmak gibi görüp kapatmaya yeltenmeyin.” diyor. Benim böyle bir tercüme yapmam bile doğru değil. Hoca’nın sitemi anlaşılmalı ve gereği yapılmalı. Değilse bir daha ödül verecek Mehmet Genç bulunamayabilir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025